Günlük sohbetlerin çeşnisi olan kahve falı da bir tür durugörü denemesi sayılabilir. "Vallahi, ne dediyse hepsi doğru çıkıyor!" diye çevresinde ün yapmış falcıların bazıları, fincanın içine bir süre baktıktan sonra, telvenin şekillerinde bir sahnenin gözleri önünde canlandığını ve gördüklerini söylediklerini anlatırlar.
Hemen şunu belirtelim ki, bilimsel araştırmalarda durugörü medyumu olarak kullanılan kişilere kahve falı baktırılarak bu sonuçlara ulaşılmamış. Konu bir yandan her türlü sahtekârlığa son derece açık, diğer yandan ise telepati, telkin, hipnoz ve benzeri ruhsal olayların alanına giren türde olduğundan, durugörüye benzeyen her özelliği hemen kabullenmek mümkün değil.
Durugörü medyumları arasında Ingo Swann, dünya üzerinde enlemi ve boylamı verilen bir yeri anında görür gibi ayrıntılarıyla tarif edebilmiştir. Uzmanlar kontrolünde defalarca değişik ve bilinmeyen yerler seçilmiş, hepsinde de olumlu sonuç alınmıştır. Bu yetenek, daha sonraki deneylerde uzaydaki planetlere ait yakın görüntüler de vermiş, çok sonra yapılan uzay çalışmalarında da Swann'ın anlattığına çok yakın sonuçlar alınmıştır.
Kaybolan eşyaların, faili meçhul cinayetlerin ortaya çıkarılmasında, bu gibi yeteneği ispatlanmış kişilerin yardımı ile, durugörü bugün halkın hizmetinde vazgeçilmez bir unsur olarak kabul ediliyor. Yalnız, ilginç olan bir nokta var. Gerçekten yetenekli olsa bile, bu özelliğini ün veya para kazanmak için kullananlar, zamanla yeteneklerini kaybediyorlar. Kimse farkına varmazsa, kandırdıkları kişileri sömürenler çoğunlukta.
Şimdi, bir tasın içine su doldurup siz de yeteneğinizi ölçmek istemez misiniz? Kim bilir, belki günün birinde ünlü bir medyum olursunuz da, herkes derdine çare bulmanız için kapınızı aşındırıp hayatınızı cehenneme çevirir. Bu gibi yetenekli kişilerin kendilerine ayırdıkları beş dakikayı bile zor buldukları söylenir hep.