Rusya’nın Dış İstihbarat Servisi (SVR) tarafından Başbakan Putin için hazırlanan özel bir rapor, Alman başbakanı Angela Merker’in bu ay Afganistan’a ‘sürpriz bir ziyaret’ yapan Batılı liderlerin sonuncusu olduğunu bildiriyor. Bu ziyaret, ABD Başkanı Obama (3 Aralık), İngiltere Başbakanı David Cameron (7 Aralık) ve Fransa cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy (8 Aralık) ziyaretlerinden sonraydı.
Bu rapor, sadece Sarkozy’nin yolculuğunun saklandığını söylüyor, çünkü o bir ABD ordu uçağı tarafından Afgan savaş bölgesine aceleyle götürüldüğünde, Hindistan’a bir ziyarette bulunmaktaydı.
Batı Dünyasının bu en güçlü liderlerinin Afganistan’a gitmek için ani koşuşturmalarına neden olan neydi? Bu rapor, bunun nedeninin ABD Askeri bilim adamlarının “Zaman Kuyusu”na hapsolmuş “Vimana” olarak tanımlanan şeyi keşfetmeleri olduğunu söylüyor. Bu zaman kuyusu en az 8 Amerikan askerinin tahminen 5,000 yıldır orada gizlenmekte olan Vimana’yı mağaradan çıkarmaya çalışırlarken ortadan kaybolmalarına neden olmuştu.
Sanskritçe epik Mahabbarata’da bulunan kadim hikayelerden, bir Vimana’nın çevresinin 12 cubit (eski bir uzunluk ölçüsü) ölçüldüğünü, dört adet güçlü tekeri olduğunu biliyoruz. “Ateşlenmiş füzelerinden” başka, Mahabbarata dairesel ‘yansıtıcı’ ile işleyen diğer ölümcül silahların kullanımını kaydediyor. Devreye sokulduğu zaman, bir ‘ışık şaftı’ üretiyor ve herhangi bir hedefe odaklandığında onu anında ‘gücüyle yakıp yok ediyor.’
Vimana’yı çevreleyen “Zaman Kuyusu” ile ilgili olarak, bu rapor bunun elektromanyetik radyasyon – yerçekimi alanı olduğunu söylüyor. Elektromanyetik radyasyon – yerçekimi ilk kez Birleşik Alan Teorisi olarak Albert Einstein tarafından kabul edildi ve uzun zaman sonra bunun 1943 yılında Amerikan 2 nci Dünya Savaşı deneyinin arkasındaki şey olduğu konuşuldu, buna Philadelphia Deneyi adı verilmişti. Bugün Afganistan’daki askerlerin kaybolması gibi, ABD askerleri aniden ortadan kayboluyordu.
SVR raporu, bu gizemli “Zaman Kuyusu”nun bitmez tükenmez güç kaynağının Edward Leedskalnin’in teknolojisine dayalı olduğunun göründüğünü söylüyor. Edward Leedskalnin “kadim insanların Gizli Bilgisini” keşfettiğini iddia etmişti ve 1923 – 1951 de Coral Şatosu olarak bilinen Dünyanın en gizemli başarılarından birini yaratan bilinmeyen bir işlemle 1,100 ton mercan kayasını “tek başına ve gizlice” oymuştu.
Bu raporla ilgili en etkileyici şey, yanlızca bir Vimana’nın keşfedilmiş olması değil, aynı zamanda Vimana’nın keşfedildiği mağarada bulunan kadim yazılardır. Bu yazılar Vimana’nın “gerçek sahibinin” Zerdüştlük (Zoroastrianizm) adı verilen ve tüm zamanların en önemli dinlerinden birinin kurucusu olan kadim peygamber Zerdüşt ( Zoroaster) olduğunu iddia ediyor.
Bugün Dünya tarafından çok az bilinse de, Zerdüşt’ün dini felsefesinin insanlığın amacının, tüm diğer yaradılış gibi aša’yı (gerçek) sürdürmek olduğunu söyleyen tüm bilinen dinlerin temeline sahip olduğuna inanılmaktadır. O, insanlık için, bunun yaşama aktif katılım ve yapıcı düşüncelerin, sözlerin ve eylemlerin uygulanmasıyla gerçekleştiğini ifade etmişti.
Birinci yüzyılda yaşayan Romalı yazar, doğabilimci ve doğal filozof, ayrıca erken Roma İmparatorluğunun donanma ve ordu komutanı olan Pliny the Elder, Zerdüşt’e “Sihirin mucidi” ismini verdi. Tarihçiler, MS 391’de Hristiyan Roma İmparatoru Theodosius I tarafından yok edilmesi emredilen Kadim İskenderiye Kraliyet Kütüphanesinde Zerdüşt hakkında yazılan “iki milyondan fazla satır”a dayanarak bunu söylüyorlar.
Bugün, Zerdüşt’ün yaşamış ve ölmüş olduğu söylenen ve Marco Polo tarafından Dünya’nın “asil ve büyük şehirlerinden biri” olduğu iddia edilen Afganistan’ın Balkh şehrinde, yeni bir Küresel İmparatorluk, ABD, bu kadim Vimana’nın keşfiyle hem geçmişimizi hem de geleceğimizi kendi ellerinde tutuyor.