Şimdi bir taş mı, yoksa canlı mı olduğu senelerdir karar verilemeyen bu taş benzeri canlıyı tanıyalım. Şifalı taşların içinde, hastalıkları iyi ettiği gözle gözlemlenen taş yılancık taşıdır. Yılancık taşı, bir taş gibi sert olmasına karşın, dişi olan yılancık taşlarının doğurganlık özelliği vardır. Bu sayede taşlar çoğalır. Beslendiği gözlenmektedir, Hastanın hastalıklı yerine şifa uykusuzluga iyi gelen taslar için konduğu zaman oraya yapışıp, tedavi etmeye başlaması, taşın canlı olduğunun göstergesidir. Ayrıca iyi korunmadığı zamanlarda, ölüp tüm bu özelliklerini yitirdiği de gözlenmiştir. Bu şifalı taşın ana vatanı, kutsal topraklar olan Mekke’dir. Yılancık taşı, Mekke’ye rüzgarla mı gelmekte, yoksa gökten mi yağmakta tam olarak belirlenmiş bir konu değildir. Eğer bir Yılancık taşına sahipseniz, onu karanlık bir kutu içinde un ve kına karışımı yaparak içinde tutmanız önerilir. 6 ayda bir bu karışım değiştirilmeli. Üzerinde bulunan çizgilerin az ve çokluğundan yılan taşının cinsiyeti belirlenir. Dişi olanları Mart- Nisan ve Ekim – Kasım ayları arasında doğurmaya başlarlar. Her sene olmamakla birlikte genel olarak doğurganlık özelliği vardır. İlk meydana geldiklerinde beyaz veya pembemsi olan taş, şifa verdikçe, negatif enerjiler ile zamanla renk değişimine uğrar. Vakti dolmaya başladığı zaman sertleşmeye ve rengi siyaha döndüğü gözlemlenmiştir.
Yılancık Taşı neye iyi gelir, bundan bahsedecek olursak, vücut üzerinde ağrı olan her bölge için yılancık taşı uygulaması yapılabilir. Kutsal bir taş olduğuna inanıldığı için, ağrılı olan yere taş konur ve kendiliğinden ve kendi iradesi ile o bölgeye yapışması beklenir. Yapışan yılancık taşı vücuda pozitif enerji verirken, ağrıyı yok eder, yenilenmenizi sağlar. Bu mucize olan taştan edinmenizi tavsiye ederiz.