Kabala, insanın evrendeki pozisyonunu incelemek ve araştırmak için gerekli olan doğru bir yöntemdir. Kabala Hikmeti, bize, insanın neden var olduğunu, neden doğduğunu, neden yaşadığını, yaşamının amacının ne olduğunu, nereden geldiğini ve bu dünyadaki yaşamını tamamladıktan sonra nereye gideceğini açıklar.
Kabala manevi dünyaya erişmenin bir yöntemidir. Kabala bize manevi dünya hakkında bilgi verir ve onu çalışarak bizler başka bir anlayış geliştirebiliriz. Bu anlayışın yardımı aracılığıyla üst-dünyalarla iletişim içinde olabiliriz.
Kabala teorik bir çalışma olmayıp pratik bir çalışmadır. İnsan kendisini, kim olduğunu, neye benzediğini öğrenir. Kendini aşama aşama, adım adım değiştirmek için neye ihtiyacı olduğunu öğrenir. Araştırmasını kendi iç ben’i aracılığıyla yönetir.
Bütün deneyleri kendisi üstünde, kendisi içinde yürütür. Bu yüzden dedir ki Kabala’ya “Gizli Hikmet” denir. Kişi, Kabala aracılığıyla meydana gelen, sadece kendisinin hissettiği ve bildiği içsel değişimlere uğrar. Bu değişim, bir kişi içinde meydana gelir; sadece o kişiye özgüdür ve sadece o kişi bunun farkındadır.
Kabala kelimesi, İbranice olan “Lekabbel” kelimesi’nden (almak) gelir. Kabala, eylemlerin nedenlerini “alma arzusu” olarak tanımlar. Bu arzu, çeşitli türden hazların alınmasıyla ilgilidir. Hazzı almak için, kişi genelde büyük bir gayret sarf etmeye isteklidir. Sorun şudur ki, kişinin alma arzusunun gelişmesini ve büyümesini sağlayan yöntemde belli bir düzen vardır. İlk aşamada, insan fiziki hazzı şiddetle arzular. Sonra, para, onur, şan ve şöhret arar. Hatta daha kuvvetli bir arzu kişiyi güç için şevklendirir. Sonra maneviyat için bir arzu, istek geliştirebilir, ki bu nokta piramidin tepesidir. Maneviyat arzusunun ne kadar büyük olduğunu fark eden kişi bu arzusunu tatmin etmen alma arzusunun aşamaları arasındaki geçiş kişinin yetenekleri ve sınırlamalarının farkında olmasını sağlar.
Kabala, üst-dünyalarla duygu ve düşüncelerimizin kökenleriyle ilgilenir ki biz bunu anlamalıyız. Dünyalar üstünde herhangi bir kontrolümüz olmadığı için duygu ve düşüncelerimizin neden ve nasıl yaratıldıklarını bilmeyiz. Tatlı, acı, hoş, kaba vs. şeklindeki deneyimlerimize şaşırırız. Psikoloji, psikiyatri ve öteki sosyal disiplinler alanı açısından bile, duygularımızı incelemek için bilimsel aletler geliştirmede başarısızdır. Davranışsal etmenler, anlama yetimizden gizli kalırlar.
Kabala, duyularımızı bilimsel olarak incelemek için geliştirilmiş olan bir sistemdir. Duygu ve arzularımızın hepsini alır ve her biri için, her bir fenomen için, her seviyede ki her bir anlayış ve duygu çeşidi için tam bir bilimsel formül sağlar.
Bu, zekayla birleştirilmiş duyguları inceleme işidir. Başlangıç seviyesindeki öğrenciler için, geometri, matrix ve diyagramlardan yararlanır. Kabala çalışırken, öğrenciler kendi duygularının her birini tanımlar ve bunları anlamaya başlarlar. Gücüne, yönüne ve karakterine göre ona hangi adın verilmesi gerektiğini bilirler.
Kabala Hikmeti antik ve kanıtlanmış bir yöntemdir. Kabala aracılığıyla kişi yüksek bir farkındalık (olayların farkında olma) alır ve maneviyat kazanır. Bu, gerçekten onun bu dünyada ki amacıdır. Kişi, maneviyat için bir arzu hissettiği zaman, bu maneviyat için bir hasret-özlem hissetmeye başlar ve sonrada Yaratan tarafından sağlanan Kabala Hikmeti aracılığıyla bu arzuyu geliştirebilmenin yollarını arar. Bedel öderken, maksimum oranda hazzı nasıl alabilir? Herkes bu soruyu kendince cevaplamaya çalışmaktadır.
Kabala, Kabalist’in hedefini açıklayan bir kelimedir. Bu hedef insanın düşünen bir varlık olarak, bütün yaratılanların en yücesi olarak, ehil olduğu her şeyi elde etmesidir.