Dua gerçek su veya hayal ettiğiniz su ile yapılabilir. Bu egzersizi icra ederken bedeninizin ve zihninizin bütün parçaları yıkanır. Her gün duş alırız değil mi? Ardından da bir kupa çay veya kahve içeriz. Hatta bazılarımız yataklarımızı yaparız. Sizce de bütün gün boyunca oluşturduğumuz negatif düşünceleri ve duyguları, ruhumuz ve zihnimizden silmeyi nadiren düşünmek enteresan değil midir?
Dua ellerin birbirine sürtülmesiyle ve kendi kendimize düşünmemizle başlar,
—Eller doğru yollarda kullanılmalıdır, pişman olunacak yollarda değil.
Ve ardından ağzımızı ellerimizi kullanarak yıkar ve o esnada deriz ki,
—Ağzını doğruluk için kullan. Doğru kelimeler için. İncitecek kelimeler için kullanma, pişman duyulacak hiç bir kelime için kullanma.
Sonrasında burnumuzu ellerimizle yıkar ve düşünürüz ki,
—Bu burun, egomun davranması gerekenden daha öteye geçecek durumlarda, bu işlerin içine girmekten uzak duracaktır.
Sonrasında gözlerimiz yıkarken deriz ki,
—Gözler ışığı görmelidir, gerçeği, “BİR” olanı. Onlar diğerlerin hatalarını görmemelidir. Onlar Bir olandan daha ötesini görmeyecek ama benim için doğru olanı; yapılması ve yapılmaması gerekeni görecektir.
Ardından yüzümüzü yıkarız ve deriz ki,
—Işıkla yüzleş. Dik dur, gerçekle yüzleş. Başarısızlığı gördüğümüz yerde, yüzünü ışığa dön.
Ardından yavaşça kafamıza masaj yapar ve kendi kendimize söyleriz ki,
—Başını serin tut-rahatlamış, zihni sakin. Zararlı ve gereksiz fikirlerle gerilme.
Kulaklarımızı yıkarken deriz ki,
—Kulaklar gerçekleri duymak içindir. Kötü şeyler ya da dedikodu duymam için söylenmemiştir.
Ardından ensemiz ve omuzlarımızı hafifçe ovmaya başlarız ve deriz ki,
—Omuzlarım, ensem rahat. Çünkü gerginlik veya baskı burada kalıp bekleyemez.
Son olarak bacaklarımızı önden arkaya doğru hafifçe sıvazlarken deriz ki,
—Ayaklarım beni doğru yoldan geçirerek taşıyacak, ateşe doğru değil. Hatta ateşe yürümüş olsak bile, su, ben ateşten geçinceye kadar, ateşi söndürecektir.
Kaynak: Esin Öktem Fırat