Reankarnasyon, ölümden sonra Ruhun tekrar bedenlenerek dünyaya gelip yaşama devam etmesi olarak tanımlanır. Hologram konusunda çalışan bilim adamları, bu konuya sıcak bakmakta ve olayı holografik teoriyle somut deliller ışığında açıklayabilmektedirler. Bu delillere birkaç örnek verirsek; bazı kişiler hipnoz sırasında anne karnındaki durumuna yavaş yavaş geri gönderildikten sonra kendisini tarihte farklı kişiliklerde tanımlayabilmekte ve o kişilerin dillerini konuşabilmektedirler.(Hatta geçmişte var olup bugün konuşulmayan diller de olabilmekte) Kimileri de geçmişinde oluşan izleri bugün vücutlarının aynı yerlerinde gösterebilmektedir. Söz konusu olaylar sadece hipnoz sırasında değil, uyanık durumda iken de hatırlanabilmektedir. Ayrıca, bazı kişiler de DEJAVU denen, hiç gitmediği, görmediği bir yeri daha önceden biliyormuş hissi ile, geçmiş ve şu anki yaşamı bir arada yaşamaktadır.
Bilimsel açıklaması ise; beynin holografik olması ve bütüne ait bilgiyi içermesinden dolayı, geçmiş yaşamlardaki bilgileri (veya dejavu vb.) hatırlamasına neden olmasıdır. Tıpkı Hologram plakasına kaydedilen bilgilerin, plakanın hareket ettirilmesiyle üç boyutlu görüntüler şeklinde peş peşe bir görünüp,bir yok olarak açığa çıkışı gibi. Bu da bir şeyin görünmemesi,algılanmaması durumunun o şeyin yok olduğu anlamına gelemeyeceğini, hatta zaman ve mekânın An’da bütünsellik içinde var olduğunu,bir sistem dahilinde gerektiğinde açığa çıktığını da göstermektedir.
Her ne kadar Holografik teori, Reankarnasyonu açıklar gibi görünse de temelde büyük bir hata yapılmaktadır. O da Hologramın kendisinden kaynaklanmaktadır. Çünkü Maddesel boyut, içten dışa Projekte olanın, dıştan içe algılattıklarından ibarettir. Dolayısıyla, beş duyu scalasına dayalı gerçeklerden giderek, Bütüne ait özellikleri tanımlamak, gerçeği tam yansıtmayacaktır. Bu gerçekler ışığında Hologramın içindeki formasyonları bilemediğimizden, örneğin CİN yapılı varlıkların, maddesel boyuttaki etkilerini dahi hiç bilememekteyiz.
Sonuç olarak bu model, kaba hatlarıyla birtakım gerçekleri ortaya koysa da daha derin ve kapsamlı olarak (projekte açısından) irdelenmeye muhtaçtır.
Örnek verilen olaylardaki,dillerin konuşulması,izlerin taşınması ve Dejavuların açıklamasına gelince; Evrende her şey bilgidir. Bilgi de kendini algılayacak duyu organlarını holografik bir biçimde (hem birimsel hem de evrensel mânâda) yaratır. Bundan dolayı da çoğul kişilikte olduğu gibi (*), beyin, tüme ait bilgiden, kontrolsüz ve terkipsellikten kaynaklanan bir biçimde belli bilgileri açığa çıkartır. Dolayısıyla, evrensel sistemi açıklayan İslam Dininde birimsel mânâdaki (beş duyuya dayalı olan) Reankarnasyon anlayışı reddedilmektedir. Bunun dışında Mutlak Mânâda evrensel şuura sahip olan birim için Holografik olarak Enkarne kapısı açıktır.
Dolayısıyla, dinsel kaynaklarda da belirtildiği üzere, her an aramızda olan Hz Hızır (A.S) ile kıyamete yakın gelecek olan Hz İsa (A.S) özel bir statüyle ile Enkarne olacaktır.