HAARP askeri ve sivil her iki amaca da yönelik olarak iletişim ve gözlem sistemlerini zenginleştirmekte kullanmak ve anlaşılabilir hale getirmek için özellikle üstünde durulan iyonosferin (yeryüzünden havanın 80 km yüksek kısmı )davranış ve özelliklerinin anlaşılması için çalışılan bilimsel bir çalışmadır.
HAARP programı, dünya çapında iyonosfer tabakası hakkında araştırma olanaklarının geliştirilmesi olmakla birlikte; (The Ionospherıc Research Instument-IRI), (HF) yüksek frekans düzeyinde yüksek güçlü bir aktarıcıyı işletme olanağıdır.IRI, İyonosferin belirli bir bölgesinin bilimsel bir çalışma amacıyla geçici olarak uyarılmasıdır.
Bilimsel ve tanısal gözlem yapabilecek olan bilim takımı, uyarılan bölgede ortaya çıkacak olan fiziksel gelişmeleri cihazları ile gözlemleyeceklerdir.
İşte Alaska-Gakona Bölgesinde kurulmuş Haarp Gözlem ve Araştırma Tesisi.
Tesisin yüksek enerji üreten yer altı trübünleri ve bacaları.Kubbeye elektrik veren bağlantı düzenekleri
HAARP'ın resmi kaynaklardaki amaçları
Haarp İyonosferik Araştırma Olanağı, özellikle kuzey kutup dairesi yüksek atmosfer tabakasını araştırma işlemidir.İşlem iki temel parçadan oluşur:
Yüksek güçte bir aktarıcı ve antenin (HF) yüksek frekans düzeyinde işletilmesidir.Aktarıcı (Tranmitter), dikdörtgen düzlem dizilişinde ayarlanmış çaprazlama ikiz kutuplu 180 antenlik bir sisteme 3.6.milyon Wat'a kadar yükleme yapabilmektedir.
Bilimsel cihazların yaygın kullanım amacı, aktarma sisteminin araştırma esnasında kullanımında üretilen etkisinin şafak iyonosferin arka planının gözlenmesidir.Bu cihazların verileri gerçek zamanda dünya çapında internet ortamında da izlenebilmektedir.
İyonosferik araştırmalar sırasında aktarıcılarca üretilen sinyaller, işletim sistemine bağlı olarak birkaç on km.lik çapta, birkaç yüz metrelik kalınlıktan 100 ile 350 km arasında bulunan alıcı anten düzlemlerine yukarı doğru yöneltilerek aktarılır.
İyonosferdeki HF yüksek frekans sinyalinin yoğunluğu iyonosferin her cm2 ne 3 mikrowattan küçük olup, güneşin gönderdiği ve dünyamıza ulaşan elektromanyetik radyasyondan on binlerce kez, iyonosferi yaratan güneşin doğal kızılötesi (UV) enerjisinden de yüzlerce kez daha azdır.
HAARP vasıtasına yerleştirilmiş çok hassas bilimsel cihazlarca üretilen küçücük etkiler dahi gözlenebilmektedir ve bu gözlemler, güneş-toprak arası etkileşiminde işlemin içinde oluşan yeni plazmaların dinamikleri hakkında yeni bilgiler sağlayabilmektedirler.
İYONOSFERİN ÖNEMİ
İyonosfer bilindiği gibi telsiz dalgalarını yansıtma özelliği keşfedildiğinden bu yana haberleşme alanında kullanılmaktadır.Yeryüzünden 35 km ile 500 km arasında bir yüksekliği içermektedir.Amerika'nın Sesi ve BBC gibi uluslar arası yayın yapan kuruluşlar yıllardır bu hava katmanını kullanmaktadırlar.
Güneş patlamalarının ve güneşten gelen ultraviyole (kızılötesi) ışınlar ile radyasyon bu katmanda bulunan gazları iyon adı verilen küçük parçacıklara ayırmakta, katmanı oluşturan gazları elementlerine ayırmakta, bazı elementleri de nötr veya yüksüz hale getirirken atomların elektronlarını da boşa çıkartmaktadır.Bu işlem gece ve gündüz olarak değişim göstermektedir.Gerek iyonosfer kullanılarak gerekse uydu sistemleri kullanılarak yapılan haberleşme, gözlem gibi faaliyetlerde güneşin, yukarıda sayılan tesirleri olumsuz, engelleyici etkiler yarattığı bilinmektedir.
Haarp projesi kapsamında geliştirilmiş sistemler de iyonosferin bu özelliklerinin araştırılarak bu katmandan daha elverişli şekilde yararlanma olanağını arttırmak ve kullanım düzeyini mükemmele çıkartmak olarak yorumlanmaktadır.
Bu Haarp sistemini anladığımız kadarı ile açıklamaya çalışırsak, yerdeki tesiste bulunan bir aktarıcı antenle havaya radyo dalgaları veya elektrik verilmekte, iyonosfer tabakasından geri yansıyan bu enerji yeryüzünde bulunan bir alıcı anten tarafından emilerek iletişimin kesintisiz sürdürülmesi sağlanmaktadır.Radyo, Tv, askeri haberleşme böylece kesintisiz olarak devam etmektedir.
İşte İyonosfer tabakasına enerji -dalga gönderen ve alan anten-radar sistemleri.Sağ alt köşe de de Sistemin çalışma prensibi resmedilmiş.
Your Page Title
#satışortaklığı
HAARP programı, dünya çapında iyonosfer tabakası hakkında araştırma olanaklarının geliştirilmesi olmakla birlikte; (The Ionospherıc Research Instument-IRI), (HF) yüksek frekans düzeyinde yüksek güçlü bir aktarıcıyı işletme olanağıdır.IRI, İyonosferin belirli bir bölgesinin bilimsel bir çalışma amacıyla geçici olarak uyarılmasıdır.
Bilimsel ve tanısal gözlem yapabilecek olan bilim takımı, uyarılan bölgede ortaya çıkacak olan fiziksel gelişmeleri cihazları ile gözlemleyeceklerdir.
İşte Alaska-Gakona Bölgesinde kurulmuş Haarp Gözlem ve Araştırma Tesisi.
Tesisin yüksek enerji üreten yer altı trübünleri ve bacaları.Kubbeye elektrik veren bağlantı düzenekleri
HAARP'ın resmi kaynaklardaki amaçları
- Atmosferdeki termonükleer araçları kontrol edecek elektromanyetik vuruşları gerçekleştirmek.
- Denizaltılar ile haberleşmeyi kolaylaştırmak. Bu haberleşme ELF(Extremely Low Frequency) ve VLF(Very Low Frequency) dediğimiz 30Hz-30KHz civarında çalışmaktadır. ELF nin yan etkileri bilindiğinden mevcut ELF vericileri ile HAARP vericileri değiştirilmek istenmektedir.
- Radar sistemlerini geliştirmek.
- Çok geniş bir alanda ABD ordusunun haberleşmesini sağlamak.
- Cray ve EMass süper bilgisayarlarının yardımı ile yer altının tomografik haritasını çıkarabilmek.
- Petrol, doğalgaz ve mineral yataklarını tespit etmek.
- Cruise füzesine benzer alçak irtifadan uçan füze ve hava araçlarını havada imha etmek.
Haarp İyonosferik Araştırma Olanağı, özellikle kuzey kutup dairesi yüksek atmosfer tabakasını araştırma işlemidir.İşlem iki temel parçadan oluşur:
Yüksek güçte bir aktarıcı ve antenin (HF) yüksek frekans düzeyinde işletilmesidir.Aktarıcı (Tranmitter), dikdörtgen düzlem dizilişinde ayarlanmış çaprazlama ikiz kutuplu 180 antenlik bir sisteme 3.6.milyon Wat'a kadar yükleme yapabilmektedir.
Bilimsel cihazların yaygın kullanım amacı, aktarma sisteminin araştırma esnasında kullanımında üretilen etkisinin şafak iyonosferin arka planının gözlenmesidir.Bu cihazların verileri gerçek zamanda dünya çapında internet ortamında da izlenebilmektedir.
İyonosferik araştırmalar sırasında aktarıcılarca üretilen sinyaller, işletim sistemine bağlı olarak birkaç on km.lik çapta, birkaç yüz metrelik kalınlıktan 100 ile 350 km arasında bulunan alıcı anten düzlemlerine yukarı doğru yöneltilerek aktarılır.
İyonosferdeki HF yüksek frekans sinyalinin yoğunluğu iyonosferin her cm2 ne 3 mikrowattan küçük olup, güneşin gönderdiği ve dünyamıza ulaşan elektromanyetik radyasyondan on binlerce kez, iyonosferi yaratan güneşin doğal kızılötesi (UV) enerjisinden de yüzlerce kez daha azdır.
HAARP vasıtasına yerleştirilmiş çok hassas bilimsel cihazlarca üretilen küçücük etkiler dahi gözlenebilmektedir ve bu gözlemler, güneş-toprak arası etkileşiminde işlemin içinde oluşan yeni plazmaların dinamikleri hakkında yeni bilgiler sağlayabilmektedirler.
İYONOSFERİN ÖNEMİ
İyonosfer bilindiği gibi telsiz dalgalarını yansıtma özelliği keşfedildiğinden bu yana haberleşme alanında kullanılmaktadır.Yeryüzünden 35 km ile 500 km arasında bir yüksekliği içermektedir.Amerika'nın Sesi ve BBC gibi uluslar arası yayın yapan kuruluşlar yıllardır bu hava katmanını kullanmaktadırlar.
Güneş patlamalarının ve güneşten gelen ultraviyole (kızılötesi) ışınlar ile radyasyon bu katmanda bulunan gazları iyon adı verilen küçük parçacıklara ayırmakta, katmanı oluşturan gazları elementlerine ayırmakta, bazı elementleri de nötr veya yüksüz hale getirirken atomların elektronlarını da boşa çıkartmaktadır.Bu işlem gece ve gündüz olarak değişim göstermektedir.Gerek iyonosfer kullanılarak gerekse uydu sistemleri kullanılarak yapılan haberleşme, gözlem gibi faaliyetlerde güneşin, yukarıda sayılan tesirleri olumsuz, engelleyici etkiler yarattığı bilinmektedir.
Haarp projesi kapsamında geliştirilmiş sistemler de iyonosferin bu özelliklerinin araştırılarak bu katmandan daha elverişli şekilde yararlanma olanağını arttırmak ve kullanım düzeyini mükemmele çıkartmak olarak yorumlanmaktadır.
Bu Haarp sistemini anladığımız kadarı ile açıklamaya çalışırsak, yerdeki tesiste bulunan bir aktarıcı antenle havaya radyo dalgaları veya elektrik verilmekte, iyonosfer tabakasından geri yansıyan bu enerji yeryüzünde bulunan bir alıcı anten tarafından emilerek iletişimin kesintisiz sürdürülmesi sağlanmaktadır.Radyo, Tv, askeri haberleşme böylece kesintisiz olarak devam etmektedir.
İşte İyonosfer tabakasına enerji -dalga gönderen ve alan anten-radar sistemleri.Sağ alt köşe de de Sistemin çalışma prensibi resmedilmiş.