Eğer iç auranıza uzun bir süre odaklanırsanız, muhtemelen yaklaşmaya başladıkça dalgalar halinde yayılarak sizi dış auranızla buluşturacaktır, ama yavaşça vücudunuzdan uzaklaşırsanız başka renklerle de kuşatıldığınızı fark edeceksiniz. Ben tam bu noktada, mora çalan bir renk görürüm ama eğer odak noktamı kaybedersem, aura rengi giderek solmaya başlar ve hem iç hem dış aurayla olan bağlantımı yitiririm.
Benim için, auramı görmemin en kolay yolu, “Sihirli Göz Methodu” diye adlandırdığım tekniği kullanmaktır. Bu, bir gün aynaya karşı meditasyon yaparken keşfettiğim bir şeydi ve ondan sonra kendi auramı görmek için bu teoriyi kullanmaya başladım. Sihirli göz resmine uzun bir süre bakılırsa orijinal resimden ayrı bir üç boyutlu resim karşınıza çıkacaktır.
Yukarıdaki *resimdeki üç boyutlu şekli görmek için aşağıdaki yöntemleri uygulayabilirsiniz.
Yazıcıdan çıkardığınız resmi (tablet bilgisayar veya android telefon da iş görebilir) ortalayarak burnunuzun tam sağ üstüne doğru tutun. Muhtemelen bulanık olacaktır. Sanki uzaktan bakıyormuş gibi odaklanmaya çalışın. Resmin üzerinde bulunan iki kare, üç kare oluncaya kadar resmi yavaş yavaş yüzünüzden çekin. Eğer dört tane kare görürseniz, üç kare görünceye kadar resmi suratınızdan uzaklaştırın. Eğer bir veya iki tane görürseniz tekrar başlayın!
Çok net bir şekilde üç tane kare görürseniz, resmi sakince tutmaya devam edin, gizlenen görüntü sihirli bir şekilde görünmeye başlayacaktır. Bu görüntüyü ve derinliği fark ettiğiniz anda üç boyutlu görüntünün hepsini görmeye başlayacaksınız. Ne kadar uzun süre bakarsanız görüntü o kadar netleşecektir. Resmi ne kadar uzak tutarsanız, daha çok derinleşecektir.
En sonunda, sık kullanmadığınız gözünüzle (benim için bu sol gözümdür) odaklanmak için kendinizi eğitebilirsiniz. Farklı gözle resme bakmayı denemek, resmin içinde bulunan üç boyutlu görüntüyü (bu en nihayetinde auranız) görebilmek için farklı bir görsel beyin reaksiyonunun ortaya çıkmasına neden olacaktır.
Auranızı görmek için bu tarz alışılmışın dışında bir yol izleyebilirsiniz. Ne göreceğinizi düşünmeden sadece odaklanın. Auranızı ne kadar genişletebileceğinizi sezinleyin.
Bunu, diğer insanlar, hayvanlar ve bitkiler, çiçekler üzerinde deneyebilirsiniz.
Kaynak:TUĞBA YÜKSEL