Kişiler arası ilişkilerde unutulmaması gereken nokta, duygularımızın bizi ve kurduğumuz iletişimi etkilemesidir. Düşüncelerimizi karşımızdaki insanlara iletirken cümleleri kurgulayışımız “sen” ya da “ben” diliyle olabilir.
Ofis içinde iş arkadaşlarımızla ya da özel hayatımızdaki kişilerle iletişim kurarken tarzımız, kullandığımız kelimeler ve cümleler, karşımızdaki kişi üzerinde farklı etkiler yaratır. Söyleme şeklimiz çoğu zaman söylediklerimizin önüne geçer. “Ne oldu şimdi buna, ne dedim ki ben?” diye düşündüğünüz oldu mu hiç? Ya da aradan zaman geçtikten sonra, arkadaşınızın size söylediklerini düşününce, aslında neler söylemiş olduğunun farkına vardığınız?
İletişim sırasında genel olarak yaptığımız, karşımızdakinin davranışlarının üzerimizdeki etkileri üzerine düşünmek değil, hemen karşı tarafı yargılamak ya da durumu yorumlamak üzerine kurulu oluyor. ‘Böyle davranmakta hatalısın.’ ‘Keşke raporu daha önce bitirseydin.’ ‘Bunu hemen göndermelisin?’ ‘Projeyi bu haliyle nasıl sunarsın?’ örnekleri, günlük dil içerisinde çoğaltılabilir.
Sen Dili Yargılar
Sen dili, doğası gereği, karşımızdakini yargılayan ve durumu yorumlayan mesajlar taşır. Bu tip yargılayıcı tutumlar karşısında, her yetişkin savunmaya geçer ve bu noktada sizi dinlemez. ‘Benim de söyleyeceklerim var!’ ruh haline girmiş, savunmaya hazırlanmıştır. İletişim sırasında kişi eleştirildiğini, suçlandığını ya da yargılandığını hissettiğinde, kendini savunmak için önlem alır. Artık durum, iletişim kurmaktan çıkmış, savunmaya dönüşmüştür, kişilerarası çatışmalar başlar ve konu amacından uzaklaşılır.
“Ne kadar çok bilirsen bil, söylediklerin, karşındakinin anlayacağı kadardır.” Mevlana
Etkin iletişim kurmak için, ‘sen’ dili ithamlarının yerine, ‘ben’ dili düşüncelerinin ve duygularının kullanımı büyük önem taşır. Ben dili durum ya da davranışla ilgili yargısız ve yorumsuz mesajlar taşır. Bununla birlikte, karşımızdaki kişinin davranışının bizim üzerimizdeki etkisini içerir: ‘Ben bu davranışından dolayı üzüldüm, kendimi kötü hissettim.’ Dediğimizde, bizi dinleyen yargılamaya geçmeyecek, empati kurmaya çalışacaktır. Az sonra cevabı verme planları yapmak yerine, konuşana önyargısız yaklaşacak ve davranışının üzerinizdeki etkilerine yoğunlaşacaktır. Karşımızdaki kişiyi savunmaya teşvik etmeyen bir anlatım, etkili iletişimin temel dayanağıdır. Bununla birlikte, ben dilini kullanırken, dünyanın yalnızca kendi etrafımızda, bizim bakış açımıza ve bizim duygularımıza göre dönmediğini unutmamak önemlidir. Bizim duygularımız kadar önemli olan bir diğer unsur, karşımızdaki insanın duygularıdır.
Daha iyi iletişim yolunda 7 yöntemin başlıklarını kısaca şöyle sıralayabiliriz;
1. Kabullenmek
2. Anlaşılması Kolay Bir İnsan Olmak
3. Hoşnutluğumuzu İfade Etmek
4. İnsanları İçtenlikle Övmek
5. Hayranlığımızı İçtenlikle Dile Getirmek
6. Dinlemenin Beyaz Sihri
7. Bumerang İlkesi