Bolluk bilincinden kastımız yalnızca çok zengin olacağımızı düşünmek ya da öyleymiş gibi, zengin olmuş gibi davranmak değildir. Bolluk bilinci yaşamımızda, bedenimizde, tüm hücrelerimizde bu bilince sahip olmaktır. Yani bir nevi kıtlık enerjisinden çıkmış olmak aynı zamanda her isteğimizin, arzumuzun yerine mutlaka gelebileceğine, sahip olabileceğimize olan inanç sistemimizdir. Zihnimizde yer alan öğrenilmiş çaresizliklerimize ve sınırlamalarımızı artık dur demenin zamanı geldi. Evren öyle bir enerji, öyle bir titreşim halinde ki; beynimizden geçen olumlu olumsuz her şeyin gerçekleşebilme ihtimalini bir düşünsenize…
Tabi burada şöyle bir ayrım var. Bir şeyi isterken ne kadar çok isterseniz isteyin, isterken o dileğinizin olmuş gibi olduğunu düşünüp o andan neler hissedebileceğinizi de o düşüncenize katarsanız evren olması için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Ve isteğiniz yerine gelecektir.
Bolluk bilinci, yaşamınızda ki her şeyin sınırsız olabileceğini düşünme biçimidir aynı zamanda. Neye nasıl inanırsak onu benimsediğimiz için onun olmasını sağlarız.
Şöyle bir örnek vermek gerekirse; sigara içmeyi seviyorsunuz ve size zarar vermeyeceğine inanıyorsunuz diyelim. Eğer gerçekten buna bu şekilde inancınız varsa emin olun siz sigara içtiğiniz için hastalanmazsınız. Çünkü bilinç seviyeniz onun size zarar vermeyeceğine bir kere inanmış. Oysa hem içip aynı zamanda hastalanacağım korkusunu taşırsanız ayda 1 tane bile içseniz hasta olacaksınız çünkü bilinç seviyeniz sizi buna inandırmış. Ve onun olmasını bekler durumda bulursunuz kendinizi.
İnsanların hayatında sınırsız sayıda öğrenilmiş çaresizlikleri vardır. Ve bu öğrenilmişlikler görevlerini yerine getirmek için zamanla yarışırlar. Oysa o kara kutunuzdan çıkmanız gereken o kadar çok şey olmuştur ki; ama siz ondan bu benim başıma niye geldi sorgusundan çıkıp alacağınız ya da aldığınız derse odaklansanız bir daha başınıza gelmeyecek. Çünkü level-up yapmış olursunuz… Bir basamak daha atlamış olursunuz.
Başkalarının sahip olduklarına takıldığımızda ben neden sahip değilim döngüsüne girdiğimizde odağımız kıtlık, yokluk olduğundan onu çekmeye devam ediyoruz. Oysa bilsek, evrende her şey sınırsız, sonsuz ve herkese ve bize yetecek kadar var hiç kimse bu döngüye girmemiş olur.
Kıtlık bilinci de bunun tam tersi, evrende ki her şeyin sınırlı ve herkese yetecek kadar olmamasına olan inanç sistemidir.
Olumsuzluğa değil, yokluğa kıtlığa değil, olumluya ve bolluğa, her şeye sahip olacak kadar gücünün yetebileceğine inanmak önemlidir.
Bolluk bilincinizin en üst seviyede olması temennimle…
Sevgiler…
Yazar: Suheyla Halis