Günümüz dünyasındaki nesillerin X, Y ve Z kuşağı şeklinde kategorize edildiğini belirten Dijital Dönüşüm Danışmanı Murat Erdör, Z kuşağından hemen sonra gelecek olan, hem sosyal hayatı hem de ekonomiyi etkileyecek olan ve 2010 yılında ya da sonrasında doğan “Alfa Kuşağı” hakkında birtakım detaylar paylaştı.
Kurallara uyan, aidiyet duygusu yüksek, otoriteye saygılı, sadık, çalışkan olmaya da önem veren bir kuşak olarak tanımlanan X kuşağından sonra, özgür ve dahil edildiğini hissetmekte zorlanan, çok yönlü, kolay anlaşılabilen ve şeffaf yaklaşımıyla öne çıkan Y kuşağının, ardından da günümüzde ekonomileri büyük oranda etkilemeye başlayan, internet ve mobil teknolojileriyle iç içe yaşayan, internet aracığıyla sosyalleşmeyi tercih eden Z kuşağının geldiğini belirten Erdör, bu kuşaklardan hemen sonra tüm kuşaklardan bazı özellikler taşıyacak olmalarına rağmen, birçok yönüyle tamamen farklılaşacak Alfa Kuşağı’nın sosyal yaşamı ve ekonomiyi dönüştüreceğini ifade etti.
Murat Erdör, bu kuşağın bazı özelliklerini şu şekilde sıraladı:
1) Teknolojinin içine doğan bu kuşak, dünyayı fiziksel sınırları olmayan bir yer olarak görecek.
2) Hemen hemen her türlü içeriğe, bilgiye erişme gücüne diğer kuşaklara göre daha fazla sahip olacaklar.
3) Sahip oldukları ve hayatlarına entegre ettikleri tüm teknolojileri kişiselleştirebilecek ve teknolojiyi diğer tüm kuşaklara göre daha merkeze koyacaklar.
4) Telefon ve sanal gerçeklik hayatlarının bir parçası olacak, hatta sıradan unsurlar olarak hayatlarında yerini alacak.
5) Hayatın daha erken dönemlerinde bilgiye ve kaynaklara ulaşabileceklerinden, Alfa jenerasyonu en girişimci nesil olacak.
6) Çevrimiçi alışveriş yapacaklar ve önceki nesillere göre daha az insanla temas etmek öncelikleri olacak.
7) Çevrimiçi öğrenme yoluyla günümüzdekinden farklı bir eğitim alacaklar. Aynı zamanda kendi öğrenme yollarını, yöntemlerini tasarlayabilecekler.
8) Robot arkadaşlarla ya da yardımcılarla oynamak, ders çalışmak, sohbet etmek, vakit geçirmek hayatlarının bir parçası olacak.
9) Diğer nesillere göre daha az konuşacaklar, etraflarındaki diğer bireylerle sohbetleri oldukça kısıtlı olacak ve gerekmedikçe fiziksel buluşmalardan kaçınacaklar.
Kaynak: digitalage.com.tr