Aura bildiğimizi düşündüğümüz normallerin tamamen dışındadır. 3 boyutlu düşünce sistemimizden ve fiziksel dünyanın limitlerinden öteye gider. Neden mi?
Çünkü hem içe hemde dışa doğru yayılır.
Hiç bir şekilde çizgisel değillerdir, tam tersine “kıvrım” halindedirler. Bunu bilimsel bi şekilde açıklamak gerekirse “sicim teorisi” ni düşünün. Enerji her zaman hareket halinde, bilinç ise üretimdedir. Yani statik de değil, çizgisel de.. enerji, yayılma halindedir.
Vücudunuzun etrafındaki her yöne hareket eden duygular, düşünceler ve diğer bilinçaltı akışlardan oluşan elektromanyetik bir ağ gibi düşünün.
Kablosuz internet ağını ele alalım. Wi-fi, her yönde titreşerek, elektromanyetik dalgaları çeken, ufak bir kutu . Dışarıya doğru titreşirken, diğer kutulardan gelen datayı bizim, ekranda görebileceğimiz bir bilgiye dönüştürüyor.
Biz de tıpkı bu teknoloji gibiyiz. Hatta buna her zaman sahiptik. Sadece alıcılarımız kapalıydı, ama şu an onları yeniden açıyoruz.
anatomy
Aslında bütün gün sol beynin nasıl çalıştığıyla ilgili bilgiler verebiliriz, ama er yada geç, bilgiyi başka bir yerden almanız ve vücudunuzun başka bir kısmını çalıştırmanız gerektiğini anlayacaksınız.
Dinleyen kısım, hisseden kısımdır.
Samimi, bağlantıda ve diğerlerine açık olan kısımdan bahsediyoruz. “Diğerleri” derken, gerçekten başkalarından bahsediyorum. Uzayı başkalarıyla paylaşıyoruz, toplumu, sağlığı, varlığı, güzelliği bu konsept bir yandan, hem çok doğru, hem de bir o kadar da yanlış anlaşılmış.
Dinlemek ve hiisetmek, başkalarını değerlendirmek, kozmik bilinçle olan bağlantılarının farkına varmak… Bu noktada algınız üçe bölünebilir. İki farklı duygusal durumda, iki farklı insanı hissebilirsiniz. Bu iki durum hali yada varoluş birbirleriyle ve bizimle nasıl etkileşime geçer?
Bu konu hakkında birçok şey okuyabilirsiniz. Ama bunu gerçekten hissetmek isterseniz, tanıdığınız veya yeni tanıştığınız biriyle bir iletişim boşluğu oluşturarak deneyebilirsiniz. Ama enerjinizi iletişimde ve bağlantıda, tamamen ortaya koymazsanız, aklınızın ve vücudunuzun yarısını kullanıyor olursunuz. İzleyebilirsiniz, fakat bir mesafeden bakmak, sizi insanlarla iletişime geçirmeyecektir. Gerçekten deneyimlemek için, işin içine girmeniz gerekiyor.
AURA TÜRLERİ
Bazı aura şekilleri halka veya vücudun etrafını saran ve çakralarla etkileşime geçen, tabakalar halinde gösterilir. Bunlar çok kısıtlandırılmış görsellerdir. Çünkü bir auranın gerçek görünüşü, ve kendini nasıl manifesto ettiği bizim görsel algımız dışındadır. Aura bu noktada gerçekten çakradır. Çakraların iletişimde olduğu içsel vücudumuz yani fiziksel bedenimizle, auralar yani dışsal bedenimiz etkileşim içindedir. Yani enerji nasıl içeri girerse, öyle dışarı çıkar.
Herşey enerjidir ve herşey bir anlam ifade eder. Bir kişi karşısındakine, sevgi verdiği zaman, bu diğer kişinin özü tarafından tamamen algılanır, o kişiyi yükseltir ve çok iyi hissetmesini sağlar. Aynı mantıkla başka biri kendini dış dünyaya kapadığı zaman, enerji akışını da kapatmış olur- bütün enerji durur, titreşim yada enerji levelında o kişiyle ilgili hissedilen bu durma hali olucaktır.
Aura, enerji bedenimizi tarif etmek için sadece bir yöntemdir. Bu şekilde düşünebilirsek, zihnimizi, kalbimizi ve hislerimizi de genişletmiş oluruz.