Gerçekliği araştıran Kabalistik araştırmacılar, gerçekliğin kendi dünyamız ve üst dünyalardan ibaret olduğunu keşfettiler. Tüm dünyaların en alt seviyesi içinde bulunduğumuz bizim dünyamızdır, geriye kalan diğerlerinin hepsi manevi dünyalardır. Manevi dünyalarda, bizim dünyamızda bulunduğu şekli ile fiziksel madde anlamında bir şey yoktur. Manevi dünyaların maddeleri olarak sadece arzular, güçler ve düşünceler vardır. Bizler kendi dünyamızın maddesini kontrol edebildiğimizi düşünürüz fakat daha üst bir seviyeye yükseldiğimiz zaman anında maddenin bir sonuç olduğunun farkına varırız.
Madde, Üst Güçler, Üst Dünyalar tarafından işletilmektedir. Bizler, henüz bu dünyalarda olmadığımızdan, maddeyi kontrol edebilir durumda değiliz. Eğer herhangi bir şeyi değiştirmek istiyorsak, o zaman kendi derecemizin üzerine, bizim üzerimize uygulanmadan evvel hazırlıkların yapılmış olduğu yere yükselmemiz gereklidir. Sadece bu seviyede, herhangi bir şeyi değiştirme yeteneğini edinmeyi ve anlamayı belli bir seviyede edinebileceğiz. Yaşam sürekli olarak kendini tekrar ederek bizlerin hiçbir şeyi kontrol edemediğimizi bizlere sık sık ispatlamaktadır ve bizler yaşamın uçup gitmesinin farkına varana kadar kendimizi altın yıllarımızda hissederiz.
Teknolojik gelişmelere rağmen, insanlık bundan da ileri gelişmeler hakkında tamamen şaşkına dönmüş durumdadır. Şu anda bizler felaket denebilecek bir durumdayız çünkü dengeden olabileceğimiz kadar uzak durumdayız ve maddeden daha üst bir seviyede herhangi bir şeyi değiştirme kuvveti ve anlayışını edinene kadar, dinlenebilecek bir anımız bile olamayacak. Sadece, dünyamızı işletmekte olan seviye ve güçlere yükseldiğimiz zaman, bizler de bu çok istediğimiz denge koşuluna ulaşabileceğiz.