Yaşam kaynaklarımızı hızlıca tükettiğimiz için mi, Dünya’nın ömrünün bir gün sona ereceğini bildiğimizden mi, yoksa sırf merak eden ve araştıran bir canlı türü olduğumuzdan mıdır bilinmez ama uzayda yaşam arayıp, orada kendimize yaşam koşulları oluşturma çalışmalarına başladık bile. Yaşama uygun gezegen arayışlarımız sürüyor.
Uzay çalışmalarında üs inşası, uzay giysileri, uzayda yiyecekler, bitki yetiştirme gibi konularda ilerleme gösteren bilim insanları, aynı başarıyı uzayda cinsellik konusunda da göstermeye çalışıyor. Çünkü eğer uzayda yaşayacaksak, orada ürememiz, üremek için de cinselliği yaşamamız gerekmektedir.
Uzayda cinselliğin nasıl yapılabileceğini bilmiyoruz. Fakat uzayda seks yapmanın romantizmden ziyade bir külfet olduğunu, çok uğraş verilmesi gerektiğini biliyoruz.
“Yerçekimsiz bir ortamda cinsellik” konusu üzerine konuşan NASA doktorlarından Jim Logan, "Öncelikle yerçekiminin sıfır olduğu bir ortamda cinselliğin koreografisinin yapılması gerekir. Çünkü hiçbir yere tutunmadan boşlukta uçan iki insanın öpüşmesi bile zor. İş cinselliğe gelince sağa sola savrulmak kaçınılmaz. Uygun pozisyonların önceden belirlenip uygulanması gerekir." diyor. Logan’a göre, yerçekimsiz ortamın en kötü etkilerinden biri olan ve astronotların da sık sık yakındığı mide bulantısı bile romantizmi bozacak önemli bir etken.
Ayrıca uzayda astronotların çok fazla terlediği gerçeğini göz önüne alırsak, cinsellik sırasında ter damlaları havada uçuşacak, sıfır çekimli bir ortamda kan basıncı da düşeceğinden bazı organlar görevini iyi yapamayacaklardır.
Bu sorunları aştığımızı farzedelim. Peki, anne karnında cenin oluşabilecek mi¿ Yerçekimsiz ortamdan cenin nasıl etkilenecek, doğum gerçekleşebilecek mi
Medeka balıkları, 1994 yılında uzayda çiftleştirilen ilk canlılar oldular ve yumurtalarından sağlıklı yavrular çıktı. Bu bize uzayda üremenin mümkün olduğunu gösterdi. Fakat memeli hayvanların (insanlar da dahil) hamile kalma süreci, plasentanın gelişim süreci, hamileliğin evreleri ve doğum fazlaca karışık süreçler içerir.
Bu sorulara cevap arayan biliminsanları, fareler üzerinde gerçekleştirdikleri deneylerde şu sonuca ulaştılar: İnsanın uzayda, daha doğrusu yerçekimsiz ortamda üreyebilmesi mümkün olmuyor. Yani bir kadının uzay boşluğunda hamile kalması çok çok düşük bir olasılıktır.
Çünkü hem spermler yerçekimi yokluğunda yollarını bulmakta çok zorlanıyor, hem de kozmik radyasyon kadın yumurtalarını ve erkek sperm hücrelerini olumsuz yönde etkileyerek doğurganlığın önüne geçiyor. Döllenme bir şekilde mümkün olsa bile, kısa sürede döllenmiş yumurta ölüyor ve düşük gerçekleşiyor.
Bu kadar zorlu şartlarda üreme yapmak, neslimizi sürdürmeye çalışmak ve bunu yaparken de aşkı yaşayamamak, bir çiçeğin bile sunulması zorluğu, romantizmin yokluğu, aslında bize dünyamızın sunduğu nimetleri ve yaşam kolaylığını, adapte olmaktaki mükemmeliyetimizin boyutlarını görmemizi sağlamalıdır. Dünyamız yaşanabilecek bir yer olarak kalmalıdır. Bu konuda herkes duyarlı olmak zorundadır. Unutmayınız ki, Dünya bizim değil, torunlarımızın emanetidir!
Alıntıdır.
Kaynaklar:
History Channel - Uzayda Cinsellik