Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adı/E-Posta:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 3,070
» Son Üye: damon
» Toplam Konular: 2,834
» Toplam Yorumlar: 3,065

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 930 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 930 Ziyaretçi

Son Aktiviteler
Sürekli Aynı Sayıyı Görüy...
Forum: MELEK MESAJLARI
Son Yorum: Stannis
03-10-2024, Saat: 18:13
» Yorumlar: 0
» Okunma: 342
Bize ait olmayan sahte an...
Forum: Zihin
Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi
29-08-2024, Saat: 01:28
» Yorumlar: 0
» Okunma: 312
RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE...
Forum: ENTERESAN BİLGİLER
Son Yorum: Shfz
20-08-2024, Saat: 01:26
» Yorumlar: 1
» Okunma: 62,020
Nuh’un Gemisi’nin Çözülem...
Forum: TARİH
Son Yorum: Emka
21-02-2024, Saat: 21:57
» Yorumlar: 3
» Okunma: 8,149
DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE...
Forum: DEMONLAR
Son Yorum: Debriyaj_Balatasi
15-02-2024, Saat: 02:30
» Yorumlar: 1
» Okunma: 25,087
Trabzon'da ki Majisyenler
Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: koavemaji
02-02-2024, Saat: 14:11
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,009
11:11'in Manevi Önemi ve ...
Forum: EVRENSEL ENERJİLER
Son Yorum: zeynepbuhan
10-11-2023, Saat: 18:49
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,157
Sürekli Şiddetli Baş Ağrı...
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: Gümüşkurt
25-09-2023, Saat: 19:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,526
%100 Etkili Şans İlmi Hav...
Forum: BÜYÜLER
Son Yorum: Gümüşkurt
18-09-2023, Saat: 23:51
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,287
Baş Melek Cebrail'in ismi...
Forum: Gabriel (Cebrail)
Son Yorum: Gümüşkurt
17-09-2023, Saat: 15:38
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,175

 
  Kristal Melek Meditasyonu
Yazar: EvrimBilge - 15-08-2017, Saat: 21:27 - Forum: Melek Enerjileri - Yorum Yok

izlere kendi uyguladığım ve etkisini gördüğüm melek meditasyonunu paylaşmak istedim. 

1. Beyaz ve daha önce başka amaç için kullanılmamış temiz bir kristali önünüze koyun ve lotus pozisyonu alın.

2.Melek enerjisine odaklanın.

3.Teslim olun ve düşüncelerin gelip gitmesine izin verin;en doğru ''an'' bir his olarak içimize doğacak.Doğru anda başlayın.

4.Dış etkilere kapalı hale gelin.

5.Akış ile bir olduğunuzu hissedin.

6.Sesler uzaklaştığı ve boyut geçişine yakın olduğunuz zaman ,sevdiğiniz Melekleri isimleri ile çağırın ;sizin için gerekli mesaj ve enerjileri kristale taşımalarını rica edin.

Angel-angels-30195922-1024-768.jpg

7.''Melek'' sözcüğüyle onların isimlerini tekrar edin,bu sizin ''mantra''nız olsun.Her bir melek ismi size enerji olarak geri dönecektir.

8.Mavi bir çember imgeleyin.Başmelek Mikail'in mavi güç enerjisi şimdi sizi sarsın;artık hiçbir şeyden korkmuyorsunuz.

9.Meleklerin ilham verici bilge ışığı şimdi tüm odayı (veya her nerdeyseniz orayı)sardı.

10.Evrenin en saf enerjisi ile çalışabildiğiniz için çok şanslısınız .

11.Gevşeyin ,artık çok mutlusunuz.

12.Deneyiminiz ve meditasyon anında olanları mutlaka defterinize not alın.

Unutmayın ;Melek Enerjisi özünde başka bir boyutun işidir.Siz gerçekten Meleklerle çalışabilmek için dünyadaki sayılı''iyi, bağışlayıcı,özel ,farkındalıklı,seçilmiş'' kişilerden biri olmalısınız.Ama diğer enerji çalışmaları,meditasyon teknikleri,ritüel ve uygulamalar herkes içindir.

alıntı:Melekler ve Dünyanın Kurtuluşu

Bu konuyu yazdır

  Dondurulan Bedenler Canlandı!
Yazar: EvrimBilge - 15-08-2017, Saat: 17:33 - Forum: GÜNCEL HABERLER - Yorum Yok

Yaklaşık 60 yıldır üstünde çeşitli çalışmalar yürüttüğü dondurularak ölümsüzlük bilmecesi çözüme kavuşturulmaya oldukça yaklaştı.

Yaklaşık 60 yıldır üstünde çeşitli çalışmalar yürüttüğü dondurularak ölümsüzlük bilmecesi çözüme kavuşturulmaya oldukça yaklaştı.

dondurulan-bedenler-canlandi-9927381_o.jpg

Şimdiye kadar dondurma kısmında başarılı olan tüm deneyler çözülme kısmında bazı hücrelerin direkt olarak buzdan cama dönüştüğü için hayata geri döndürülemiyordu. Fakat bu sorunu Smithsonian Enstitüsü ve Minnesota Üniversitesi ortak yürüttüğü bir çalışmayla çözüme kavuşturmuş gibi gözüküyor.

Zebra balıkları üzerinde denenen bu deneyde, çözülme sırasında biraz metal ekleyen bilim insanları, bu şekilde embriyoları sağlıklı bir biçimde hayata geri döndürmeyi başardı.

Embriyoların sadece %10'luk bir kısmı yaşamayı başarmış olsa da bu bilim tarihinde bir ilk. Bu yöntemin geliştirileceği konusunda söz veren bilim insanları, insanlar üzerinde uygulanabilmesinin kısa bir süreçte mümkün olmadığını belirttiler fakat nesli tükenmekte olan hayvanlar için kısa süre içerisinde kullanılabilecek bir durumda olacağını belirttiler.

Kaynak: Shiftdelete

Bu konuyu yazdır

  İÇİMİZDEKİ ŞİFACIYI KEŞFEDELİM
Yazar: EvrimBilge - 15-08-2017, Saat: 17:19 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Bu yazdıklarım şuana kadar olan araştırmalarımın derlenmesinden oluşmaktadır.
Şifalandırmanın birden fazla tekniği vardır.Ama sizin ilk önce çarkalarınızın açılmış ve dengelenmiş olması gerekiyor, çünkü enerji aktarımını bu yolla yapacaksınız. Aura görmek teşhiste bulunmak biraz daha ayrıntılı bir konu, ben size uzaktan şifayla ilgili bilgi aktarmaya çalışacağım. Fazla yabancı terim kullanmadan, bu işi bilmeyenler için basit bir dille anlatmaya çalışacağım.Tabii başlamadan belirtmek isterim ki, şifalanacak kişinin rahatsızlığını önceden bilmemiz gerekir. Biraz önce bahsettiğim gibi aura görmek, teşhiste bulunmayı biliyorsanız, o zaman sorun yok. İlk öncelik nefes ile başlıyacağız, ama bu her zaman alıp verdiğimiz yüzeysel nefes değil. Dik oturup havayı burnunuzla derin çekeceksiniz vücudunuzdaki bütün hücrelere kadar ulaştığını düşünerek ve göğüs kafesinizin tam anlamıyla dolduğunu diyaframınızın şiştiğini hissederek nefesinizi almalısınız. 2-3 dakika bu şekilde devam edin, sonra nefesinize odaklanın başka bir şey düşünmeyin, nefes almanın dünyadaki en önemli şey olduğunu bilin, hayatla ölüm arasında ki en önemli çizgidir nefes. Sonra vücudunuzun her organını, her noktasını sırasıyla kasın, parmak uclarınızın bile kasıldığını hissederek yoğunlaşın ve bırakın. 

bc7f0557235ca813d253ca50afa978b7-d3j45r9.jpg

Bütün vücudunuzun gevşediğini hissetmelisiniz, bütün düşüncelerden sıyrılın. Kafanız bomboş sadece nefes alıp veriyorsunuz, sonra kendinizi mutlu hissettiğiniz bir mabet düşleyin. Orası bir göl, bir ada, bir bahçe olabilir. Burası sizin dinlenme noktanız, gözleriniz kapalı ve orda dinlendiğinizi düşleyin, burada kendinizi hazır hissettikten sonra (2-3 dk olabilir) alfa/teta düzeyi dediğimiz uyku ile uyanıklık arasında bir hal içinde olmanız gerekiyor ki, bu halde geçerken “şimdi çok rahatladım ve gevşedim kendimi olduğumdan daha iyi hissediyorum “ şeklinde bir telkin ile bu düzeye giriş yapın. Bundan sonrası, evrende bulunan hayatın yakıtı olan mutlak enerjinin içinize aktığını imgeleyin ve kabul edin. İlk adım şifalandıracağınız kişiyi düşleyin ki, sizin ondaki rahatsızlığı biliyor olmanız gerekli. 

O kişinin rahatsızlığı nerede ise o bölgeyi düşünerek içinize akan prana enerjisini kalp ve alın çakranızdan çıkan ışın demetiyle o kişiye aktardığınızı düşleyin ve bu sırada “ben sadece bir kanalım tanrının bahşettiği bu enerjiyi şifalandırmak üzere aktarıyorum ve aktarırken bende şifalanıyorum “diye telkinde bulunun ve şifalanan kişinin size gülümsediğini ve mutlulukla bu enerjiyi kabul ettiğini imgeleyin. Böyle birkaç dakika enerji gönderdikten sonra, o kişinin aurasının enerjiyle dolduğunu hissedin. Sonra kendinize dönüp, auranızın dolduğunu hissedene kadar içinize akan parana enerjisini imgeleyin ve rahatlayıp gözlerinizi açın. 

Alıntı: bendekiben

Bu konuyu yazdır

  Ruhsal Şifanın İyileştirici Gücü
Yazar: EvrimBilge - 15-08-2017, Saat: 17:16 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Kendimizi ve bedenimizi ne kadar tanıyoruz? Bu can alıcı soruya vereceğimiz cevaplar, klasik toplumsal telkinler ve eğitim ile öğrendiğimiz bilgilerle sınırlıdır.
Oysa İnsan varlığı üzerine yapılan çeşitli araştırma sonuçlarına baktığımızda, insan bedeninde birtakım enerji merkezlerinin olduğunu ve hatta bunların haritalarının bile çıkarılmış olduğunu görüyoruz. Bu enerji merkezlerini beş duyumuzla algılamamız mümkün değildir. Ancak parapsikolojik araştırmalarda çok yol almış olan Ruslar, bu enerji alanlarının bir kısmını görünür hale getiren Kirlian fotoğraf tekniğini geliştirmişlerdir. Kirlian fotoğraflarında, bu enerji merkezlerinin durumunu, duygu ve düşüncelerin niteliğine göre değişen renklerle tespit etmek mümkün olabilmektedir. 

Zaman zaman toplumda pek çok kişi de, tüm canlıların bedenleri etrafında parlayan bir enerji bulutu gördüklerini ifade ederler. Bu kişiler, auranın renk ve şekil değişikliklerine bakarak, kişinin içinde bulunduğu fiziksel ve ruhsal durumu tasvir edebilmektedirler.

Bu enerji merkezleri insanın fizik bedeni üzerinde yer almayıp, fizik bedenin daha ince titreşimlerine sahip, ruhsal enerjinin fizik beden ile etkileşiminde katalizör vazifesi gören süptil bedenlerimiz (astral, esiri) üzerinde yer almaktadırlar.

SAĞLIK VE HASTALIK 
Hastalıkların veya sağlık bozukluklarının çok yönlü sebepleri vardır. Görünen ve tıp tarafından kabul edilen sebeplerin yanında (bakteri ve virüsler, kötü beslenme...) bir de bağışıklık sisteminde meydana gelen güçsüzlükler söz konusudur. 

Bağışıklık sisteminin ve hastalıkların yenilmesi sadece ilaç tedavilerine değil büyük ölçüde bizim ruhsal durumumuza bağlıdır. Çünkü hastalık dediğimiz süreç, temelde akışı engellenmiş bir enerjinin fizik bedenimize yansımasıdır. 
Bu enerji akışındaki dengesizliklerin sebebi nedir?

Bu unsurlar direkt olarak zihin ve duygusal tavırlarımızla bağlantılıdırlar.
Zihin ve beden arasındaki ilişki öylesine bütünleşmiştir ki, psikolojik ya da duygusal sebepleri bulunamayacak hastalık yok gibidir. 

Yaşamımızı giderek artan bir şekilde tehdit eden stres, hastalığı azdıran en temel faktördür. Öfke, endişe, korku, ümitsizlik, üzüntü, darılma, yalnızlık vs. strese sebep olur. Stres, içsel gerilimimizi artırır, gerilimle birlikte kaslar sıkışır. Sıkışan kaslar, kan akışını ve sinir sisteminin fonksiyonlarını etkiler. Bu düzen bozulduğunda fiziksel rahatsızlıklar başlar.
Stresin sebeplerini kendi içimizde bulmaya çalışmak ve bir dizi gevşeme egzersizleriyle bu çalışmayı beslemek tüm kasları ve sinir sistemini rahatlatabilir.

Geleneksel tıp şüphesiz bize yardım etmekte ve gerekli olmaktadır. Ancak hastalıkların sebeplerini sadece fizik beden üzerinde iyileştirmeye çalışmak, problem kökten çözülmediği için tekrar önümüze gelmesine neden olmaktadır.

Gerekli enerji sağlandığında, beden bütünüyle sağlığını yeniden kazanma yeteneğine sahiptir. Önemli olan meydana getirdiğimiz ve beslediğimiz düşünsel ve duygusal hallerdir. Kuruntular, takıntılar, olumsuz düşünce süreçleri astral beden üzerinde yoğun enerji değişimlerine sebep olmaktadır. Fiziksel beden ile astral beden arasındaki uyum bozulduğu zaman ise bizler tekrar hasta oluruz.

Dolayısıyla öncelikle zihinsel dünyamızı diri ve sağlıklı tutmanın önemini kavramamız gerekir. Hür türlü tedavi, hastalığın iyileştirilmesinde bir araçtır. Önemli olan sağlığın ve canlılığın sürdürülmesi için tüm varlığımızla pozitif bir yaklaşım içerisinde olmamızdır.

ŞİFACILIK NEDİR? 
Geniş bir perspektifte baktığımızda, şifacılık, tüm evrende bulunan, ancak biz insanların gerek görgü ve tecrübemiz gerekse takip ettiğimiz metotlar nedeniyle kullanmakta yetersiz kaldığımız bazı kanunlardan, güçlerden yani evren enerjisinden yararlanmak demektir.
Gerçek bir şifacı, tedavi ettiği hastasının astral bedeniyle ileşitim kurarak, bu beden üzerindeki enerji merkezlerini harekete geçirerek şifa veren gerçek bir medyomdur.

Şifacılık uygulamaları başlıca iki ana grupta toplanır:

%25C5%259Famann.jpg

1) MANYETİK ŞİFACILIK
Tüm insanlarda bulunan, hepimizin kullanıp aktarabileceği, manyetik, fiziki bir güçtür.
Manyetik kuvvetin insan organizmasına etkisi bilinen bir gerçektir. İnsan bedeni tıpkı bir pil gibi elektrik üretir ve bu güç aktarılabilir. Bu etkinin en çok aktarıldığı yerler, eller, gözler, nefes, aktarılma yöntemleri ise paslar, sıvazlamalardır.

En bilinen uygulaması, bir annenin huzursuzlanan çocuğunu kolları arasına alarak sakinleştirici etkisini bebeğe yönlendirmesidir. 

Aynı şekilde şifacı da, manyetik enerjisini, bedenin belirli bir bölümündeki hastalığı iyi etme amacıyla bir başkasına aktararak basit bir manyetik şifa çalışması yapmış olur.

Daha sistematik olarak yapılan manyetizm çalışmalarında izlenilen metot ise şudur:
İnsan vücudu bir polarizasyona sahiptir yani bir kutuplaşma vardır. Genellikle insan bedeninin ön kısmı +, arka kısmı -, sağı +, solu - durumdadır. Madeni mıknatıslarda artı ve eksi kutuplar karşı karşıya geldiklerinde aralarında bir çekim, aynı isimli kutuplar da karşı karşıya geldiklerinde aralarında bir itim olmaktadır. Aynı şekilde insan bedenindeki bu polarizasyonda da, aynı isimli kutupları kullanarak uyartıcı, zıt isimli kutupları kullanarak ise sakinleştirici bir etki meydana getirmemiz mümkündür. Örneğin felçli bir kolu, solda ise, (-) olması nedeniyle, biz de sol kolumuzu yaklaştırmak suretiyle felçli kolda bir uyarma meydana getirebilir ve bu şekilde polarizasyon dengesini kurmuş oluruz.

2) RUHSAL ŞİFACILIK
Şifacı bir medyom vasıtasıyla yapılan, bedensel enerjisinin ötesinde, ruhsal tesirlere aracılık etmek, ruhsal rehberler yardımıyla gelen ruhsal tesirleri hastaya yönlendirmek suretiyle yapılan iyileştirme ve tedavi şeklidir.

Ruhsal şifa uygulamalarında ortaya konan enerjinin kaynağı ruhsal şifayı uygulayan kişi değil, Ruhsal Dünya’dır. Dünyadaki hiçbir maddesel alet, bu şekilde bir şifa verebilme yeteneğine sahip değildir.

Bu güç, ruhsal dünyanın titreşimleriyle uyumlanabilme yeteneğine sahip vazifeli varlıkların aracılığı ile fonksiyonunu yapar. Bu süreçte, bizzat medyomun kendisindeki yetenekler; medyomun ruhsal tesirlere olan hassasiyeti, ruhsal aleme olan inancı ve böyle bir vazife planıyla yeryüzüne doğması çok etkilidir.

Ünlü kahin, durugörür ve şifacı medyom olan Edgar Cayce’nin hayatı ve çalışmaları bu konuya verilebilecek en güzel örneklerden biridir. 

Cayce, herhangi bir yere uzanarak transa geçtikten sonra, adeta fiziksel gözleriyle görüyormuşçasına, hasta yakınında olsun ya da olmasın, hastanın astral bedenindeki dengesizliklerin fizik beden üzerinde meydana getirdiği etkileri tespit edebilmekte ve tedavi yöntemleri önermektedir. 

Ancak uyandıktan sonra bunların hiçbirini hatırlamaması ve verdiği reçetelere inanamaması, her şifa hadiseninin ardında ruhun şuurlu etkisinin bulunduğunun açık bir kanıtıdır.

Özellikle Amerika’da bu konuda pek çok örnek mevcuttur. Birçok durugörür, bir kimsenin bedeninin içine, sözcüğün tam anlamıyla bakabilmekte, bedenin et ve kemik dokularının içini görebilmektedirler. Bu çalışmaya “röntgen görüşü” derler ve bu sayede teşhisler yapabilirler. Örneğin bir organın durumunu rengine bakarak tanımlamakta; sağlıklı bir karaciğer koyu kırmızıyken, sarılıklı bir karaciğer sarı-kahverengi, kemoterapi uygulanan bir bireyin karaciğeri ise yeşil-kahverengi renklerde görünmektedir.

Çevredeki kişiler tarafından hastaya yönlendirilen pozitif düşünce ve niyetler, ruhsal alemden gelen şifacı tesirler de, ruhsal şifa çalışmalarında etkili olan en önemli unsurlardır.

RUHSAL ŞİFA GÜÇLERİ NASIL ÇALIŞIR? 
Ruhsal şifa uygulamalarında bilinen fizik kuralların dışındaki birtakım ruhsal yasalar devreye girmektedir.
Ruhsal bir etkinin maddesel bir kimliğe bürünmeden organizmaya etkide bulunması mümkün değildir. Dolayısıyla bir aracıya ihtiyaç vardır.

Ruhsal şifacı, medyom, ruhsal alemle irtibat halindedir. Ruhsal rehberler, şifacı medyomdaki bedensel ve ruhsal duyarlılığı kullanarak, hastanın kendi içsel benliğiyle irtibata geçmesini ve onun iyileştirici gücünü kullanarak, astral bedendeki enerji dengesizliklerinin giderilmesini, fizik bedendeki iyileşmelerin sağlanmasını temin ederler.

Bu enerji nakli olayında, medyomun nitelikleri, insanlara karşı derin bir alaka, fark gözetmeden bir sevgi ve bağlılık duyması, moral seviyesi, sezgisi, içgüdüleri de çok önemli bir yer tutar. Bu tür ruhsal şifacılık maddi çıkarlar için kullanılamaz. Gerçek şifacılar, karşılıksız hizmet etme arzusuyla bu işi yapan yüksek vazifeli varlıklardır.

EN BİLİNEN RUHSAL ŞİFA UYGULAMALARI

TEMAS YOLUYLA YAKINDAN ŞİFA 
Bu tür şifacılıkta şifacılar, rehber varlıklardan gelen şifa güçlerinin ellerinden geçmelerine aracılık ederek, hastalıkla bölgeyi saptayabilir ve şifa verebilirler. 
Eller hasta sahanın civarına yaklaştığı vakit, kuvvetli bir sıcaklık veya soğukluk duygusu hissedilir. Eller o sahadan uzaklaşınca bu duygu kaybolur. Hasta, bu sıcaklığı veya soğukluğu, derinlere nüfuz eden bir güç olarak hisseder. 

İşte bir hastanın şifa uygulaması esnasındaki deneyimleri; “Ruhsal şifayı yıllardır duyardım ve inanıp inanmamak konusunda değişken hislere sahiptim. Doktorların iyileştiremediği iki ciddi sorunum olduğunu bilen arkadaşlarımdan birisi bana bir randevu ayarladı. Kuşkulu hisler içerisinde gittim. Fakat şifacı üzerimde çalışmaya başladıktan yaklaşık üç dakika sonra tüm şüphelerim kaybolmuştu. Çok derin bir güven duyuyordum.

 Gevşediğimi ve korkularımın kaybolduğunu hissediyordum. Bu, soğuk bir günde insanın içini ısıtan güneş gibi bir histi. Daha sonra çekilmeler olmaya başladı. Bunu boyun kısmımda hissediyor fakat zihnimde görüyordum. Sanki dokuları hareket ettiren, düzenleyen parmaklar var gibiydi. Daha iyi bir kelime bulamadığım için ‘parmaklar’ diyorum. Bu belki de boynumda çalışan bir enerji alanıydı.... Organlarımın kıpırdadığını hissedebiliyordum. Kalın ve ince bağırsaklarım çalkalanıyor, içlerinden hava ve gıdalar geçiyordu. Kuyruksokumum sanki o bölgede çok fazla kan ve enerji varmış gibi kıpırdıyordu. Aynı zamanda kendime güven ve genel bir huzur hali de hissettim. Artık kendimi daha önceki gibi dağınık ve cansız hissetmiyordum.”

alıntıdır

Bu konuyu yazdır

  Haftanın günlerine göre şansı çağırmak
Yazar: EvrimBilge - 15-08-2017, Saat: 17:11 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Şans dediğimiz şey doğuştan mı olur yoksa her insan şansını kendi yaratabilir mi? Mesela dualarla,bazı uygulama teknikleriyle bu ne derece mümkündür bilemem.Bu uygulama anladığım kadarıyla meleklerden şans istemek gibi bir şey.Maddelerle eşyalarla yapıldığı için ben de iyi bir izlenim bırakmadı. Siz ne düşünüyorsunuz?

Pazartesi: Pazartesi günü kırmızı renkli bir ayakkabı(kadınlar için) büyük şans getirir.Erkeklerin pazartesi günü şans getiren rengi ise yeşildir.Yeşil renkli bir kravat yardımıcı olur.Başka kıyafetler de iş görür.Pazartesi gününün şanslı sayısı 3'tür ve sabah kalktığınızda üç kez TOOT RAMİ TOOT derseniz o gün size şans kapıları daha açık olur.

Salı: Salı günü,haftanın en şanssız günlerinden biridir ve genellikle herkesin talihi ters gider.Bugün olabildiğince az risk alın ve şans ile ilgili işlere fazla bulaşmayın.Ama ille de yapacaksanız,salı günün şans getiren rengi SİYAH'tır ve küçük parmağınızın tırnağına küçük bir parça siyah oje sürmek sizi rahatlatır.Salı günü sabah uyandığınızda yedi kez aynaya karşı yüksek sesle DEMİON diye seslenmeniz sizi şans çarklarına biraz daha yaklaştırır.

CT-171214-yeni-yilda-sans-getiren-gelene...50x360.jpg

Çarşamba: Şans kapılarının en yüksek olduğu zamandır ve çarkı felek çarşamba günleri çok açık olur. Şans ile ilgili her ne yapacaksanız çarşamba gününü tercih etmeniz iyi olur. Çarşamba günü Turkuaz renkler size yardımcı olur.Mümkünse üzerinizdeki bütün elbise ve takıların rengi Turkuaz olsun. Çarşamba gününün uğurlu sihirsel kelimesi LİNKELİ'dir. Ve dua okur gibi bu kelimeyi tekrar etmeniz bahtınızı açık tutar.

Perşembe: Dikkat edin, Perşembe günler özellikle kadınlar için çok büyük ödüller vardır. Sanki kadınlara ait bir özel büyü günü imiş gibi bütün her şey onlar için çalışır. O gün, şans ve hayırlı kısmet günüdür. Perşembe günü, gün boyunca toprak rengi kıyafetler giyin. ayakkabılarınız da aynı renk olsun ya da büyünün daha etkili olmasını istiyorsanız, meşe rengi olan deri ayakkabı giyin. Karartılmış, gümüş rengi takılar da şansınızı arttırır. Özellikle antik desenli takılar takın. Perşembe gününün tılsımlı kelimesi AHMAR'dır ve gün boyunca bu kelimeyi içinizden ekrar edin durun. Şans kapıları size açık kalacaktır. 

Cuma: Cuma SU günüdür ve şans kapıları SU ile alakalı yerlere akar. Bu gün suyla fazla haşır neşir olun. Özellikle, deniz, göl, dere gibi yerlerin yakınlarında bulunun. Çok su için, elinizi çok yıkayın. Gün boyu SU ile temasınızı koparmayın. Kıyafetlerinizin rengi de açık olsun. Su rengi, beyaz, beyaza açık sarıya, çok açık maviye yakın renkli elbiseler giyin. Günün tılsımlı kelimesi ABBİR'dir ve gün boyu bu kelimeyi içinizden tekrar edin.Şans kapıları size açık olacaktır. 

Cumartesi: İşte ateşin gücünü gösterdiği gün. Bu gün her şey ateş ile alakalıdır. Sizin de ateşe yakın olmanız şansınızı arttıracaktır. Ateş renkli kıyafetler giyin. Kırmızı, sarı tonlarını iç içe kullanın. Pırıl pırıl, dikkat çekici elbiseler ve ateş rengi ayakkabılar giyin. Takılarınızda da aynı renkler olsun. Sabah uyandığınızda üç kibrit çöpünü yakın ve sönene kadar ateşe bakın. Bakarken FEİRİ kelimesini söyleyin. Gün boyu aynı kelimeyi içinizden tekrar edin. Cumartesi günü size özellikle ateşli aşık bulma yolunda büyük şans kapıları açacaktır.

Pazar: Pazar günü, havanın günüdür ve o gün çarkı felek sadece kendine çok yakın olanlara şans kapılarını açar. Ona yakın olmak için, gül kurusu renkleri olan elbiseler giyin. Çok açık yeşil renler de iş görür. Ama, ayakkabılarınız mutlaka beyaz renkli olmalıdır. Ya da ayakkabınızda beyaz renk de olmalıdır. Pazar günü havaya yakın olmak için, açık alanlarda, parklarda, bahçelerde olmaya dikkat edin. Hava ile ne kadar yoğun temas içinde olursanız, şansa o kadar yakın olursunuz. Günün tılsımlı kelimesi ARREO'dur ve gün boyunca bu kelimeyi içinizden tekrar edin.

Bu konuyu yazdır

  Suyun Şifa Gücü ve Şifa Yöntemleri
Yazar: EvrimBilge - 15-08-2017, Saat: 15:42 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Rahatsızlıklarınızdan Tamamen kurtulmak için içtiğiniz SU’nun şifa Gücünden de FAYDALANMAYA.. NiYET edin.

Suyun hafızası var.. ‘Benim endişelerimi temizlesin’ düşüncesiyle içilen su, bedende bu komutu yerine getirir.

Suyun hafızası var.. Su bütün evrenin ve kâinatın başlangıç noktasını oluşturuyor. Ve insanı bedenlenmesinde etmen olan en önemli madde.

Su olmadan ne yeryüzü, ne gökyüzü, hiç bir canlı olamazdı.
Bedenin yüzde 70′i su ama beyinle birleştiğinde bu su anlam kazanıyor. O zaman H 2 0’dan çıkıyor. Ve ona hangi dalga boyunu yüklersen o frekansa bürünüyor.

Moleküler yapısı dönüşüyor, bedene şifa katıyor.Örneğin zihninizden “Bütün kuşkularım, korkularım arınsın, bedenim bunlardan temizlensin” diye geçirip, suyu içtiğinizde, o kesin şifadır. Çünkü sözlerle suya frekans yüklemiş oluyorsunuz. Düşündüğün anda beyin onu tanımlayarak bir dalga boyu yayıyor. Ve sen suya doğru bakarak bunları söylediğinde kayda alıyor. Bütün bunlar düşünülerek içildiğinde, bedenin ihtiyacı olan bir işleve bürünüyor. “Beni üzüntülerimden temizlesin” diye içildiğinde bedene o şekilde aktarılıyor ve komutu yerine getiriyor.

Huzura kavuşmak, dertlerden kurtulmak için önce derin bir nefes almak, yaşam enerjisini bedene aktarmak sonra da bu düşüncelerle suyu içerek şifa bulmak mümkündür.Ben uzun yıllardır, bu uygulamayı hayata geçiriyorum. Hem sağlıkta hem estetikte hem de şifada.İnsanların huzura kavuşması için bedeni arındırmak çok önemli. Bir insana şifa olsun diye frekans yükleyerek verdiğimiz su, o kişinin bedenini temizler.Suyla ilgili uygulamalar onlarca.Örneğin büyüyü çözer, akıp gitmesini sağlar.Eve konulan bir kase su, bütün odalardaki negatif enerjileri yok eder.

Bedene doğru bir şekilde yüklendiğinde şifa aracıdır.Nasıl ilaçlar şifa katıyorsa, ”SU” bunlar arasında en önemli maddedir.

maxresdefault.jpg

Yarın için düşüncelerinizi, niyetlerinizi ve dileklerinizi bir kağıt bardağın üzerine yazın, suyun bunların tezahürüne yardım etmesi için. Bazen bu, “yarın şaşırtıcı şekilde yaratıcı olacağım ve sevgiyle parıldayacağım” gibi genel iyi bir prensip olabilir veya “yarın bu durum ile zorluğumu çözmeyi diliyorum” gibi spesifik olabilir.

Bunu tam bir zihinsel berraklık ve şükran ile yaptıktan sonra, suyun yarısını için ve suyun büyük yoğunluk ile yansıttığını ve evrene büyütücü bir anten olarak davrandığını bilerek uykuya dalın. Bedeninizdeki içtiğiniz su sizin niyetinizi taşıyor ve hala ”HER ŞEY” e bağlı olan bardakta kalan su ile bağlantılı ve mesajınızı evrene göndermenize yardım ediyor. Onun yapısı düşüncenizi gerçekten değiştiriyor ve bu bilim tarafından kanıtlanabilirdir.

Siz uyurken, bilinçaltı zihniniz hem bedeninizdeki suyla hem de bardaktaki suyla iletişim kurmaya devam eder ve sizin konsantre olduğunuz şeye yapısını değiştirir.Sabahleyin uyandığınızda ve bardakta kalan suyu içtiğinizde, tam tamına hayallerinizi içiyor olursunuz! Bu, onları tüm varlığınızda daha da güçlü yansıtır. Bunu her gece yapın ve nelerin olduğunu görün,mucizeler katlanır ve sağlık daha hızlı şekilde güçlenir.

Su, insanların sahip olduğu en güzel, değişken ve düşünceden etkilenen fiziksel maddedir.
Su, varlığımızın hologramında nihai fiziksel tezahürdür ve eğer suyunuzu severseniz, o da sizi sever ve yolunuzda size yardım eder.Su canlı ve farkındadır.

NİYET ÖRNEKLERİ:
***Suyun yüksek benliği ile bağlantı kuruyorum ( bunu reiki bilenler sembollerle yapıyorlar) bu suyun kendi ph değerini 7,5′e yükseltmesini ve ben bu suyu içtikçe suyun bedenimdeki tüm dna dizilişlerini orijinal haline getirmesini, 
dokuları onarmasını istiyorum…

Şifa olsun, şifa olsun, şifa olsun, oldu bile çok şükür.. 
Teşekkür ederim, teşekkür ederim, teşekkür ederim..

**Yarın ………….. duruma çözüm üretmeyi ve yaratıcı eylemlerle bu sorunu halletmeyi seçiyorum.
***Bütün kuşkularım, korkularım arınsın, bedenim bunlardan temizlensin.

***Suyun ruhu, zihni ve bedeni seni çok seviyorum…
Bedenimi dna sarmallarımdan başlayarak, tüm hücrelerimi ve dokularımı yenilemeni, bedenimin bütün fonksiyonlarını dengelemeni istiyorum..

Şifa olsun, şifa olsun, şifa olsun, oldu bile çok şükür.. 
Teşekkür ederim, teşekkür ederim, teşekkür ederim.


Alıntı

Bu konuyu yazdır

  Kİ ENERJİSİ NİYETLERİ GERÇEKLEŞTİRMEK
Yazar: EvrimBilge - 15-08-2017, Saat: 14:59 - Forum: Prana - Yorum Yok

Önce Ne istediğinizi bilin.Bir "dilek cümlesi" kurun dileğinizi kim,ne,nerede,ne zaman ve niçin detayları ile ifade edin.Örneğin "Vergisiz koşulsuz 1 Milyon doların nin evime gelmesini diliyorum"

Bu sizin dileğiniz.Şimdi bunu 1 aylık enerji çekecek sembollere dönüştürelim.Unutmayın enerjisiz hiçbirşey olmaz.

Büyük bir kağıt alın ve üzerine 5 köşeli bir yıldız çizin.Yıldızın üzerine ben yazın.Yıldızın tepe noktası dlleği kimin gerçekleştireceğini temsil eder.Saat yönünde hareket edin.Bir sonraki uç ne bölümüdür.Tam olarak neyi diliyorsunuz?Olmasını iztediğiniz şey ne? Vergisiz 1 Milyon dolar.Ozaman zincirleri kırılmış bir banknot çizebilirsiniz,paranın herhangi bir engeli olmasın diye.

Bir sonraki aşama nerede.Paranın evinize gelmesini istediğinizden bir ev sembolü çizin.Arzuladığınız şeyin gerçekleşmesi için böyle yaparak ki enerjisini istediğiniz yere yönlendirisiniz.

Bir sonraki aşama "ne zaman" Olmasını istediğniz tam tarihi gösterecek bir takvim çizin.Zaman aşaması önemlidir.Çünkü enerjileriniz dileğinizi dilediğiniz zamanda gerçekleştirmek için biraraya gelecektir.

319260-800x500.jpg

Yıldızın Son ucu "niçin" Sembollerle bu dileğin gerçekleşmesini neden hakettiğnizi yazın.Bu dileği insanlığa daha iyi hizmet etmek için,yardım amacıyla gerçekleşmesini dileyebilirsiniz.Bu durumda dünyayı destekleyen bir direk çizebilirisiniz.

Yıldızınız tamam.Hergün sık sık görebileceğiniz bir yere asın.Şimdi ona bakın ve net bir ses tonuyla dileğinizi 3 kez tekrarlayın.Bunu yaparken sembollerin üzerine gelerek her kelimeyi söyleyin.Üçüncü tekrardan sonra odadan çıkın ve üzerinde düşünmeyin.Hergün çiziminizin yanından geçtikçe tüm niyetinizle ve tam kavrayışla sembollere bakın.Herbirinin ne olduğunu iyice anlayın.Bunu herseferinde yaparak niyetinize ki enerjisi yüklemiş olursunuz.Bu ki enerjisi dünyaya yayılır ve yazmış olduğunuz dileğinizi gerçeklikte yaratır.

Bir ay sonra kağıdın yanından gececeksiniz ve kağıtta müthiş itici bir güç hissedebilirsiniz.Bu kağıdın güçle dolduğunun ve serbest bırakılmasının zamanın geldiğinin göstergesidir.Bunu hissettiğinizde kağıdın önüne geçin ve 3 kez tekdüze bir tonda dilek cümlenizi söyleyin.Sembollere bakın anlamlarını düşünün .Üçüncü kez söylerken kollarınızı havada sallayın yüksek sesle bağırın ve sembollerden ve çiziminizden enerjinin çıkışını havaya karışmasını ve gerçeğe dönüşmesini hissedin.Bu noktada çizimin enerjisi kalmaz.Çizimi yakın.Dileğinizin gerçekleşmesini bekleyebilirsiniz artık.


ALINTI

Bu konuyu yazdır

  Başmelek Cebrail’in Saflık ve Uyumun Beyaz Işını
Yazar: Magnetho - 13-08-2017, Saat: 23:55 - Forum: Melek Enerjileri - Yorum Yok

Başmelek Cebrail’in Saflık ve Uyumun Beyaz Işını:

Başmelek Cebrail, Saflık ve Uyumun Beyaz Işını olan Dördüncü Işından hizmet eder. Başmelek Cebrail ışık ile çalışmanıza ve gerçek spiritüel hizmette olmaya daha yakınlaşmanıza yardımcı olur. Cebrail ayrıca iletişim yeteneklerinizi geliştirmenize ve yaşamın tüm alanlarında yeteneklerinizi ifade etmenize ve etrafınızdakilere neşe ve uyumu ifade etmenize yardımcı olur. Spiritüel yolunuzda yardıma ihtiyacınız olduğunda ve yaşamınıza ve ilişkilerinize uyum getirmek için Başmelek Cebrail’i çağırın. Yüksek sesle veya içinizden söyleyin:

Archangel-Gabriel.jpg

“Başmelek Cebrail, spiritüel yolumda yardımına ihtiyacım var, beni olmam gereken yere yönlendir.”

Alternatif olarak, başınızdan ayaklarınıza kadar sizi çevreleyen ve sizi saflık ve uyum ile dolduran ve etrafınızdakilere neşe ve sevgi ifade etmenizi sağlayan beyaz ışığın parlak saf ışınını gözünüzde canlandırabilirsiniz. Başmelek Cebrail özelikle kendinizden veya etrafınızdakilerden alıyor

olabileceğiniz cesaretsizliği salıvermenize yardımcı olur. Başmelek Cebrail’in sizinle olmasını istemekten çekinmeyin ve size sunulan saflığı

ve uyumu sevgiyle kabul edin....

Bu konuyu yazdır

  Meleklerimizin Bize Bıraktıkları İşaretler
Yazar: Magnetho - 13-08-2017, Saat: 23:49 - Forum: Melek Enerjileri - Yorum Yok

Meleklerimizin işaretleri:

1.Tekrarlayıcıdır
2. Sıradan değildir
3. Şahsen anlamlıdır
4.Zamanlamaları dualarımıza veya sorularımıza rast gelmektedir.

Meleklerin işaretlerinin büyüklüğü ve miktarı kişiden kişiye ve durumdan duruma değişmektedir ama tümü bereketlidir ve bize yardım etmek içindir. Meleklerin işaretler aracılığıyla bize vermek istedikleri mesajları görmeyi ve kullanmayı öğrendiğimizde yaşamımızın muhteşem bir şekilde değiştiğini gözlemleyeceğiz.

Yapmamız gereken işaretleri aramak değil onları fark etmektir. Onları çılgınca aramak bizde gerginliğe sebep olur ki buda meleklerle iletişimimizi zorlaştırabilir. Bu konuda rahat olursak bizi çevreleyen, akan ve hepimizi koruyan melek enerjisi ile bedenlerimizi ve ruhlarımızı uyumlu hale getirmiş oluruz.

nintchdbpict000289987333.jpg

Her sayı bir işaret

Sayıların bazen tekrar tekrar önümüze çıkarak meleklerden mesaj getirdiğine inanıyor.

Arka arkaya aynı rakamları görüyor musunuz? 222 veya 777 gibi... Ne zaman saate gözünüz takılsa 15.15'i mi gösteriyor? 

1 - Düşüncelerine dikkat et, çünkü şu anda düşüncelerinle yaratıyorsun demek. 
2 - Melekler senin yanında. Mutlaka gülümseten bir mesajdır.
3 - 3 sayısını gördüğünüzde ilk aklınıza gelen kişiyi düşünün. Muhtemelen o insan size yardım ediyor veya bir şekilde size destek oluyordur. 
4 - Bu işi meleklerine bırak demek. İçinizi rahat tutun ve o işin en usta ellerde olduğuna emin olun.
5 - Doğru yoldasın, bu yaptığını yapmaya devam et, demek. 
6 - Emin olun ki, her şey tamamıyla olması gerektiği gibi ilerliyor.
7 - Bir mucize, sürpriz bekle demek. Sürprizdir. 
8 - Bereket sana geliyor, anlamındadır. Özellikle de finansal anlamda endişeleriniz varsa ve meleklerinizin tavsiyelerini dinliyor, gerekli adımları atıyorsanız. 
9 - Hayatının amacı üzerinde çalış anlamına geliyor. 
0 - Yaratıcı seni seviyor demek. Kendine, yaptıklarınıza güvenmeniz gerektiğinde karşınıza çıkabilir bu sayı.

Alttaki yazı benim yazımdır.Biraz kısa oldu ama olsun .   

Meleklerden yardım istemek en yakınınızdan yardım istemekten bile kolaydır.Sadece onları düşünmek, basitçe yardım dilemek, sevgilerini size göndermelerini istemek yeterli olacaktır.Niyetiniz,inancınız ne kadar büyük olursa,ne kadar içten isterseniz dilekleriniz o kadar çabuk gerçekleşir.  

Meleklerden bir şey dilerken sadece kendinizi düşünmek yerine başkalarına fayda sağlayacak şeyler dilerseniz ve dilerken içten olursanız dileğiniz daha çabuk gerçekleşir.

Ben önceleri hep kendimi düşünerek bir şeyler istiyordum.Dileklerime başkalarını katmıyordum.Ama ne zaman bir şey dilerken başkalarına da faydalı olmayı dilemeye başladığımda önümdeki engeller daha kolay kalkmaya başladı.

Meleklerle iletişime geçmek her şekilde sağlanır.Sadece içten olmak,inanmak ve istemekte bitiyor iş .  

Meleklerinizden size yardım etmelerini isteyin ve sonrasını da onlara bırakın' diyor. Bunun için tabii ki düşünmek gerekiyor. Şu ana kadar neyin size coşku verip sizi kuşlar gibi hafif hissettirdiğine, hangi olayların, haberlerin sizi en çok üzdüğüne, neyin gözlerinizin yaşarmasına neden olduğuna bakmak... Peki, bunu nasıl soracağız, aldığımız yanıtın meleklerin mi yoksa kendi iç sesimiz mi olduğunu nasıl anlayacağız? İşte bunu da şöyle yanıtlıyor: 

'İçinize dönün ve sakin bir ortamda, belki doğada, sırtınızı bir ağaca dayayıp sorun. 'Benim yaşamımın amacı ne?' Bekleyin. Bir cevap alacaksınız. Bu bir his, bir resim, bir ses olarak da gelse dikkat edin. Atmanız gereken ilk adımın anahtarı orada olacak. Aldığınız bilgiye güvenin. Egonuzun 'uyduruyorsun' demesine aldırmayın. Çünkü Başmelek Mikail yanınızda olacak ve size yol gösterecek.'

Bu konuyu yazdır

  Burcunuza Göre Hangi Tanrıyı Temsil Ediyorsunuz
Yazar: Magnetho - 13-08-2017, Saat: 22:37 - Forum: Astroloji - Yorum Yok

Gerçeklik payını bilmemekle beraber görüp, beğenip, sizlerle de paylaşmak istedim. Benimki aslan yani Apollon sizinkiler neler ? 

KOÇ-ARES
ARES: Yunan mitolojisindeAres, Savaş Tanrısı'dır. Zeus ve Hera'nın oğlu ve Oniki Olimposludan biridir. Barış tanrıçası olan Athena'nın zıttıdır. Mitolojide Athena ile giriştiği mücadeleler ve sevgilisi Afrodit ile olan kaçamakları ile ünlüdür. Sparta kenti ve Trakya bölgesi tanrının başlıca kültür merkezleridir. Ares kuvvetli , dinamik bir tanrıdır,Aklınıza gelen hertürlü silahı kullanabilir , Yenilmez bir kudrete sahiptir ve biraz kibirlidir.

BOĞA-AFRODİT
AFRODİT:Afrodit Yunan mitolojisinde aşk ve güzellik tanrıçası. Roma mitolojisindeki ismi Venüs'tür. Afrodit'in doğumu üzerine iki efsane vardır. Homeros tanrıçanın Zeus ile Okenos kızı Dione'den doğduğunu söylerken, Hesiodos Theogonia’da bu tanrıçanın denizin köpüklü dalgalarından doğduğunu söyler. Kronos, kral babası Uranos'u devirirken, bir orakla babasının Kesilen organ denize düşer ve oluşan köpüklerden Afrodit doğar. Afrodit,aşkı , bolluk bereket i ve cinselliği temsil eder, tek kelimesi ile insanı büyüler.

İKİZLER-HERMES
Hermes: Yunancada Hermes Trimegustus (üç kere kutsanmış hermes) anlamına gelmektedir. Gelmişin geçmişin ve geçişin efendisi olarak adlandırılır.Hermes, Zeus ve Maia'nın oğludur. Zeus'un habercisidir. Tanrıların en kurnazı sayılır. Tanrıların en hızlısıdır. Bir de büyülü değnek taşır.Hermes tüccarlığın,hızın,kurnazlığın,k umarın ve hırsızlığın tanrısıdır.

YENGEÇ-ARTEMİS
Artemis: Roma'daki adı Diana, Zeus ile Leto’nun kızı. Phoebe olarak da bilinir. Apollon’un ikiz kız kardeşi, vahşi doğa, avcılık ve ay tanrıçası. Ares'in dostu ve en büyük Yunan tanrıçalarından biridirr
Kardeşinden bir gün önce doğup Apollon’un doğumu sırasında annesine yardım etmiştir. Annesinin çektiği acıyı gören Artemis evlenmemeye ve bakire kalmaya yemin etmiştir.Artemis, avcılığı,ok ve yayı ve şekli temsil eder Artemis istediği şekle bürünebilir.

ASLAN-APOLLON
Apollon: mitolojide müziğin, sanatların, güneşin, ateşin ve şiirin tanrısıdır. Ayrıca kehanet yapan, bilici tanrıdır.Aynı zamanda kahinlik yeteneğini diğer insanlarada transfer edebilir (Kassandra). Zeus ve Leto'nun oğlu, Artemis'in ikiz kardeşidir. Ayrıca adı değişmeden, Roma mitolojisine geçen tek tanrıdır.

Altın bir lir çalar ( Bu lir düşüncesi Hermes'in tanrısal gücüyle ikiye ayırdığı inek bağırsağını ,kaplumbağa kabuğuna bağlamasıdır. ) ve Müzler korosunun başıdır. Gümüş yayıyla oku en uzağa o atabilir; okların tanrısıdır. Tıbbı insanlara o öğretmiştir; hekimliğin tanrısıdır. Asla yalan söylemez; ışığın ve gerçeğin tanrısıdır. Kutsal ağacı defne, hayvanları yunus, atmaca, kuğu ve kargadır.

4a627ea0898b6622b11ae40bfdbdbdb0.jpg

BAŞAK-HERMES
Hermes: Yunancada Hermes Trimegustus (üç kere kutsanmış hermes) anlamına gelmektedir. Gelmişin geçmişin ve geçişin efendisi olarak adlandırılır. Hermes, (Yunanca ʽἙρμῆς ) Zeus ve Maia'nın oğludur. Zeus'un habercisidir. Tanrıların en kurnazı sayılır. Tanrıların en hızlısıdır. Bir de büyülü değnek taşır. Hermes tüccarlığın,hızın,kurnazlığın, Kumarın ve hırsızlığın tanrısıdır.

TERAZİ-AFRODİT
AFRODİT:Afrodit veya Aphrodite Yunan mitolojisinde aşk ve güzellik tanrıçası. Roma mitolojisindeki ismi Venüs'tür. Afrodit'in doğumu üzerine iki efsane vardır. Homeros tanrıçanın Zeus ile Okenos kızı Dione'den doğduğunu söylerken, Hesiodos Theogonia’da bu tanrıçanın denizin köpüklü dalgalarından doğduğunu söyler. Kronos, kral babası Uranos'u devirirken, bir orakla babasının Kesilen organ denize düşer ve oluşan köpüklerden Afrodit doğar. Afrodit,aşk ı , bolluk bereket i ve cinselliği temsil eder, tek kelimesi ile insanı büyüler.

AKREP-HADES
Hades: Hades Yunan mitolojisinde ölülere hükmeden yeraltı tanrısıdır. Zeus, yeryüzünün hakimiyetini kardeşleri arasında paylaşırken Zeus'a gökyüzü, Poseidon'a denizler ve Hades'e yeraltı düşer. O artık ölüler ülkesi tanrısıdır, korkunç bir tanrıdır ancak kötü değildir. Yer altının tüm hazineleri Hades'in olduğu için Romalılar onun adını varlıklı yani, Pluton olarak değiştirmiştir. Karısı, Demeter ve Zeus'un kızı Persephone'dir. Kelime anlamı olarak "Hades" görünmez manasına gelmektedir. Onu görünmez yapan bir miğferi vardır. Yeraltı zenginliklerinin sahibidir, yerden çıkan değerli metaller onu bolluk çokluk ve servet tanrısı yapmıştır. Acımasız ve hatta korkunçtur; ama sözünden dönmez ve birçok tanrının aksine kaprisli bir tanrı değildir.

YAY-ZEUS
Zeus:Zeus, eski Yunan mitolojisinde tanrıların kralı, en güçlü ve önemli tanrıdır. Gökyüzünün, şimşek ve gök gürültülerinin tanrısıdır. Çoğu zaman elinde bir şimşek ile resmedilmiştir. Bereket ile özdeşleşmiştir, yağmur ondan beklenir. Titan Kronus'un ve eşi Rheia'nın oğludur. Tanrıça Hera'nın kocasıdır. Simgesi şimşeğin yanında boğa, kartal ve meşe ağacıdır. Aynı zamanda tanrıların kralı olduğu için taht ve asa ile de sık sık betimlenir.
En bilinen özelliklerinden biri çapkın oluşudur. İstediği her şeyin şekline girebilen Zeus'un Leda için kuğu, Europa için boğa oluşu kudretine en iyi örnektir. Ölümlü ölümsüz herkese aşık olabilen tanrıların tanrısı Zeus'un gözdesi Ganimedes adlı bir çobandır. Çapkınlığı yüzünden eşi Hera tarafından sürekli takip ettirilmektedir.

OĞLAK-KRONOS
Kronos:Uranos ve Gaia'nın son oğlu olan Kronos titanlar soyundandır ve babası Uranos'u erkeklikten yoksun etmekle birinci kuşak tanrıların egemenliğine son vermiş, ikinci kuşağı başa geçirmiştir. Bu özelliği ile mitolojide önemli bir yeri vardır. Beş erkek titan ve altı kız titanın doğuşundan sonra Kronos'un dünyaya gelişini Hesiodos şu şekilde anlatır:
Bunlardan sonra Kronos geldi dünyaya, o art niyetli tanrı, en belalısı Toprakoğullarının. Ve Kronos diş biledi yıldızlı babasına.

Kronos'tan sonra Toprak Ana (Gaia) Kyklopları ve Hekatonkheir'leri doğurduğu halde, Uranos hepsini çıkar çıkmaz Gaia'nın karnına geri tıkmakta, ve böylece onu inletmektedir.Gaddarlığı korkunçluğu kibri ve merhametsizliği temsil eder , oğulları olan Hades , Zeus ve Poseidon u kendisinden üstün olmamaları için yemiştir , ama tanrılar onun karnını yarıp çıkmışlar daha sonra onu 1000 parçaya ayırıp Tartarus(Cehennem) in dibine yollamışlardır.

KOVA-ARES
ARES: Yunan mitolojisinde Ares, Savaş Tanrısı'dır. Zeus ve Hera'nın oğlu ve Oniki Olimposludan biridir. Barış tanrıçası olan Athena'nın zıttıdır. Mitolojide Athena ile giriştiği mücadeleler ve sevgilisi Afrodit ile olan kaçamakları ile ünlüdür. Sparta kenti ve Trakya bölgesi tanrının başlıca kültür merkezleridir. Ares kuvvetli , dinamik bir tanrıdır,Aklınıza gelen hertürlü silahı kullanabilir , Yenilmez bir kudret e sahiptir ve kibirlidir.

BALIK-POSEİDON
Poseidon:Poseidon, Yunan mitolojisi'nde denizler, depremler ve atlar tanrısı. Kronus ile Rheia'nın oğlu. Zeus ve Hades'in kardeşi. Roma mitolojisi`nde Neptün(Neptunus) olarak bilinir. En önemli silahı üç dişli bir yabadır ve bu yabayı yere vurduğunda depremler meydana gelir. Poseidon hırs ve gücü temsil eder. Poseidon'un hırsı Atlantis'in yok olmasına sebep olmuştur. Bunun nedeni ise dünyanın en mükemmel şehrini inşa etme arzusudur. Karanlığın ve İşkencenin tanrısı olan Gorgos'la ölümüne savaş içindedir. Karanlığın ve işkencenin tanrısı olan Gorgos Zeus'u kıskanmaktadır. Bu yüzden Olimpos'ta kargaşa ve kaos yarattığından güçleri bir taşa hapsedilerek ve 1 şart koyularak serbest bırakılmıştır. Bu şart ise ne zaman birini öldürmek üzere olsa ona bir dilek hakkı vermektir. Fakat o bu dilekleri çok iyi inceleyerek onu dileyenin alehine bir şekilde gerçekleştirmektedir.Akılcılık ve beyin gücüyle her şeyi gerçekleştirebileceğini düşünmektedir.

alıntıdır.

Bu konuyu yazdır