Vietnamlı Zen Budist rahip, öğretmen, yazar, şair ve barış aktivisti Thich Nhat Hanh bugüne kadar 100'den fazla kitap yazdı. Güney Fransa'da Dordogne bölgesinde Plum Village manastırında yaşıyor, çeşitli ülkelere giderek inzivalar ve konferanslar düzenliyor. Zenustası Thich Nhat Hanh, farkındalığın mucizesinin tamamen uyanık ve şuurlu olma becerilerini geliştirmekten geçtiğini gösteriyor. Sade ve duru anlatımıyla ve hoş öyküler aracılığıyla bize pratik uygulamalar sunuyor. Bulaşık yıkamaktan mandalina yemeye kadar, her anın ve en basit eylemin daha büyük bir benlik anlayışına ve huzura yaklaşma fırsatı barındırdığını vurguluyor.
Beğenerek takip ettiğimiz Elephant Journal'ın yazarı Chris Grosso, Thich Nhat Hanh öğretilerinin hayatını nasıl değiştirdiğini 7 basit adımla anlattığını okuyunca bize ilham veren bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedik. Chris Grosso, Thich Nhat Hanh'ı takip ederek nasıl değişebildiğini görmüş. Kendinde işe yarayan bu öğretilerin başkalarında da işe yarayacağını düşünerek bu yazıyı kaleme almış. Chris Grosso'nun Elephant Journal'daki yazısı Aşağıdakiler benim çevirim ve kelimesi kelimesine değil. Hanh'ın öğrettiği gibi, önemli olan kelimeler değil, bizim bağlılığımız ve niyetimiz pratiğimizden önce geliyor. Kesinlikle çok basit ve her zaman, her yerde ve her durumda uygulanabilir bir teknikler.
Ne zaman olumsuz düşüncelerin ve duyguların sizi sardığını hissederseniz onları yok saymak ya da daha sonra düşünmek için ertelemek yerine, onları tanıyın, kabul edin ve onlarla gurur duyun. Hangi düşüncenin sizi rahatsız ettiğini teşhis ederek bu konuda olabildiğince açık olun. Kendinizi yargılamanıza sebep olan düşünceler mi, kötü anılar mı ya da gelecek hakkında endişeler mi? Her düşünce sizi; geçmişe, bugüne ya da geleceğe ait olmasından bağımsız şekilde rahatsız edebilir. Ardından düşüncelerinizi söylemeniz sonucunda içinizde uyanan duyguları teşhis edin. Nasıl hissediyorsunuz? Göğsünüzü mü sıkıştırıyor? Mideniz mi bulanıyor yoksa başınız mı zonkluyor? Tekrar rahatsız eden her duygu kabul edilebilir. Duygularınızı ve düşüncelerinizi açıkça teşhis ettiğinizde gözlerinizi kapayın ve aklınızda yarattığınız bir görüntüyü hayal etmeye başlayın (bu pratiğe alıştığınızda gözlerinizi sürekli kapamanıza gerek kalmayacak. Örneğin; araba sürerken ya da topluluk içinde de bunu yapabileceksiniz). Düşünceler ve duygular renkler mi, şekiller mi yoksa figürler mi yaratıyorlar? Soyutlar mı somutlar mı? Önemli olan siz onların farkındayken düşüncelerinizin ve duygularınızın görüntüyü özgürce yaratmasına izin vermek. Nefes alın. Yolun yarısına geldik ve ilk yarıyı bitirdiğiniz için size en içten tebriklerimi sunmak istiyorum. Doğal eğilimimiz rahatsız edici düşünceleri ve duyguları bastırmaya yönelik. Genellikle onları sonra düşüneceğimizi söyleriz ama dürüst olalım o "sonra" ne zaman gelecek? Ne yazık ki çoğumuz için o zaman asla gelmez. Bu yüzden sadece zaman ayırarak onların ne olduğunu anlamak çok büyük bir adım. Burada durmayalım tabii, çünkü güzel şeylerin başladığı yere geldik. Bu adım her şeyin değişmeye başladığı nokta. Düşüncelerinizin ve duygularınızın sembolleştirildiği manevi resme sahip olduğunuzda (eğer ortada bir görüntü yoksa bu pratik işe yarayabilir) kendinizi bir annenin yeni doğmuş bebeğini tuttuğu gibi bu görüntüyü tutarken hayal edin. Size acı veren düşünce ve duygunuzu bir battaniyeye sarılmış, sevgiyle göğsünüze, kalbinize yakın tuttuğunuzu hayal edin (Manevi görüntüyü bir beşikte de hayal edebilirsiniz, onu salladığınızı düşünün). Diğer adım ise içimizden ya da yüksek sesle bu görüntüye onun orada olduğunu bildiğinizi ve o gitmeye hazır olana kadar onunla ilgileneceğinize söz verin. Bu sözleri kalbinizin en içten noktasından söylemek için elinizden geleni yapın.
Dikkatimizi, bize acı veren düşüncelerimize ve duygularımıza yoğunlaştırdığımızda ve bunu açık yüreklilikle kabul ettiğimizde zaten içimizden gelen en doğal şeyi yapıyoruz: Sevgi göstermeyi. Düşünceleri ve duyguları ve yarattıkları huzursuz edici etkileri dışlamak yerine onlara saf, koşulsuz ve tam bir sevgi gösterin. Bu onların daha önce hiç bilmediği şey: Sevgi ve yine aynı sevgi çoğumuzun daha önce hiç bilmediği.
Düşünceler ve duygular genellikle hızla azalacaktır. Sadece bazen, bazıları çabuk gitmek istemeyecektir ve bu da güzel. Bize ihtiyaç duydukları sürece onlarla kalacağımızı söyleyeceğiz ve bu yaklaşımda da samimi olacağız. Duygu ve düşünceler bizi çağırdığında sözlerimizle onları onurlandıracağız ve onları ne kadar sürerse sürsün kalbimizde tutacağız.
Tüm pratik bu. Gerçekten bu kadar basit ve hayatımda yarattığı muhteşem sonuçlardan dolayı Thich Nhat Hanh'a sonsuza kadar minnettar olacağım. Bu pratik bilgiler, gün içinde basit eylemlerle ve hayatımızın en kötü zamanlarının ağır hatıralarıyla beraber kullanılabilir. Tamamen hayatınıza bağlı, her biri değirmende bir taş ve hepsi iyileşebilir.
Hepsi sevgidir, her şey birdir. Bırakın parlasın!