Piramitler şekilsel özellikleriyle enerjileri konsantre etme özelliğine sahip oldukları gibi aynı zamanda şekilsel özellikleriyle ezoterik anlamlara da sahiptir. Koni şeklinin tabanının daire yerine köşeli kare bir biçime dönüştürülmesiyle elde edilen piramit şekli esas olarak ezoterik sembolizmde koni sembolünün içerdiği anlama sahiptir. Piramidin şekilsel olarak neyi sembolize ettiğini anlamak için önce bu geometrik şekli parçalarına ayırmak gerekir Piramidi oluşturan geometrik şekiller iki kısımdan oluşur. Temeli kare, yan kenarları ise tepede birleşen dört adet üçgen… “Ezoterik Semboller Lisanı”na göre “Daire” ile “Kare” sembollerinin birbirlerini tamamlayan anlamları vardır Ezoterik alfabede daire birincil semboldün Kare daireden türetilmiş ikincil bir semboldün Ancak karenin ikincil bir sembol olması onun daha az değerli olduğu anlamına gelmez.Kare maddesel alemin varoluşunu temsil eder. Daire ise, en genel anlamıyla evrensel varoluşu ve birliği temsil eder. Bu tanımlamadan da anlaşılacağı üzere, Daire’nin spiritüel alanda, Kare’nin ise maddesel alanda kullanılan sembolik anlamları vardır. İşte bu anlamları itibariyle Ezoterizm’de kare haline getirilmiş daire sembolünden sözedilin Bu dönüşüm aynı zamanda birbirleriyle ölçülemez iki unsurun yani tanımlanabilir ve tanımlanamayan unsurların algılanmasını sağlan Kare ile daire daha kolay algılanır (“Aşağısı yukarıya yukarısı aşağıya benzer” ezoterik tanımlaması ile bu anlatmaya çalıştıklarımız bağlantılı meselelerdir) Kozmik Mabet – Kutsal Mimari Temeli daire olan asıl form kare ile kendisini somutlaştırır.
Bu da kutsal mabetlerin temel formunu oluşturur.Yani temeli kare olan yapıyı. Temeli kare olan yapı “Kutsal Mimari”de üçgenle yükselmek zorundadır Çünkü üçgen kozmik hiyerarşinin sembolüdür. Aynı konik yükseliş gibi… Maddesel alanda bu yükselişinin sonu kendisini piramit şekliyle ifade eder. O halde piramit şekline genel olarak baktığımızda, spiritüel alanın piramit şekliyle maddesel alanda tezahür etmiş ya da yansımış hali olduğunu söyleyebiliriz. îşte “Kutsal Mimari”nin özünü ve temelini oluşturan ezoterik alfabenin kısa açıklaması budur. Ezoterizm’de piramitsel mimarinin Kozmik Mabed’in bir yansıması olduğunun söylenmesinin nedeni sanırım şimdi daha iyi anlaşılacaktır. Evet… Piramit şekilsel özelliğiyle “Kozmik Mabedi” yani spiritüel ve maddesel alanlarıyala birlikte, kozmik hiyerarşik varoluşu sembolize etmektedir. Konuylailgili ünlü araştırmacı John Michell şunları söyler: Piramid’in orjinal işlevi “Dünyasal Güçler” ile “Kozmik Güçler”i bir araya getirmek ve bu sayede yeryüzünün bu güçlerin verimli iş birliğini sağlamaktır. Bu olgu piramidin geometrik sembolizmi içinde açıkça ortaya konulmuştur. Çünkü piramit dairenin kare haline; getirilme sanatının yüce bir abidesidir.tarza dönüşür.
Bu dönüşüm, konik tarzdan piramidal tarza olduğu gibi tersine de olabilir. Böylelikle piramitten koniye geçilir ki, bu ruhsal yükselişe karşılık gelir. Zaten piramidin içinde gerçekleştirilen inisiyatik çalışmalarla hedeflenen de buydu. Piramit üst tepe noktasından aşağıya doğru Kozmik veya Spiritüel bir kaynaktan tesirin aşağıya inişini ve kozmik hiyerarşiyi sembolize eder. Tepe noktası İlâhi Kelâm’ı. kozmik veya spiritüei kaynağın merkezini; tabanı ise (esirin hedefi olan mekânı temsil eder. Piramidin tabandan (epeye doğru olan çıkışı ise, varlığın kozmos içindeki yükselişini, evrimini ve ruhsallığa doğru olan ilerleyişini, geldiği kaynağa geri dönüşünü ifade eder. Yeryüzü ve Gökyüzü’nün Evliliği Musa Peygamber Mısır’dan ayrıldıktan sonra bu ezoterik sembolizmi iki üçgenin iç içe geçmesi ile dile getirmiştir. Bu sembol daha sonraları İsrailoğulları’nın dinsel ve ulusal simgesi haline gelmiştir. Şu anda Siouizınin sembolüne dönüşmüş olsa da temeli yukarıda dile getirmiş olduğumuz gibi çok eskilere dayanmaktadır.
Tepe noktası yukarıya bakan üçgen göğü, aşağıya bakan üçgen ise yerin sembolü konumundadır. Bunların iç içe geçmesi tasavvufta “Vuslat” olarak ifade edilen göğün ve yerin evliliğinin yani göksel bilgilerin yeryüzünde ortaya çıkmasını ifade eder ki, bu durum varlığın şuurlanmasıyla ortaya çıkacak bir sürece karşılık gelir. Bir başka deyişle göksel bilgilerin insanda tezahür etmesi anlamına gelir. Bu aynı zamanda inisiyasyonun sonunu gösterir. Amaçlanan hedefe artık ulaşılmış ve inisiye adayı büyük zincirin bir halkası haline gelmiş demektir.
İSMİNİN İÇİNDEKİ GİZLİ ANLAM
Piramidin sözlük anlamı da başlı başına büyük bir sırrı içinde barındırır. Günümüzde kullanılmakta olan Piramit sözcüğünün kökeni Mısır Lisanı’na değil, Yunanca’ya dayanır. Piramit sözcüğü Yuananca’da “Pyros” sözcüğünden türetilmiştir. “Pyros” Yunanca’da “Ateş” anlamına gelmekteydi. Bu sözcüğün “Muhteşem Işık” anlamında mecazi kullanımı da bulunmaktadır. İlk başta bu mimari yapıya “ateş” ya da “muhteşem ışık” anlamına gelen bir sözcüğün verilmiş olması biraz garipsenebilir. Ancak bu yapının gizli kalmış bazı özellikleri dikkate alındığında, Antik Yunan’da bu yapıya neden böyle bir sözcüğün seçilmiş olduğu kolaylıkla anlaşılabilir… , Bu sözcüğün söz konusu yapı için kullanılmasının iki ayrı anlamı vardı: Birincisi “Ateş Taşı”, ikincisi ise “Sirius Takım Yıldızı” ile ilgilidir.Orjinalleri Atlantis’te bulunan ve az önce üzerinde durmuş olduğumuz enerji çeken ve depolayan özel taşlar, bir zamanlar piramidin tepe noktasına yerleştirilmişti. O dönemlerde piramidi görenlerin onun ışıl ışıl parladığından söz etmelerinin nedeni de buydu. İşte Yunanlılar’ın bu yapıya ”Ateş ismini takmalarının birinci nedeni budur. Keops Piramidi’nin ezoterik yönü ile ilgilenen tüm araştırmacıları meşgul eden bir sorun da, bir zamanlar piramidin üst tepe noktasında bulunduğu bilinen bu taşlarla ilgilidir. 2000 yıl önce bölgeye gelen bazı gezginler, zirvenin altındaki bir kaç taş sırasının yerinde olmadığından bahsetmişlerdir. Kayıp olan bu taşlara piramidin tepesinde oldukları için “Kapak Taşı” adı verildi. Bu taşların mahiyeti hiç bir zaman anlaşılamadı, fakat bilinen bir gerçek varsa o da şudur: Bir zamanlar Piramidin cephesini kaplayan levhaların sökülerek Kahire’deki inşaatlarda kullanılmaya başlanmasından çok önceleri bu taşlar yerinden kaldırılmıştı.Gelelim ikinci nedene… Keops Piramidi’nin Kral Odası bilindiği gibi Piramit içindeki enerjilerin odaklandığı bir bölümde yer alır. Ancak Kral Odası’nın bir başka özelliği daha vardır. Piramidin içindeki bu oda “Sirius Takım Yıldızı”n\ rahatlıkla gözlemleyebilecek bir açıda dizayn edilmiştir. Piramidin iç kısımlarında bulunan bu odaya .Sirius’u gözlemlemeye olanak sağlayan bir tünel açılmaktadır. Bu tünel vasıtasıyla Piramidin derinliklerinde Sirius Takım Yıldızı’nın saçtığı ışık rahatlıkla gözlemlenebilinekteydi. Antik Mısır Gelenekleri’nde Sirius’un kutsal sayılan bir yıldız olduğu ve Sirius’a diğer yıldızlara oranla çok ayrıcalıklı bir yer verildiği hesaba katılırsa, bu yıldızın ışıklarının muhteşem olarak adlandırılmasının son derece doğal karşılaması gerektiği ortaya çıkmaktadır. İşte bu nedenle, Kral Odası’nın Sirius Takım Yıldızı’nı gözlemleyebilecek bir açıda dizayn edilmiş olması buna en güzel kanıttır. Mısır Ezoterik Sırları ile yakından temasa geçmiş olan Antik Yunan Kültüründe de bu durum gayet iyi bilindiği için, göklerin muhteşem ışığının gözlendiği bu mabede muhteşem ışık anlamına gelen bir isim vermiş olmalarının nedenini anlamak hiç de zor değildir. Antik Mısır rahipleri Atlantisliler’den aldıkları bilgiler doğrultusunda Sirius’un dünya için ne denli önemli bir yıldızolduğunu öğrenmişler ve bu sırrı mabetlerinin derinliklerinde saklarlarken, aynı zamanda da mabetlerinin derinliklerinden bu yıldızın ışıklarını gözlemlemekte belki de bu yıldızın tesirlerine muhatap olmanın yollarını denemekteydiler.
Kadim toplumların tümünde olduğu gibi Kartal, Sirius’u ifade eden sembollerden birisidir. Sirius’u sembolize eden başka semboller de vardır. Mısır’daki Kartal Kanatları bilinen en eski Sirius sembollerinden biridir ve uygun bir isim bulmuş olduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Günümüzde gözler önünden uzak kalmış, toplum hafızasından silinmiş sırların başında, Sirius Takım Yıldızı’nın dünyamızla olan bağlantısı gelmektedir Bu sırrın üzeri, Tufan sonrası bizim kültürümüzde başlayan .sembolik eğitim sistemine geçişle birlikte örtülmüştür. Bu üstü örtülü sırrın anlaşılabilmesi için dinsel sembolizmin dilini çözmek gerekir Aksi takdirde bu sırra ulaşmak mümkün değildir Bu sır kökeni Tufan Öncesi kültüre dayanan bizim devremizin eski uygarlıklarına ait mitolojik metinlerde de kendisini gizlemektedir Ezoterik bilgilerini Tufan Öncesi Atlantisliler’den alınış olan eski Mısır rahipleri bu sırrı biliyorlar ve bunu en gizli ve en güçlü ayinlerinde dışa vuruyorlardı. Kuşkusuz ki, bu sırda hiçbir zaman mabetlerin dvarlanndan dışarıya sızdırılmamış, inisiyelerce saklı tutulmuştur. O halde bütün buraya kadar üzerinde durduğumuz konulara dayanak, “Büyük Piramidin çok sayıda işlevi mi bulunmuştur” diye sorulacak olursa, buna kesin olarak “evet” cevabı vermemiz gerekmektedir. İsmiyle bile bazı sırları kendisinde barındırmış ve halen de barındırmaya devam etmektedir Firavun Keops’un ismi Büyük Piramit’e atfedildi. İsimle ilgili bu bölümümüzün sonunda Büyük Piramit’in bir diğer ismi olan “Keops” üzerinde de kısaca durmak istiyorum. Büyük Piramide Keops isminin verilmesi. Klasik Tarih Bilimi’nin verilerini doğru kabul eden bazı arkeologlarca bu yapının M.Ö. 3.500 yılında yapılmış olduğu ön kabulüne dayanır. Bu tarihte Mısır’ın firavunu Keops’tu. O halde Büyük Piramit bu tarihte yapıldıysa, bunu yaptıran da o dönemin firavunu olmalıydı. İşte bu düşünceden hareketle, Büyük Piramit’e firavunun adı atfedilmişdi. Kurulan mantık doğru ama bilgi yanlıştı. Çünkü Büyük Piramit’in yapılış tarihi M.Ö. 3.500 değildi… Bu yapının bu tarihten çok daha öncelerine ait olduğu bugün birçok arkeolog tarafından da kabul edilmiştir Bu nedenle Keops ismi, aslında Büyük Piramit için sadece bir zamanların ön kabulüyle ilgili bir anı olarak kalmış durumdadır.
Kaynak:ekstrembilgi.com