Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
Forum İstatistikleri |
» Toplam Üyeler: 3,070
» Son Üye: damon
» Toplam Konular: 2,834
» Toplam Yorumlar: 3,065
Detaylı İstatistikler
|
Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 1594 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 1594 Ziyaretçi
|
Son Aktiviteler |
Sürekli Aynı Sayıyı Görüy...
Forum: MELEK MESAJLARI
Son Yorum: Stannis
03-10-2024, Saat: 18:13
» Yorumlar: 0
» Okunma: 306
|
Bize ait olmayan sahte an...
Forum: Zihin
Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi
29-08-2024, Saat: 01:28
» Yorumlar: 0
» Okunma: 301
|
RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE...
Forum: ENTERESAN BİLGİLER
Son Yorum: Shfz
20-08-2024, Saat: 01:26
» Yorumlar: 1
» Okunma: 62,003
|
Nuh’un Gemisi’nin Çözülem...
Forum: TARİH
Son Yorum: Emka
21-02-2024, Saat: 21:57
» Yorumlar: 3
» Okunma: 8,122
|
DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE...
Forum: DEMONLAR
Son Yorum: Debriyaj_Balatasi
15-02-2024, Saat: 02:30
» Yorumlar: 1
» Okunma: 25,067
|
Trabzon'da ki Majisyenler
Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: koavemaji
02-02-2024, Saat: 14:11
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,003
|
11:11'in Manevi Önemi ve ...
Forum: EVRENSEL ENERJİLER
Son Yorum: zeynepbuhan
10-11-2023, Saat: 18:49
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,139
|
Sürekli Şiddetli Baş Ağrı...
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: Gümüşkurt
25-09-2023, Saat: 19:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,518
|
%100 Etkili Şans İlmi Hav...
Forum: BÜYÜLER
Son Yorum: Gümüşkurt
18-09-2023, Saat: 23:51
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,285
|
Baş Melek Cebrail'in ismi...
Forum: Gabriel (Cebrail)
Son Yorum: Gümüşkurt
17-09-2023, Saat: 15:38
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,168
|
|
|
Eckhart Tolle'den 20 Muhteşem Alıntı |
Yazar: Emka - 01-06-2016, Saat: 08:26 - Forum: ECKHART TOLLE
- Yorum Yok
|
|
Eckhart Tolle, 1948 doğumlu yeni nesil ruhani öğretmen ve yazarlardandır. Hiçbir dinle doğrudan bağlantılı olmadığını belirten Tolle; en çok Zen Budizmi, Tasavvuf ve Taoizm gibi ekollerden etkilendiğini yazar. Gençlik yıllarını yoğun depresyon ve anksiyete (kaygı) içinde geçirmiş ve 29 yaşında büyük bir ruhani aydınlanma yaşamıştır. Bundan sonra ise öğretisini anlatacağı ve dünya çapında milyonlarca satacak olan "Şimdinin Gücü" kitabını kaleme alır. Bu öğretinin ne olduğuna dair ufak bir fikir sahibi olmanızı sağlayacak alıntıları sizlerle paylaşıyoruz:
1. "Geçmiş, şimdiki zaman üzerinde en ufak bir güç sahibi değildir."
2. "Mutsuzluğun birincil sebebi içinde bulunulan durum değil, sizin bu durum hakkındaki düşüncelerinizdir."
3. "Kendinizi tanımlama çabalarını bırakın ve başkalarının hakkınızda ne düşündüğünü önemsemeyin. Çünkü sizi tanımladıklarında, yalnızca kendilerini sınırlarlar. Bu da onların problemi."
4. "Sevmek, başkasında kendinizi farketmektir."
5. "Şimdiki zamanın sahip olduğunuz tek şey olduğunu fark edin. Şimdiyi hayatınızın odağı haline getirin."
6. "Yaşam, zihinlerimizin zannettiği kadar ciddi bir şey değildir."
7. "Şu ânı, içerdiği her şey sizin seçiminizmiş gibi kabul edin."
8. "Başkasında gördüğünüz ve karşı çıktığınız her şey, kendinizde de vardır."
9. "Zaman değerli değildir çünkü bir illüzyondur. Zamana, yani geçmişe ve geleceğe ne kadar çok odaklanırsanız, şu ânı o kadar kaçırırsınız. Yani asıl değerli olan şeyi."
10. "Sürekli hayat şartlarınızı iyileştirmeye çalışarak huzuru bulamazsınız. Onu, yalnızca gerçekte kim olduğunuzun farkına vararak bulabilirsiniz."
11. "Gerçek aşk seçici değildir. Tıpkı güneş ışığının seçici olmaması gibi. Güneş tek bir insanı seçip daha fazla aydınlatmaz."
12. "Bir şeyle savaşırsanız, onu daima daha güçlü kılarsınız."
13. "Yaşamın sırrı, ölmeden önce ölmektir. Ve böylece ölüm diye bir şey olmadığının farkına varmak."
14. "Kaygı ve üzütüntü bize gerekli şeyler gibi gözükür fakat bir yarar sağladıkları hiçbir zaman görülmemiştir."
15. "Aydınlanmanın neye inandığınızla bir alakası yoktur. O yalnızca bir bilinç yapısıdır."
16. "Mutluluk ve iç huzuru arasında bir fark vardır. Mutluluk, olumlu olarak nitelendirdiğimiz durumların gerçekleşmesine bağlıdır. İç huzuru ise değildir."
17. "Zevk her zaman dışardaki şeylerden elde edilir. Neşe ise içten yükselir."
18. "Tüm gerçek sanatçılar, bunu bilseler de bilmeseler de, ürünlerini düşüncenin olmadığı bir süreçle yaratırlar"
19. "İyi bir insan olmaya çalışarak iyi olunmaz. Halihazırda içinizde bulunan iyiliğin gerçekleşmesine izin vererek buna ulaşabilirsiniz."
20. "Yaşamaya başlayacağı ânı bekleyerek hayatını geçiren insan, hiç de ender rastlanır bir şey değildir."
|
|
|
2016 HAZİRAN AYI BURÇ YORUMLARI |
Yazar: Emka - 01-06-2016, Saat: 07:44 - Forum: Astroloji
- Yorum Yok
|
|
KOÇ
17 Hazirana kadar aşk gezegeni ve Koçun çiftler evinin yöneticisi Venüs, Koçun 3. evinde bulunacak. Böylece konuşmalar, mesajlaşmalar ve seyahatlerin Koçun ilişkileri üzerinde özel bir etkisi olacaktır. 3. evinizde Venüsün bulunması beklenmeyen buluşma veya ortak entellektüel ilgi alanlarınız olan biriyle gizli ilişkinin başlanmasının yolunu açabilir. Fakat Venüs, Satürn, Jüpiter ve Neptün yüzünden kötü pozisyonda olacak; böylece Koçların aşk hayatı engellemeler, karışık durumlar veya yüksek duygusal tepkiler yüzünden zarar görebilir. 17 Haziran 2016 sonrasında Venüs daha sakin bir eve girecek. Bu tarihten itibaren, gizlilik, aile, ev ve duygusal olarak rahat ve güvenli bir ortamın oluşturulmasına vurgu yapılacak. 13 Haziranda Koçun iş evinin yöneticisi Merkür Koçun para evinde retrograt hareketinden dolayı olağandan daha uzun kalışını bitirecek. Bu noktada durup, geçen ayın çabalarının ne kadar üretken olduğunu, neler kazanıp neler kaybettiğinizin hesabını yapma zamanı. Sonuçlar çıkarın, bazı şeyleri öğrenin! Haziran 2016'nın ilk iki haftası Koçlar için özellikle rahat geçmese de (özellikle ikinci hafta) daha geniş bir ölçekte başarılı olduğunuz gözlenebilir. Koçların kariyerinde çarklar iyi dönüyor. Özellikle zihinsel işler başarılı çünkü 2016 Haziran ayı düşünceler ve inisiyatifler, entellektüel hedefler, yaratıcı çalışma için birebir. Siz iletişim veya ticaret, el işleri veya işle alakalı seyahat gibi aktivitelerin memnuniyetle sonuçlandığını göreceksiniz. Haziran 2016 Koçlara sağlık açısından bazı problemli durumlar yaratabilir. İlk iki hafta boyunca Koçun sağlık evinin yöneticisi Merkür Marsla karşıt açılar içinde bulunacak. Bu konfigurasyon özellikle paraya bağlı stres, rekabet, çatışma veya acil durumlar yaratabilir. Enfeksiyon, iltihaplanma, zedelenme ve kaza riski daha fazla olacak. Haziran 2016'nın ikinci yarısı sinsi, kronik, tanı konması veya baş edilmesi zor hastalıklar getire bilir. Fakat moraliniz iyi olacak.
BOĞA
Mars Boğaların çiftler evine geri döndü, 30 Haziran 2016'ya kadar retrograt yapıp, sonrasında düzgün hareketine devam edecek. Bu kritik durumlarla çekici hale gelecek, Boğaların ilişkilerini (özellikle çiftleri ilgilendiren fakat bununla kısıtlı olmayan) test edecek ve iyiyi kötüden ayıracak önemli bir dönemdir. Değerli olan her şey daha da güçlenecek, olmayanlar ise bitecek. Fakat olayları aceleye getirmeyin! En iyi kararlarınızı Haziran 2016'nın sonunda alacaksınız. Henüz gereken her elemente sahip değilsiniz. Bunun dışında, Boğaların ilişkileri ayın ilk yarısında parayla çok sıkı bağlı olacaktır ve ayın ikinci yarısı ise onlar iletişime daha fazla ağırlık vermeli. Haziran 2016'da anahtar kelime "yeniden" olacak, yeniden buluşma, yeniden görme, yeniden ... (böyle devam eder). Haziran ayı önemli finansal olaylar ayı olacaktır. Haziran 2016'nın ilk yirmi günü boyunca, Güneş Boğaların para evini enerjiyle dolduracak, aynı zamanda Küçük İyiliksever Venüs aynı evde 17 Hazirana kadar size şans getirecektir. 13 Haziranda para evinin yöneticisi Merkür Boğadakı olağandışı uzun kalışını (iki aydan fazla) bitirecek. Biraz geriye dönüp bakmanın ve bazı sonuçlar çıkarmanın tam zamanı! 13 Haziranda Merkür Boğanın para evine girecek. Böylece Haziran ayı finansal olarak çok aktif bir ay olacak: yeni gelir kaynağı arayacak, bazı şeyler alma, diğerlerini satmayla uğraşacaksınız. Azacık sabır ve dikkatle bu durumdan kârlı çıka bilirsiniz. Diğer taraftan Boğaların kariyeriyle ilgili her şey parayla ilişkili olacaktır. Ortaklıklar ve kolektif projelere özel dikkat göstermeniz lazım, çünkü onlar kritik noktaya ulaşa bilir. Haziran 2016 boyunca Boğalar için ufukta ciddi sağlık problemleri görünmüyor. En fazla stres ve küçük rahatsızlıklar olacak. Psikolojik durumunuz çevrenizdekilerle ne kadar uyumlu olup olmamanıza bağlı olacak. Eğer iç dengenizin ve moralinizin iyi olmasını istiyorsanız, mücadele ve çatışmalardan uzak durun. Her şeyden önemlisi siz fiziksel işler yapmalısınız: spor, dans veya seksle fiziksel enerjinizi atmalısınız. Boğanın 5. evinde bulunan Jüpiter size teşekkür edecek
İKİZLER
2016 Haziran ayı İkizler için önceki aylardan çok daha iyi bir ay olacaktır. Önceki ayın son haftasının başlamasıyla olaylar iyiye doğru gidecek ve iki önemli olay gerçekleşecek: Savaşçı Mars İkizlerin çiftler evini terkedecek (kutlamak için acele etmeyin Ağustosta geri dönüyor!) ve Aşk gezegeni Venüs İkizler burcuna girecek. Marsın İkizlerin çiftler evini terk etmesi aşk hayatınızdaki gerginliği bayağı azaltacak. Venüsün İkizlere geri dönüşü size aşk konusunda fırsatlar sunacak, cinsel çekiciliğinizi artıracak, aşkta ve evlilikte şans sağlayacak. Venüs 17 Haziran 2016'ya kadar İkizlerde bulunacak, bu yüzden ondan en iyi şekilde yararlanın. Haziran 2016'nın ikinci yarısı da sizin yararınıza olacak, fakat daha fazla evde ve ilişkinizin finansal yönlerinde. Haziran 2016 İkizlerin iş ilişkilerine (işbirlikleri, kurumlar) görünür bir gelişme sağlayacak ya da en azından onları rahatlatacak. Daha sonra İkizlerde Venüsün varlığı ayın ilk yarısında sosyalleşme konusunda işinizi büyük ölçekte rahatlatacak ki, bu da yeni anlaşmalar veya ittifaklarla sonuçlanacak. Haziran 2016'nın ikinci yarısı maddi kazanımlar için uygundur ve size parasal kazanç getire bilir. Fakat zevkli ama gereksiz eşyalara para harcama arzunuz da artacak. Resmin bütününe bakıldığında Haziran 2016 İkizler için başarı ve hedeflerine ulaşma ayı olacak. İKizlerde Güneşin (20 Hazirana kadar) ve İkizlerin yöneticisi Merkürün (13 - 30 Haziran arasında) bulunması da bu başarıya katkıda bulunacak. Fakat bu öyle bir ay ki, sıkı çalışmanıza rağmen herşey planladığınız gibi gitmeye bilir. İlk bakışta Haziran 2016'da İkizlerin fiziksel durumu iyi gibi gözüküyor. Güneşin, Venüsün ve Merkürün İkizler burcundaki transiti size fazlasıyla enerji ve neşeli ruh hali verecek, bunların yanında sıkı iyimserlik ve kendi yeteneklerinize güven aşılayacak. Fakat, İkizlerin sağlık evinde Mars retrograt (geri gitme) hareketinde bulunacak, bu da dikkatli olmanız gerektiğini gösteriyor, çünkü tehlike her an yolunuza çıka bilir. Kendinize iyi bakın ve risklerden uzak durun!
YENGEÇ
Önceki ayın sonuna yakın Mars Yengecin erotizm ve tutku evine geri dönmüştü. Fakat bu sefer retrograt (geri gitme) hareketinde bulunarak. Böylece işler Haziran 2016 boyunca pek değişmeyecek. Mars eski duygusal yaraları açacak veya sizi bazen cinsellik, özgür aşk, tutku, macera ve hatta ebeveynlikle ilgili konularda yansıtma yapmaya zorlayan karmaşık, zor, atipik aşk durumlarıyla karşı karşıya getirecek. Mars kendi doğrusal hareketine ancak 30 Haziran 2016'da devam ede bilecek. O zamana kadar kararlar alma veya planlar yapma konusu sakıncalıdır, çünkü siz ya bulmacanın önemli parçalarını bulamayacak ya da ortam beklenmedik şekilde aniden değişecektir. Fakat işleriniz 17 Haziran 2016'da aşk gezegeni Venüs Yengeç burcuna girdiğinde daha iyi olacaktır. Yengeçler için, Haziran 2016'da iş ortamı önceki aylara kıyasla çok daha sakin olacak. Belki de fantastik derecede verimli olamayacak ya da ses getiren başarılarınız olmayacak, ama en azından stres altında çalışmak ve acele etmek zorunda değilsiniz. Haziran 2016 işinizi analiz etmek, pekiştirmek için ve belki de yeniden organize etme, yeniden başlatma, yeniden promosyon için uygundur. Bilgi ve sabırla iyice hazırlanırsanız, Haziran 2016'nın son on günlüğü umut ettiğiniz sonuçlara ulaşmaya başlayabilirsiniz. Hatta bu memnuniyet Temmuz boyunca da sizi terketmeyecek. Diğer taraftan Haziran ayı Yengeçler için büyük yaratıcı potansiyel taşımakta. Artık siz körelmiş yeteneklerinizi uyandıra bilir veya geçmişte bir zamanda terkettiğiniz inisiyatiflerinizi devam ettire bilirsiniz. Yengeçlerin finansal durumu 17 Haziran 2016'dan sonra gelişmeye devam edecek ve 20 Haziran sonrasında daha çok memnuniyet verici olacaktır. En iyi durumunuzda sayılmazsınız, fakat önceki aylara göre durumunuz çok daha iyi. Mars Mayıs 2016'nın sonuna doğru Yengecin hastalıklar evini terketti, bu yüzden acil durumlar, aküt hastalıklar ve büyük tehlikeler şimdilik geride kaldı. Haziran 2016'nın ikinci yarısında fiziksel ve fizyolojik durumunuz görünür şekilde iyileşecek. Fakat kendinizi çok iyi hissetseniz bile, Satürnün Yengecin hastalıklar evinde bulunması sebebiyle aşırılıklardan kaçınmalı ve kendinize dikkat etmelisiniz.
ASLAN
Haziran 2016 Aslanların özel, duygusal yönleri için çok da iyi bir ay sayılmaz. Evet bu doğru, ayın ilk yarısı boyunca siz çift olarak eğlenecek, sosyalleşecek ve az da olsa dengenin dışına taşacaksınız veya en azından ortalıkta görünmeye devam edeceksiniz. Fakat olaylar istediğiniz şekilde gelişmiyor. Ortalıkta fazla görünmese bile sizi rahatsız eden gerginlik veya uyumsuzluk var ve bu sizi düşünmeğe zorluyor. 17 Haziran 2016 sonrasında asabiyetiniz zirveye çıkacak ve siz hayal kırıklığı, kayıtsızlık veya rasyonel kararlar vermede kısıtlamalar yaşayacaksınız. Diğer taraftan, evinizde de pek barış atmosferi olmayacak. Haziran 2016'nın stres veya mutsuzluğu evinizle, ev eşyalarıyla, ebeveynlerle veya çeşitli aile sorumluluklarıyla ilgili olacaktır. Haziran 2016 Aslaın vakıflar, siyasi partiler, kurumlar veya külup olup olmadığına bakılmaksızın grup aktiviteleri veya organizasyon görevleri için mükemmel aydır. Siz sosyal alanlarda başarılısınız ve ortak hedefleri olan büyük insan gruplarını bir araya getirme, etkileme ve hatta yönetme yeteneğiniz vardır. Özellikle Haziran 2016'nın ilk yirmi gününde, projeleriniz kolayca destekçi bulduğunda, güçlü insanların koruması altında olduğunuzda ve takipçi ve öğrencilerinizi bir araya topladığınızda, popülerlik ve destekten zevk alacaksınız. Ayın ikinci yarısı yaratıcı olacak, fakat insanlardan uzak duracaksınız. Para konusu Haziran 2016 boyunca iyi olacak, fakat sizin taşınmazlar veya üstlerinizle bazı problemleriniz ola bilir. Aslanların Haziran 2016'nın ilk yirmi gününde kondisyonu mükemmel olacak: Onların fazlasıyla enerjisi ve yenilmez iyimserlikleri olacak. Ayın son on gününde güçleriniz azalacak: yorgunluk veya isteksizlik sizi yene bilir ya da hatta sizin zayıf bağışıklık sisteminiz yüzünden sağlık sorunlarınız ola bilir. Artık yavaşlama ve kendinize daha iyi bakmanın zamanı.
BAŞAK
Haziran 2016'da yıldızlar hâla aşk hayatınız konusunda size yardımcı olacak. Başağın çiftler evinin yöneticisi Jüpiter tam da Başakta bulunacak ve aşk gezegeni Venüs de çok iyi pozisyonda. Ayın ilk yarısı Venüs mümkün olan en güçlü pozisyonlardan birinde, Başağın 10. evinde bulunacak ki, bu pozisyon ona ekstra güç verecek ve bir şekilde Başakların ilişkilerini kariyerlerine ve başarılarına bağlayacak. 17 Haziran 2016 Sonrasında Venüs Başağın şanslı diye tabir edilen 11. evinde olacak. Buna ek olarak Venüs Jüpiterle çok uyumlu bir açı meydana getirecek. Böylece aşk fırsatları ortaya çıkacak, sosyalleşme ilişkinizin çiçeklenmesi için yeni şanslar ortaya koyacak ve çiftler rahatlık, uyum ve iyimserlikle dolup taşacaklar. Geleceği planlamak için çok uygun bir dönem. Tüm 2016 yılı boyunca başarı için bundan daha uygun bir ay olmayacak! Arka planda zaten Jüpiterin size Ağustos 2015 Eylül 2016 aralığında sunduğu fırsatlara meyilli olarak Haziran 2016 sizin için şansınızın ışık gibi parlayacağı bir ay olacak. Bu ışık Başağın kariyer evinden geçen gezegenlere bağlı: güç ve otorite yayan Güneş (20 Hazirana kadar), iyi ilişkiler getiren ve güleryüzlü Venüs (17 Hazirana kadar) ve büyük fikirlerin ve iletişimin hamisi ve Başağın kariyer evinin yöneticisi Merkür (13 Haziran sonrası). Haziran 2016'nın ikinci yarısı popülerlik ve diğerlerinin size verdiği destek açısından Başaklar için çok uygun olacak. Bu destek ve popularite başarıyı cezb eder ve başarı da parayı cezb eder, özellikle ayın ikinci yarısı göz önünde bulundurulduğunda. Genel olarak 2016 Haziran ayı boyunca fiziksel formunuz iyi olacaktır. Fakat Başağın yöneticisi Merkürün, Başağın hastalıklar evinin yöneticisi Satürnle oluşturacağı zıt açı ayın 3. haftası boyunca bazı sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir. Genel olarak, Haziran 2016 çok dinamik fakat gergin ve stresli bir ay olacak ve artan tansiyon sizin için iyi olmayacak.
TERAZİ
Terazilerin aşk hayatında geçen ayın zorlukları Haziran 2016 boyunca da devam edebilir. Bunun nedeni Terazinin çiftler evinin yöneticisi Marsın retrograt evresinde bulunması. Bu pozisyon genellikle olağan olmayan, günaha meyilli, stresli gelişmeler ortaya çıkarıyor. Haziran 2016 boyunca sizi ve sevgilinizin ortak yaşamını rahatsız edecek problemler genelde parasal alanla ilgili olacaktır. Kazanç, para, değerli malvarlıkları duygusal hayatınıza müdahele edecek. Belki de siz ve eşiniz bazı finansal zorluklarla mücadele edecek veya eşinizin aranızdaki uyumu bozabilecek problemleri olacak. Diğer taraftan, Haziran ayının ilk yarısı beraber yapılan romantik seyahatleri, uzak mesafeli romantizmi veya ruhsal - kültürel iletişimi teşvik edecek. Ayın ikinci yarısıysa ilişkinizi kariyer ve sosyal hedeflerinize bağlayacak. Haziran 2016'da çalışmalar, yaratıcı iş, yüksek eğitim veya kültürel çalışmalar, uzak mesafeli işbirliği, iş seyahati veya iş eğitimi ve ihraç - ithal aktiviteleri Terazilere memnuniyet getirecek faaliyetler olacak. Sadece sabır ve sebata ihtiyacınız olacak, çünkü bu engebeli bir yoldur. Haziranın ikinci yarısı size kamusal görünürlük, prestij ve otorite konusunda başarı vadediyor. Bu dönemde en önemli başarılar kaydedebileceksiniz. Haziran 2016'nın en büyük mücadelesi finansal alanda olacaktır. Terazinin para evinde Marsın geri gitmesi ile sizin problemlerinizi halletmek için çaba göstermeye ve sebat etmeye ihtiyacınız olacak, çünkü karışık olaylar, gecikmeler, beklenmeyen harcamalar ve diğer zorlukların çıkma riski vardır. Ayın sonunda Mars kendi doğrusal hareketine devam edecek ve olaylar sizin için berraklaşacak. Bu dönem bayağı zor bir dönem ve Teraziler bu kadar uzun sürecek bir gerginliğe iyi dayanamazlar. Onlar kendi iç dengelerini kolayca kaybedebilirler. Bu yüzden Haziran 2016'da mümkün olduğunca dengeli yaşam sürmeli, sizi yıpratan belli sorumlulukları kendi üzerine alacak, size bağlı bazı kişiler, size kılavuz ola bilecek işaretçiler bulmalısınız.
AKREP
Haziran 2016'nın ilk yarısı aşk hayatı yönünden pek rahat gibi gözükmüyor, çünkü Akrepin çiftler evinin yöneticisi Venüs sizin 8. evinizde bulunacak. Venüsün bu pozisyonu farklı korku ve endişeleri besliyor, aşırı incelemeyi teşvik ediyor ve kıskançlık ve şüphenin artmasını sağlıyor. Siz bu eğilimlere - özellikle de şimdi savaşçı Mars Akrepteyken ve retrograttayken - yenik düşmemelisiniz. Asabiyet kolayca çatışmalara dönüşe bilir, bu yüzden dikkatli olun! 17 Haziran 2016'da Venüs Akrepin 9. evine girecek ki, bu da daha nazik ve fazla sıkı olmayan bir pozisyondur. İlişkinizin durumu rahatlayacak ve yenilenecek. Şimdi karşılıklı cazibe ortak ruhsal veya kültürel ilgi alanları tarafından teşvik edilecek, bu yüzden siz uzak mesafeli romantizm yaşayabilir veya aşk için seyahat ede bilirsiniz. Akreplerin profesyonel yolları Haziranda sanki engellenmiş gibi olabilir. İnisiyatif ve aksiyon gezegeni Mars Akrepte, fakat retrograt (geri gitme) evresinde. Böylece siz bunu tahmin etmezken o hâla işleri karıştıra bilir. Haziran 2016'nın ilk yirmi gününde Akrepin kariyer evinin yöneticisi Güneş de iyi pozisyonda olmayacaktır: o karmaşık bir evde bulunuyor ve Satürnle zıt açı yapıyor. Güneş - Satürn karşıtlığı Akrepin para evleri ekseninde yeralacağına göre ayın zorluklarının bir kısmı finansal nitelikte olacak gibi. Diğerleriyle - iş arkadaşlarıyla, partnerlerle, ailenizle - paylaştığınız finansal işlerinizde dikkatli olun! Haziran 2016'da Akreplerin yüzleşeceği diğer problemler çabalarını iyi yönetmemeleri sonucunda ortaya çıkacak. Sizin açık seçik hedeflere, stratejiye ve sabıra ihtiyacınız vardır! Bu ay Akreplerin sağlığı için riskli bir dönemdir, bu yüzden çok dikkatli olmalısınız. Herhangi bir bağımlılığı maksimum ciddiye alın, dengeli yaşam stili yaratın ve en küçük sağlık probleminde bile doktorunuzdan randevu istemeye çekinmeyiniz! Haziran 2016 Akrepleri hem de yaralanmalar, kazalar ve agresif durumlar konusunda uyarıyor. Dikkatli olun!
YAY
Sizin için Haziran 2016 aşka yol açacaktır! Güneşin ve Venüsün Yayın çiftler evinde bulunmasıyla Haziranın ilk yirmi günü hareketli ve fırsatlarla dolu olacaktır. Güneş enerji saçıyor ve ilişkinizin önemini vurgulayıp, sevdiğinizin kainatın merkezinde olduğunu, tüm galaksilerin onun çevresinde döndüğünü, hem de sizin plan ve arzularınızın da kilit ismi olduğunu düşünmenizi sağlıyor. Venüs açıktan açığa sizin sevgiye ve cinselliğe susamışlığınızı artırıyor. Bu dönem Yaylara romantik fırsatlar sunacak. Eğer zaten düzenli bir ilişkiniz varsa, barış, uyum, rahatlık ve tatmin bekleyebilirsiniz. 2016 13 - 30 Haziran aralığında Yayın çiftler evinde sevgililer arasındaki iletişimi teşvik eden ve duygusal olarak önemli görüşmeler ve seyahatler getiren Merkür transiti yaşanacak. Jüpiter Eylül ayına kadar Yayın kariyer evinde bulunacak ve bu evi yönetmeye devam edecek. Bu pozisyon Yaylara büyük avantaj getiriyor, şöyle ki, onlar hiyerarşik merdiveni tırmanabilir, büyük ölçekli projeleri harekete geçirebilir veya çeşitli profesyonel hedeflere ulaşabilirler. Bu atmosfer altında Merkürün (Yayın kariyer evinin yöneticisi) Yayın iş evindeki transiti (13 Haziran 2016'ya kadar) ve sonrasında ortaklıklar evinizdeki transiti (13 Hazirandan sonra) size ekstra güç verecek ve başarıya ulaşmanıza katkı sağlayacak. Haziran 2016 boyunca ortaklıkların Yaylar için büyük önemi olacak. Artık yeni kontratlar, ittifaklar, kurumsal teklifler ve kolektif iş size gelir ve memnuniyet getirecek. Finansal olarak ayın ilk yarısı daha uygun, fakat sonrasında da fazla şikayet edilecek bir durum yok. Sağlığınız düzenli olarak gözetim altında olmalı ve riskli durumlardan kaçınılmalı. Yayda Satürnün bulunmasıyla bağışıklık sisteminizin zayıf olduğu ve vücudunuzun dayanıklılığının bazen sarsıldığı bir zaman diliminden geçeceksiniz. Haziran 2016 boyunca siz Yayın tıbbi evlerinden birinde Marsın retrograt hareketi ile uğraşacaksınız. Bu konfigurasyon sizi enfeksiyonlara, zehirlenmelere, kazalara, eski bağımlılıkların yeniden ortaya çıkmasına veya hastalıkların kötüleşmesine meyilli kılacak.
OĞLAK
Haziran 2016'nın ilk yarısı fazlasıyla can sıkıcı olacak. Oğlakların aşk veya evliliği sorumluluklar ve zaman azlığı yüzünden zarar görebilir. En iyi senaryo olarak siz ve sevgiliniz beraber çalışacak (çalışmalar, iş) veya bazı ortak görevleri yerine getirmek için güçlerinizi birleştireceksiniz. İşinizle alakalı biriyle ilgilenebilir veya iş yerinde aşk yaşaya bilirsiniz. Ayın ikinci yarısı olaylar radikal şekilde değişecektir. 17 Haziranda aşk ve uyum gezegeni Venüs Oğlağın çiftler evini ziyaret edecek. İlişkiler daha sıcak, daha rahat, anlayış ve cömertlikle dolu hale gelecektir. Duygusal hazırlık daha büyük olacak ve siz yeni aşklar veya ilişkilerin doğmasına uyumlu durumlarla karşılaşacaksınız. 21 Haziran 2016'ya kadar Oğlağın iş evinde, sizi önemli kılmaya, yeteneklerinizi vurgulamaya, iş çizginizde size daha fazla özerklik sağlayan ve size enerji ve parlaklığını verecek olan Güneş bulunacak. 13 Hazirana kadar aynı evde Güneşle beraber Venüs de bulunacak. Onun koruması altında sanatsal ve yaratıcı yetenekleriniz çiçeklenecek, iş daha zevkli olacak ve işteki ortam yumuşayacak. Bunun dışında, Oğlağın iş evinde 13 - 30 Haziran aralığında entellektüel aktiviteleri, hızlı hesaplamayı, ustalığı ve iletişim yeteneklerini destekleyen Merkür olacak. Satürnün diğer üç gezegenle karşıt açılar yapması engeller ve gecikmelere neden olsa bile işiniz takdir edilecek ve verimli olacaktır. Oğlağın sağlığı bu dönem boyunca en önemli konu olacaktır! Oğlağın yöneticisi Satürn Oğlağın tıbbi evlerinden birinde bulunuyor ve Haziran 2016'da Güneş, Venüs ve Merkür diğer tıbbi eve, hastalıklar evine girerek, teker teker Satürnle kötü açılar yapacaklar. Mevcut hastalıklar aküt, kronik hal alabilir veya yeniden ortaya çıkabilir. Yeni hastalıklar da ortaya çıka bilir!
KOVA
Haziran 2016'da duygusallık dalga dalga yayılacak! Kovanın aşk ve erotizm evinde Güneş, Merkür ve Venüs transiti gerçekleşecek. Güneş sizi canlandıracak ve cinsel enerjinizi artıracak, Venüs sizi romantizme, flörte ve aşka hazırlayacak, Merkürse yenilik ve deneyler için aç. Böyle bir etki altında Haziran 2016 her türlü olasılıklara açık olacak: aşk ilanları, teklifler, yeni aşklar, varolan ilişkinin yenilenmesi, duygusal tecrübe topraklarında yeni alanlara açılma ve cinsel sansasyonlar. Kovalar için ortam bayağı mutlulukla dolu olacak, çünkü Haziran 2016'nın transitleri her türlü zevklerden tat almayı teşvik edecek. Ara sıra bazı engeller ortaya çıkacak, fakat mutlu olmak istiyorsanız onlara fazla takılmamanızı öneririz. Marsın Kovanın kariyer evindeki retrograt hareketi nedeniyle, profesyonel olarak işlerinizin Haziran 2016'da nasıl gideceğini tahmin etmek zor. Marsın doğal olmayan hareketi hızınızda düşme, engeller, olağandışı olaylar, beklenmeyen dönüşleri tetikleye bilir. Fakat bu dönem hedef ve stratejilerinizi yeniden değerlendirmek için, yeniden organize olmak için, çeşitli nedenlerden yarım kalan, devam etmeyen projeleri gözden geçirme veya yeniden ele almak için iyi olabilir. Astrolojik gelenek Marsın retrograt hareketinin yeni inisiyatifleri desteklemek için uygun olmadığını savunuyor. Fakat kafanızda birşeyler varsa, her şeyi iyice planlayın ve 30 Hazirandan sonra, Mars doğrusal hareketine devam ettiğinde tüm gücünüzle işe koyulun! Finansal olarak Ayın ikinci yarısı ilk yarısından daha verimli olacak. Haziran 2016'nın ilk yirmi günü boyunca formunuz iyi olacak: başkalarıyla paylaşmaya yetecek kadar enerjiniz ve hevesiniz olacak. Stresle bayağı mücadele edeceksiniz, fakat eğer sağlıklı bir yaşam tarzınız varsa bu stresle zarar görmeden başa çıkabileceksiniz. Haziranın son 10 günü boyunca Güneşin yolu Kovanın 6. evinden geçecek ve bu size biraz rahatsızlık verecek, fakat tıbbi tahliller, diyet ve randevular (estetik ameliyat da dahil) için uygun olacak.
BALIK
Haziran 2016'nın ilk yarısında Balıkların ilgi alanları aile ve evlerinin çevresinde dönecektir. Siz ve partneriniz muhtemelen eviniz veya malvarlıklarınızla uğraşıyor veya akraba ve ebeveynlerinizle daha fazla vakit geçiriyorsunuz. Duygusal olarak sizin gizliliğe, barışa ve güvenliğe ihtiyacınız var. 17 Haziranda aşk gezegeni Venüs Balığın aşk ve erotizm evine muhteşem bir şekilde giriş yapacak. 21 Hazirandaysa onu Güneş takip edecek. Güneş cinsel cesaretinizi artıracak ve tutkularınızı katlayacak. Venüs duygusallık, romantizm ve baştan çıkarma gücü sağlayacak. Venüs hem de fırsat getirecek ve aşk için uygun koşullar yaratacak. Bu dönem Balıklar için umut verici bir dönem, çünkü Güneş ve Venüs Balığın çiftler evinde bulunan Büyük İyiliksever Jüpiterle iyi açılar yapacak. Marsın retrograt hareketi artık Balığın 5. evinin dışında yer alıyor, bu da o demektir ki, kariyerinizdeki Mars baskısı azalacak. Haziran 2016 boyunca Mars sizin 9. evinizde bulunacak ve 30 Haziranda oradan doğrusal hareketine devam edecek ve gururla tüm Temmuz ayında etrafta zıplayıp duracak. Enerji ve ilginizin akademik çalışmalar, bilgi, seyahat, yabancı ülkeler ve uzak mesafeli aktivitelere yöneleceğini bekleyebilirsiniz. Marsın bu alanlarda ısrarcı olması onların önemini vurgulamakta ve aynı zamanda onların aksiyon, inisiyatif, kararlar almak için olduğu kadar ajitasyon, çatışmalar ve mücadeleler alanı olduğunu da göstermekte. Bunun dışında 2016 Haziran ayı evde tadilat ve taşınmazlarla ilgili işler için uygun olduğu kadar, yaratıcı işler ve eğlence için de uygundur. Finansal olarak Haziran 2016 Balıklar için stresli ve riskli olacaktır. Kaynaklarınızı dikkatle yönetiniz! Haziran 2016'nın ilk yarısı biraz gergin ve yoğun olacaktır. Balığın hastalıklar evinin yöneticisi Güneşin Satürnle zorlu açılar yapmasının sizin sağlığınız üzerinde kötü etkileri olacaktır. Ayın ikinci yarısı boyunca iyimserlik ve gayret artacak ve son on gün boyunca güçleriniz geri gelecek ve böylece enerjiyle ve hayat aşkıyla dolu olacaksınız. Formda kalabilmek için aşırılıklardan kaçınmalı ve çalışmalısınız.
|
|
|
Telepati İçin Egzersizler |
Yazar: Spiritüeller - 31-05-2016, Saat: 23:50 - Forum: TELEPATİ
- Yorum Yok
|
|
İyi bir algılayıcı olmak için ilk adım,şuurlu zihnimizi sakinleştirmeyi öğrenmektir.Bu çalışmalardan zevk almasını bilmelisiniz çünkü bir oyun gibidir.Her hangi bir alıştırma üzerinde çok zaman harcamayın çünkü aynı alıştırmayı tekrar tekrar yapmak yerine,çabucak birinden diğerine geçmek daha iyidir.
Bu alıştırmaları kesinlikle kendinizi zorlamdan,rahat ve huzurlu bir zihinle yapmalısınız.Yorgun yada keyifsiz olduğunuz zamanlarda kesinlikle alıştırma yapmayın.Sıkıntı,stres ve her türlü heyecansal halleriniz telepati yeteneğinizin su üstüne çıkmasına engel olur.Bu nedenle mümkün olduğunca sakin bir şuur hali içinde çalışmalarınızı sürdürün.Parapsikoloji Laboraturlarında yapılan çalışmalarda,telepati alıştırmalarını sakin bir zihinle yapmayan araştırmacıların psişik güçlerini,yanlış cevaplar verecek şekilde kullandıkları tespit edilmiştir.
Bu durumda insanlar,psişik yeteneklerini çalışmaya katmadan rasgele yaptıkları tahminlerin ötesine geçememişlerdir.Telepatik alış,özellikle duygusal olarak birbirlerine yakın olan kişilerin arasında daha kolay ortaya çıkabilmektedir.Psişik çalışmalarınızı sürekli aynı odada yapınız.
Böylece odanız sizin enerjilerinizle dolar ve başka enerjiler orada barınamaz.Odanızın aurası gün geçtikçe daha yüksek seviyeli bir hal alacaktır.Çalışma yaptığınız odanın aurasını düşürmemek için kesinlikle,o odada münakaşalara girmeyin, kızgınlık, öfke, kin, kıskançlık gibi negatif enerjileri odanızda üretmeyin ve başkalarının da üretmesine izin vermeyin. Fırsat buldukça odanızda pozitif enerji yayma çalışması yapın.
Gevşedikten sonra tüm odanızı temizleyecek olan sevgi,şefkat,merhamet gibi pozitif yüklü enerjilere konsantre olun.Odanızda özellikle çalışmadan bir saat önce sadece mavi bir ışık yakın. Mavi rengin enerjileri polarize etme özelliği vardır. Ruhsal olgunluğunuz arttıkça sizi saran biyomanyetik enerji alanınız yani auranız da buna bağlı olarak güçlenecektir.Bu da bilgilerinizin artmasıyla doğru orantılıdır.
Auranızı güçlendirici imajinasyon ve telkin çalışmalarında bulunun.Kendinizi pozitif bir enerji alanıyla sarabilirsiniz.Bunu yapmak için gözlerinizi kapatın,gevşeyin ve kendinizi parlak bir ışıkla çepeçevre kuşatılmış olarak imajine edin.Beyaz ışığın,hem ön hemde arkanızdan genişleyerek başınızın üstünden geçtiğini ve ayaklarınızın altına kadar sizi kuşatmasını isteyin.Beyaz ışık olumsuzlukları yok etme gücüne sahiptir.Koruyucu bir kalkan görevi yapar.
Bu uygulama için bir verici ve bir alici gerekiyor.İlk olarak verici ve alicinin birer kağıt kalemi olmalı.Verici çizmeyi kararlaştırdığı nesneyi önce zihnide çizmeli sonra kağıda çizmeye başlamalı,çizerken de onu alıcının zihnine yansıttığını düşünmelidir. Alıcı ilk zihinsel görüntüyü alınca çizmeye başlamalıdır. İlk telepati denemesinde alıcının çizdiği,vericininkinin aynısı olmasına gerek yoktur,sadece mantıksal bir benzerlik olması bile yeterlidir.
İnsanlarda telepatik yeteneğin bulunup bulunmadığının ortaya çıkarılması ile ilgili,laboratuarlarda yapılan denemelere çok benzer bir testte budur.Eğer bu çeşit bir denemeden daha önce geçmediyseniz,telepati çalışmalarınıza başlamadan önce bunu uygulamanız isabetli olacaktır.Her şeyden önce zihni tüm düşüncelerden arındırmalısınız.Teste başlamadan önce birkaç dakika tam bir sessizlik ve sükunet içinde bedeninizi ve zihninizi dinlendirmelisiniz.
Test için kağıt,kalem,bir takım Zener kartı (Zener kartınız yoksa kendiniz de yapabilirsiniz.Yeter ki ters çevirdiğinizde ön yüzlerinde hangi şeklin bulunduğu belli olmasın.Bunlar üzerlerinde beş ayrı şekil 'artı-daire-kare-yıldız-dalgalı' taşıyan 25'lik bir deste karttır.),sessiz bir oda,iki iskemle,bir küçük masa gereklidir.Süjeyi rahat bir iskemleye ve odanın bir ucuna oturtun.Test sırasında alıcıyla verici arkaları birbirine dönük olarak oturmalıdırlar. Göndericinin önünde, üzerinde Zener kartları bulunan küçük masa ve her iki süjenin elinde birer kalem bulunmalıdır.Verici süje kartları karıştırarak, içlerinden birini zihnine projekte ettiğini hissedince kalemiyle (hazır olduğunu belirtmek için) masaya bir defa vuracak.Bunun üzerine alıcı süje,vericinin zihnine hangi şeklin projekte edilmiş olduğunun 'görmeye'çalışacaktır.
Bunu gördüğü zaman,alıcı süje önündeki (yada elindeki) kağıda yazacak ve bunu belirtmek için kalemiyle bir yere vuracak ki,verici zaman geçirmeden ikinci kart konsantre olsun ve deney bu şekilde 25 kart tamamlanıncaya kadar devam etsin. Her bir kart üzerinde en az 30 sn konsantre olarak düşünülmelidir ve vericinin konsantrasyonu çok önemlidir. Vericinin deney sırasında zihnini meşgul etmemelidir.Alıcı şahıs kesinlikle mantık yürütmeden içine doğacak olan düşünceyi beklemelidir.Hem alıcının hemde vericinin gözleri açık yada kapalı olabilir ancak,verici için gözlerin açık olarak şekle bakması daha iyidir.Böylece konsantrasyonunu daha iyi sağlayacaktır.
2-3 adetin doğru olarak bilinmesi tesadüfle açıklanabilir. Bir kaç deneme sonunda eğer bu oranın üzerine çıkılamıyorsa çalışmadan gerekli verim alınamıyor demektir.Bu alıcıdan yada vericiden kaynaklanabilir.Böyle bir durumda eşler birbirine uyum sağlayamamış olabilir,eşlerin değiştirilip tekrar denenmesi yararlı olabilir. 5 adet,kritik bir sayıdır.Bu yüzden bu sayıya 'sınır rakamı' denir.İlk çalışmalarda bu sayı yeterli olmasına karşın, bir kaç ay içinde bu sanır aşılamıyorsa yine çalışmalarınızın veriminin yeterli olamadığını düşünebilirsiniz.Eşinizi değiştirerek denemelere devam edebilirsiniz. 5-10 adet, telepatik algılama yeteneğinizin çalışmaya başladığını gösterir.
Denemelere devam ettikçe, oranınızın arttığını göreceksiniz. Başka eşlerle de denemeler yaparak daha verimli algılamalar yapabilip yapamadığınızı kontrol ediniz.Veriminiz artmıyorsa aynı eşle devam ediniz.Bu noktada verici olmaya mı yoksa alıcı olmaya mı yatkınsınız, kesin olarak bir ayırım yapmanız gerekiyor.Hangisine daha yatkınsanız o yönde çalışmalarınızı sürdürünüz. 10-15 adet,telepati yeteneğinizin varlığını gösteren yeterli orandır. 15-20 adet,ileri seviyede telepati yeteneklerinin hem alıcıda hemde vericide gelişmiş olduğunu gösterir. 20-25 adet,çok ender olarak görülen ve tam başarının yakalandığı en üst seviyedir.Eşler arasındaki büyük uyumun da göstergesidir....
|
|
|
Kaşık Bükme |
Yazar: Spiritüeller - 31-05-2016, Saat: 23:44 - Forum: TELEKİNEZİ
- Yorum Yok
|
|
Kaşık Bükme
Kaşık bükme, paranormal yollarla ve fiziksel güç kullanmaksızın ya da normal şartlarda gereken fiziksel gücü kullanmaksızın nesnelerde deformasyon oluşturmaya verilen genel addır.
Telekinezi / Psikokinezi
Kaşık ya da diğer metallerde deformasyon oluşturma telekinezi ya da Psikokinezi de denilen herhangi bir cismi uzaktan hareket ettirme ya da çok az uygulanan bir temas gücüyle etkide bulunmaya verilen addır. Bu fenomenle ilgilenen parapsikologlar ve amatör ilgililer tarihte geçtiğine inanılan olağanüstü öyküler ya da mûcizelerin bir telekinezi biçimi olduğuna inanmaktadırlar. Fakat fenomene "Telekinesis" adının verilmesi çok yeni bir tarihe rastlar. Tabir Alman-Rus psişik araştırmacı Aleksander N. Aksakof tarafından 1890'da kullanılmıştır. Psikokinesis tabiriyse 1914’te Amerikalı yazar ve yayımcı Henry Holt tarafından "On the Cosmic Relations" adlı eserinde geçmiş ve Amerikalı ünlü parapsikolog J.B.Rhine tarafından da benzeri fenomenleri tanımlamakta kullanılmıştır.
Batı'da Ünlü Telekinetikler
Metalleri hareket ettirdiği bilinen en ünlü ilk Batılı telekinetik Polonya doğumlu Stanislawa Tomczyk'tır. Stanislawa hiptonik haldeyken kimi küçük nesneleri havaya kaldırabiliyordu (levitasyon). Stanislawa, 1910'da Warsaw'da Fizik laboratuarında bir grup bilim insanının gözetimi altında telekinetik yeteneklerini sergilemiştir.
Bir diğer ünlü telekinetik Rus Nina Kulagina'dır. Kulagina filme de alınan gösterilerinde metal çubuklar, kibrit çöplerini dokunmaksızın hareket ettirebilmekteydi.
1970'li yıllarda bu tip olayları yapabildiğini iddia eden kimi insanlar ortaya çıkmıştı. En ünlüleri arasında Uri Geller de bulunan bu kişiler televizyon şovlarında ve biliminsanlarının laboratuarlarında bu tip yeteneklerini sergilediler.
Kimi biliminsanları ve James Randi gibi ünlü ve profesyonel kimi illüzyonistler bu tip yeteneklerin gerçekte bir hile ve el çabukluğundan başka bir şey olmadığını öne sürmüşlerdir. Randi ayrıca pek çok hileli yolun olduğunu iddia ettiği kaşık bükme gösterilerinden bazılarını da gerçekleştirmiştir.
2001 yılının Nisan ayında Arizona Üniversitesi psikoloji profesörü Gary Schwartz'ın yönetimi altında 60 kadar öğrenci zihin güçlerini kullanarak çatal ve karışları bükmeleri istenmiş ve denemelerde çeşitli derecelerde başarı sağlanmıştır.
Sahne Gösterisinde Kaşık Bükme
İllüzyonistlerin kaşık bükme gösterileri diğer illüzyon gösterilerinde olduğu gibi seyircinin dikkatinin başka yöne çevrilmesi sırasında el çabukluğuyla kaşığa ya da metale yapılan fiziksel müdahaleyle ya da önceden hazırlanan çeşitli tekniklerle gerçekleştirilir. James Randi illüzyonistlerin kaşık bükme numaralarından örneğin kaşığın en zayıf yerinden daha önce kırılma noktasına yakın bir dereceye kadar bükülmesi gibi çeşitli hilelerini televizyonda kamuya açıklamıştır.
"İnsanüstülük Taslayanların İçyüzü" adlı eserinde psişik ve doğaüstü kabul edilen kimi fenomenlerin arkasında yattığını iddia ettiği hileleri ortaya koymaya çalışan Metin And'a göre Geller'in 50 çeşit kaşık bükme numarası ya da tekniği bulunmaktadır.
Kullanılan Teknik ve Metotlar
Sahne gösterileri ve illüzyonistlerin kullandığı göz boyama yöntemlerinin dışında da kaşık ya da herhangi bir metal ya da cismin parapsikologların Psi denilen zihinsel ya da ruhsal güçle etkilenebileceği öne sürülmektedir. Özellikle Amerika'da telekinetik gücün kullanılması üzerine kimi kişiler eğitim ve grup çalışmaları düzenlemekte ve katılımcıların bu güçleri kullanarak kaşık ya da çatal bükebilmeleri öğretilmektedir.
Houck Metodu
Bir başka kaşık bükme 1981’den bu yana mühendis Jack Houck tarafından yine onun tarafından düzenlenen "PK Partileri"nde tanıtılmaktadır. Bu partilerde misafirlere bedenlerinden geçen bir enerji akışının kaşığın belirli bir noktasına yöneltildiği hayal edilerek kaşığa bükülme emri verilmesiyle gerçekleştirilir. Daha sonra misafirler dikkatlerini başka bir yöne yönlendirerek kaşık ya da metali unuturlar. Metal bir süre sonra şaşırtıcı bir şekilde ellerinin küçük bir hareketiyle kolayca bükülmeye başlar. Houck ve takipçileri bunun psikokinetik bir fenomen olduğuna inanmakta ancak kimi kişiler bunun sadece gündelik tecrübenin dışında ve fakat sıradan bir fenomen olarak görmektedirler.
Houck'un metodunun anlatıldığı bir web sayfasında grup halindeki uygulamaların tek başına yapılanlardan daha hızlı sonuç verici olduğu belirtilmektedir. Katılımcılar bir araya geldikten sonra bir süre yeme içme vs. şeylerle vakit geçirirler daha sonra ortaya konulan metal eşyalardan herkes kendisine iyi hissettiren birini seçip alır ve daire şeklinde oturur, ışıkların gücü azaltılır ve müzik varsa kapatılır.
Katılımcılar gözlerini kapatır. Katılımcılara kaşık ya da çatalı baş ve işaret parmakları arasında tutmaları gevşeyip zihinlerini temizlemeleri, yavaş ve derinden nefes alıp vermeleri ve kendilerini en rahat, huzurlu hissedecekleri bir yerde -plaj, orman, göl kenarı vs.- bulunduklarını hayal etmeleri söylenir. Tüm sıkıntı ve dertlerden uzaklaşırlar, uykulu değil ancak tamamen gevşemişlerdir, huzurludurlar.
Daha sonra katılımcılardan başlarının birkaç adım ötesinde altın bir enerji topunu hayal etmeleri istenir. Ondan yayılan sıcaklık ve enerjiyi hissetmeleri istenir. Bu enerji topundan sıcak bir ışın çıkıp katılımcıların alnına ulaştığını ve onların da bu sınırsız enerjiyi emdikleri hayal edilir. Enerjinin sıcaklığı alından omuz ve kollara yayılır. Güçlü ve canlı fakat yine huzurlu ve gevşemiş olan katılımcının kolunda hissettiği enerji oradan bilek ve eline akar ve dirseğiyle eli arasında bu akış devam eder. Enerjinin sıcaklığının baş ve işaret parmağına geldiği ve oradan istenilen yere gidebileceği hayal edilir. Katılımcının üçe kadar sayıp gözlerini açması ve enerjinin elinde tuttuğu çatal ya da kaşığa akması için ona 3 kez "Bükül" diye bağırması istenir.
Fakat bu noktadan sonra dikkatin dağıtılması ve katılımcıdan dikkatini tümüyle vermeden yoğunlaşması istenir. Hatta dikkatin belirli bir düzeyde dağıtılması için herhangi bir konuda (kaşık bükmek değil) ateşli bir tartışmaya bile girilebilir ya da tanıdığınız biriyle metal bükmek dışında bir konuda da konuşabilirsiniz. Konu üstünde daha yoğun düşündükte işlerin daha da zorlaştığını göreceksinizdir. Bu yüzden dikkatinizin başka bir yöne kayması gereklidir. daha sonra metali alıp istediğiniz bir noktadan kolayca bükebildiğinizi göreceksiniz. Fakat metalin kolaylıkla bükülebilecek noktaya gelişi birkaç dakika alabildiği gibi saatler de sürebilmektedir.
Aynı sayfada deneylerini paylaşan katılımcı 18 katılımcıdan sadece ikisinin bükmeyi başaramadığını belirtmekte ancak başarısızlık karşısında yılmayıp denemelere devam edilmesini önermektedir.
Dikkat: Yukarıdaki metotta kaşık elle bükülür ancak zihinle öylesine eriyik bir kıvama gelir ki bu çok rahatça yapılır.
Rick Tobin ve Ellie Crystal'in Metodu
Ellerinizi yıkayın ve çatal ya da benzeri bir metal nesneyi elinize alın. Rahatça oturun, gevşeyin, gözlerinizi kapayım zihninizi her türlü düşünce ve duygudan arındırın. Daha sonra parmak uçlarınızla nesnenin yüzeyini yavaşça ovalayın ve yüzeyin size ne hissettirdiği üzerine yoğunlaşın. Metaldeki moleküler enerji akışını hissetmeye çalışın ve nesnenin büküldüğünü hayal edin ve asla güç uygulamayın.
Hipnotik Telkin
Bu yöntemde kişi hipnotik trans haline sokulur ve gerekli telkinlerle psişik gücünü tam olarak kullanabileceği, kaşığın kendi isteğiyle büküleceği telkini verilir ve bu duruma tam bir inanç duyması sağlanır. Bu yöntemle de eğer kişiye yapılan telkin güçlüyse ve bilinçaltı kısıtlamaları tam olarak kaldırılabilmişse kaşık bükülecektir.
Sinemada Telekinezi
Bilim Kurgu sinemasında çığır açan bir film olarak görülen 1999 yapımı Matriks'te Neo bir oğlan çocuğunun güç kullanmaksızın bir kaşığı büktüğünü izler. Çocuk Neo'ya kaşığı bükmenin imkansız olduğunu ancak algısını "büküp" dünyada geri kalan diğer her şey gibi kaşığın da gerçekte olmadığını kavraması gerektiği söyler.
İnanç ve Hayal- Dini-Mistik Hayat ve Telekinezi
İnanç ile gündelik, sıradan hayatta alışkın olmadığımız pek çok şeyin gerçekleşebileceği inancı aslında oldukça eski zamanlara kadar gitmektedir. Eski dünyada kişinin inanç ve hayal dünyasıyla fiziksel gerçeklik dünyasının varlığın birbirleriyle organik ilişki içinde olan çeşitli katmanları olduğu kabul edilmekteydi oysa bu anlayış Avrupa'daki felsefi ve bilimsel değişimler sonucunda önce Ruh dünyasının yadsınması daha sonra da Zihin ile Madde arasında derin bir uçurum koyulmasıyla neredeyse kaybolmaya yüz tuttu. Fakat farklı dinlerin peygamberleri, veli ve azizleri inancın muhteşem gücü hakkında sözler, deyişler sunmuşlar ve inananlar ya da en azından dindar kimseler de bunun gerçekliğinden asla şüphe etmemişlerdi. Örneğin İsa peygamber denizdeki kasırgayı istekleriyle durduramamalarını havarilerin yetersiz inancına bağlamış ve onları azarlamıştı. İslam tasavvufunda Muhyiddin Arabi hayalin yaratıcı gücü olduğunu apaçık bir şekilde belirtmiştir. Arabi insan-ı kâmil ile ilgili açıklamalarında onun bütün rûhânî enerjisini yoğunlaştırarak (ki buna himmet adını vermektedir) herhangi bir nesneye tesir edebileceğini hatta mevcut olmayan bir nesneyi dahi varlığa büründürebileceğini ifade eder.
Arabi'nin varlık görüşünde Varlık âlemi 5 katmandan oluşmaktadır. Hisler Alemi, Misâl Alemi (hayalin denk düştüğü âlem budur), Ruhlar Alemi, Müteal Akıllar Alemi, Zat Alemi. Her insan kendi hayal âleminde bir şeyi var kılabilir ancak İnsan-ı Kâmil ya da Arif hayalinde var olan şeyi himmeti yani rûhânî gücüyle zihninin dışına yansıtabilir. Fakat arifin gerçekte mevcut olmayan bir şeyi varlığa büründürmesiyle Tanrı'nın bir şeye mevcudiyet vermesi arasındaki derin fark arifin varlık verdiği şeyin onun himmeti sürecinde mevcudiyetini koruması ve sonra kaybolmasıdır. Ayrıca arif himmet kuvvetinin kendisinin kuvveti değil sadece Tanrı'nın kuvveti ve onun Kaviyy isminin tecellisi olduğunu bilir ve bu marifeti onu kendi isteğiyle himmet gücünü kullanmaktan sakındırır.
Tibet Budizm'inde lamaların eğitimlerinde de benzeri şekilde hayaldeki bir varlığa his dünyasında gerçeklik kazandırılmaya çalışılır. Tibet'in o dönemde yabancıların girmesinin yasak olduğu Lhasa'ya giren ilk Batılı olan ve lamalar arasında bir süre kalarak çalışmalarını gözlemleyen Aleksandra David-Neel de eserinde öğrencilerin inzivaya kapanıp Yidam'ını (koruyucu yarı-tanrı) günde bir öğün yedikler yemek ve uyku dışında hayal etmeye devam etmesi ve belirli mistik deyişlerin tekrarlamasıyla fiziksel dünyada varlık kazandırması ve hatta onun ayaklarına temas etmesi istenir. Yaratılan ve tulpa denilen bu varlıkların eğer onları meydana getiren kişinin belirli bir zihinsel ve ruhsal aydınlanma derecesine ulaşmamış olması durumunda tehlikeli olacağı uyarısını yapan Neel'in kendisi de belirli ayin ve konsantrasyonları uygulayarak bir Tulpa gerçekleştirdiği söyler.
|
|
|
Düşünceleri Uğruna Diri Diri Yanmak |
Yazar: Archilles - 31-05-2016, Saat: 20:24 - Forum: Öldürülen Bilim İnsanları
- Yorum Yok
|
|
1548 yılında doğmuş olan, İtalyan filozof, rahip, gökbilimci ve okültist Giordano Bruno. Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların en önemlilerinden biri ve şair yönüyle de edebiyata en yakın duranı. Ona “doğacı coşkunluğun düşünürü” demek hiç de yanlış olmaz. Aristotelesçi kapalı evren görüşünden ilk sıyrılanlar arasında yer alan Giordano Bruno, Kopernik'in tezini de cesaretle savunmasıyla biliniyor. Tabii engizisyon bunu kabul eder mi?
Bruno, soylu bir ailenin çocuğu olarak 1548 yılında İtalya'nın Nola kasabasında dünyaya geldi, on altı yaşındayken Dominiken tarikatına girdi.
Bruno daha on bir yaşındayken mantık ve diyalektik öğrenimine başladı.
O yaşlarda Aristotales'nun eserlerini arkadaş toplantılarında okuduğu rivayet edilir. Daha on beş yaşına yeni vardığında engizisyona hakkında yüz elliyi aşkın suç duyurusunda bulunmuştu bile.
Kopernikus sistemi ile tanışınca, Bruno tarikat mensubu bir kişi olmaktan sıyrıldı ve buna bağlı olarak Hıristiyan inancıyla arasındaki bütün bağları koparttı.
Kiliseye karşı bir sistem içinde yer aldığından din sapkınlığı ile suçlandı, engizisyon baskısından kurtulmak için Roma'ya ve ardından Kuzey İtalya'ya kaçtı.
Bruno evrenin sonsuzluğu yanında evrenin birliği ilkesini de benimser: Buna göre Ortaçağ felsefesinde temel alınan gök ile yer ayrılığını reddeder.
Bruno, Tanrı'nın ve evrenin birbirinden farklı iki öz olmadığı, ama aynı gerçekliğin iki sonsuz görünümü olduğunu kabul eder.
Ona göre her şey Tanrısal kuvvetin görünüşüdür.
Ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. Aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. Bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hedef olarak yaşadım.”
Düşüncelerinin açıklanmasının kendisi için çok tehlikeli olduğunu bildiği halde, bu cümlesinden de anlaşılacağı gibi, yazı ve konuşmalarında düşüncelerini hep böyle açıkça ifade etmiştir.
Dinsizlik ile suçlandığı için hiçbir yerde kalıcı olarak yaşayamadı, sürekli gezdi, Cenevre’ye geçti, ardından Güney Fransa, Paris ve Londra'da devam etti yaşamına.
1582 yılında Sorbonne Üniversitesi'nde bir kürsü elde etti, Londra'da yapıtlarının bir bölümünü bastırdı
Londra'dan kısa bir süreliğine yine Paris'e geçen Bruno, bu defa da Almanya'ya gitti ve eserlerini yayımlatma çabalarını sürdürdü.
Daha sonra Zürih'e geçen Bruno, bir İtalyan aristokrat tarafından Venedik'e davet edilince bu daveti kabul etti.
Burada Galileo Galilei ile tanıştı, ama Mocenigo adlı bir aristokratla çatışınca, onun tarafından Engizisyon'a teslim edildi.
Bir rivayete göre Bruno aşıktı, hem de evli bir kadına. Rivayet gibi görünse de Bruno'nun İtalya’ya dönme nedenlerinden birisi de bu kadındı. Ancak kadın evliydi ve kocası da durumu anlayınca Bruno’yu engizisyonun eline vermek için elinden geleni yapacaktı. Bazı kaynaklara göre Bruno’yu engizisyona gammazlayan en yakın arkadaşlarından birisidir.
Ona, düşüncelerinden vazgeçmesi ve sonsuz evren görüşünün din sapkınlığı olduğunu kabul etmesi durumunda kilise tarafından affedileceği söylendi.
Engizisyonun elinde yaklaşık 7 sene kaldı Bruno. Bu zaman dilimi içinde kendisine ne yapıldığı ve neler olduğu hiç bilinmiyor. Kayıtlar ise nerededir, hala saklanıyor mudur bilinmiyor.
Ama o, gördüğü bütün işkencelere karşın, görüşlerinden taviz vermedi ve ölüme mahkûm edildi.
Ölüm kararını Bruno'ya bildiren yargıç, ondan şu cevabı almıştır: "Ölümümü bildirirken siz benden daha çok korkuyorsunuz".
Kilisenin bu kararı, 1600 yılının Şubat ayında, Roma'da Campo de' Fiori meydanında Bruno'nun diri diri yakılması ile yerine getirildi.
Campo dei fiorinin o kaldırımlarında getirildiğinde yüzünde öfke vardı, ama bir yandan da artık bitiyordu. Önce o dilini kestiler Bruno’nun bir daha konuşamasın, insanların zihnini zehirleyemesin, bir daha ruhundakileri kelimelere dökemesin diye. Sonra da odunları dizdiler etrafına… Yaktılar.
Giordano Bruno, "Tanrı, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Tanrı'yı kullanırlar." diyerek gitti.
Bugün yakıldığı yerde heykeli var ve haklı olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak o 8 yıl işkence görmesine karşın, düşüncelerinden, fikirlerinden, inandıklarından zerrece ödün vermeyen, karanlığın aydınlığa çıkması için kendini ateşe vermekten çekinmeyen bir insan. Örnek alınacak çok yönü olan, ilham veren biri.
|
|
|
Deccal’in kullandığı gizli silahlar |
Yazar: Emka - 31-05-2016, Saat: 20:19 - Forum: DECCAL
- Yorum Yok
|
|
Günümüzde gelişen teknolojinin ve iletişim araçlarının, bilhassa internetin toplumların kültürlerini doğrudan etkilediği açıkça görülmektedir. Bu etkinin yönünü olumsuza çevirmek amacındaki Deccal ve taraftarları da kendi sistemlerini yaymak için teknolojiyi etkin biçimde kullanmaktadırlar. Örneğin internet; eğitim, ticaret, bilim, haberleşme gibi alanlarda insanlığa son derece faydalı bir araçtır. Ayrıca tüm dünyaya Kuran ahlakının öğretilmesi için de büyük bir fırsattır.
Ancak çağımızın bir gereği olması ve birçok ihtiyacımızı karşılaması yanında özellikle genç nesiller, internetten büyük zararlar da görmektedir. Bunun nedeni ise, dünya genelinde ahlaksızlıkları yaygınlaştırmayı, insanların zihinlerinin boş ve faydasız konularla doldurmayı isteyenlerin internet aracılığıyla kumarı, cinsel sapkınlıkları, satanizm gibi sapkın inanışları yayma gayreti içinde olmalarıdır.
Din ahlakında yeri olmayan bu davranışlar, dinsizlik telkinlerinin önemli bir destekleyicisi konumundadır. Kumar oynamaya alışan, şiddet içerikli bilgisayar oyunlarının etkisi altına giren, işinden ve uykusundan olduğu halde saatlerce boş ve faydasız konularla zihinlerini doldurmaktan vazgeçemeyen bu kişiler, bu oyun ve oyalanma içinde dünyada asıl bulunma amaçları olan Allah'a kulluk etmeyi unutabilmektedirler.
Kaynak: Nedir.com
|
|
|
Deccal'in fikir sistemi |
Yazar: Emka - 31-05-2016, Saat: 20:16 - Forum: DECCAL
- Yorum Yok
|
|
Arapça bir kelime olan Deccal, "yalancı, hilekar; zihinlerde, gönüllerde iyi ile kötüyü, hak ile batılı karıştıran; bir şeyi yaldızlayıp gerçek yüzünü gizleyen; her yeri dolaşan kötü ve uğursuz kişi" gibi anlamlara sahiptir. Peygamberimiz (sav)'in ahir zamanı anlatan pek çok hadisinde Deccal, kıyametin en önemli alametlerinden biri olarak yer almaktadır.
Günümüzde dünyanın durumu ise, Peygamber Efendimizin hadislerinde tarif ettiği ahir zaman ile büyük benzerlikler göstermektedir.
Hadislerde bu dönemde fitnenin (karmaşa ve bozgunculuğun), anarşinin ve şiddetin yaygınlaşacağı dünyada huzurun kalmayacağı insanların açlık, fakirlik, kıtlık gibi pek çok sıkıntı ile mücadele edeceği, kötülüğün ve fesadın yaygınlaşacağı bildirilmiştir. Bu dönemde, karmaşa ve huzursuzluğun yaygınlaşmasına neden olan, insanları ahlaksızlığa ve kötülüğe iten, kitleleri inkara ve isyana yönlendiren, terörün ve şiddetin kaynağı haline gelen fikri altyapı ise Deccal'dir. Deccal'in ahlaksızlığı yaymada kullandığı metod iyiyi kötü, kötüyü iyi göstermesi olacaktır.
Bu konuda bildirilen hadislerden biri şöyledir: Deccal çıkar. Maiyetinde su ve ateş vardır. İnsanların su olarak gördüğü yakıcı bir ateştir. İnsanların ateş olarak gördükleri de soğuk ve tatlı bir sudur. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hadislerinde, kıyamet kopmadan önce Deccal'in muhakkak çıkacağını belirtirken, Deccal'in nasıl bir ortamda ortaya çıkacağını da bildirmiştir. Deccal'in çıktığı dönem; din ahlakının yaşanmadığı, Allah'ın açıkça inkar edildiği, ahlaksızlığın, karmaşanın, savaşların, çatışmaların çok yaygınlaştığı, terörün, cinayetlerin ve şiddetin günlük hayatın bir parçası haline geldiği bir dönem olacaktır.
Tarih boyunca dünya üzerinde anarşi ve kargaşanın yaşandığı dönemler olmuştur, ancak Deccal'in neden olduğu karmaşa ve kaos ortamı, tarihin hiçbir döneminde eşi görülmemiş büyüklükte olacaktır. Peygamberimiz (sav) de bir hadisinde bu konuya dikkat çekmiştir: Allah Hz. Adem'i yaratmış olduğu günden bu yana, Deccal'in fitnesinden daha büyük bir fitne olmamıştır.
Kaynak: Nedir.com
|
|
|
DECCAL NEDİR? |
Yazar: Emka - 31-05-2016, Saat: 20:14 - Forum: DECCAL
- Yorum Yok
|
|
Süryanice «yalancı» anlamına gelir. Bazı dini inanışlarda kıyamet günü ortaya çıkacak kötü bir kimsenin adıdır. Bu inanışlara göre Deccal kıyamet alametlerinden biridir.
Alnının ortasında tek gözü olan iri cüsseli, korkunç bir yaratık olarak tasvir edilir. Deccal, islam dinine göre ahir zamanda, Mesih'in ikinci kez yeryüzene gelmesinden önce insanlığın dini inançlarını kullanıp saptırarak kötülüğe ve sapkınlığa yönelteceğine inanılan şeytanı temsil eden insandır.
Alnının ortasında sadece müslümanların görebileceği kefere (kafir) yazısı vardır. Kendisini peygamber olarak tanıtacak ve dünya ya fitne yayacak olan kişidir. Onun ölümü yalnız isa tarafından olacaktır ve kıyametin 6. alametidir. Hadislerde genelde bir kişilik olarak tasvir edilmektedir, ancak bu bir kişi olabileceği gibi, şiddete ve vahşete eğilimli, şeytani özelliklere sahip ve insanlara zulmeden bir ideoloji de olabilir.
Kitabın ilerleyen bölümlerinde de Deccaliyet bu yönü ile ele alınacak, tüm dünyaya etki eden sapkın bir fikir akımı olduğu gösterilecektir. Bu fikir akımı, adeta bir büyü gibi kitlelere etki eden, tüm saçmalığına ve yanlışlığına rağmen takipçileri olan ve hatta kendi içinde çeşitli mezhepleri bulunan bir akımdır. Bu akımın, kendi çarpık ideolojisini dünyaya hakim kılmak için, insanları korku ve tedirginliğe iterek karmaşa ve anarşi meydana getirmesi, yeryüzünde huzur ve güvenlik bırakmaması, kitapta üzerinde durulacak bir diğer önemli konudur.
Söz konusu akımın, hedefine ulaşmak için en yoğun şekilde kullandığı yöntemlerden biri, savunmasız insanlara yönelik olan şiddet ve terör eylemleridir. Diğer bir deyişle terör, Deccal sisteminin en önemli aracıdır. Bu araç, Deccal sisteminin takipçileri tarafından adeta bir ayin şeklinde, yani büyük bir histeri ve feveran içinde kullanılır.
Bugün halen dünyanın çeşitli bölgelerinde devam eden savaşlar, çatışmalar, kanlı terör eylemleri, vahşi katliamlar, cinayetler ve soykırımlar, ahir zamanın en önemli şeytani gücü olan Deccal'in eseridir. Bu sistemin ana hedefi, insanları imandan, güzel ahlaktan, manevi derinlikten, sevgiden, şefkatten ve tüm insani meziyetlerden uzaklaştırıp, onları sevgisiz, saldırgan, vahşetten ve şiddetten zevk alan vahşi birer hayvan haline getirmek ve bu şekilde dünyayı kanlı bir arenaya çevirebilmektir.
Ancak bu planın hiçbir zaman galip gelemeyeceği ve Deccal'in sisteminin mutlaka yok olacağı asla unutulmamalıdır. Oluşturduğu kaosun ve meydana getirdiği fitnenin boyutları her ne olursa olsun, Deccal'in fikir sistemi, hak olmayan tüm diğer fikir akımları gibi Allah'ın bir kanunu gereği yenilmeye ve yok olmaya mahkumdur. Ve bu yenilgi, Allah'ın izni ile, ihlasla Allah'a yönelen ve yeryüzünde imanın ve güzel ahlakın yayılması için çaba gösterenlerin yaptıkları fikri mücadele ile gerçekleşecektir. Bu, Allah'ın iman edenlere bir vaadidir. Bir kuran ayetinde, hakkın ortaya konmasının, batılı yok edeceği şöyle haber verilir: De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur." (İsra Suresi, 81)
Kaynak: Nedir.com
|
|
|
DECCAL'IN ÖZELLİKLERİ NELERDİR |
Yazar: Emka - 31-05-2016, Saat: 20:12 - Forum: DECCAL
- Yorum Yok
|
|
Hadislerde geniş bir şekilde ‘deccal’in özelliklerinden ve yapacağı işlerden bahsedilir. Buna göre ‘deccal’ bir insandır ve olaganüstü yetenekleri vardır. Rüzgar gibi hızlıdır. Yağmur yağdırıp, bitkileri yeşertebilecek. Yanında su ve ateş bulunacak. Fakat gerçekte onun suyu ateş, ateşi de sudur. Bir gözü kördür ve patlamış üzüm gibidir. Alnında kafir yazılıdır. Genç bir kimsedir, esmer ve parlak tenlidir. Kısa boylu olmasına rağmen heybetlidir.
Ahir zamanda doğudan gelecek ve müslümanların oturduğu şehirlerin birinde ortaya çıkacak. Bir çok yeri dolaşacak ama Mekke, Medine ve Mescid-i Aksaya giremeyecek. Önce peygamberlik sonra ilahlık davasına kalkışacak, karşı gelenleri cehennem adını verdiği yere atacak. Ama aslında onun cehennemi cennet gibi, cenneti ise cehennem gibidir. Bir rivayete göre Hz. İsa tarafından Şam yakınlarında öldürülecek. (Müslim, Fiten/20, Hadis no: 2932-2937, 4/2247. Buharí, Fiten/26-27, 9/74-76.) Bütün peygamberlerin ümmetlerini ‘deccal’ fitnesine karşı uyardıklarını, Peygamberimizin de dualarında sık sık ‘deccal’ fitnesinden Allah’a sığındığını bildiren hadisler bulunmaktadır.
Rasulüllah (sav) buyurdu ki: “Hiç bir peygamber yoktur ki, ümmetini yalancı köre (deccala) karşı uyarmamış olsun. Dikkat edin o kördür. İki kaşının arasında kafir yazılıdır.” (Müslim, Fiten/20, Hadis no: 2933, 4/2248. Tirmizí, Fiten/62, Hadis no: 2245, 4/516. Buharí, nak. İbni Kesir, el-Mesihu’d Deccal, s: 42. S. Havva, H. İslam Akaidi, 9/366) Hadislerden anlaşıldığına göre ‘deccal’ bir insandır. Çıkacak yeri ve zamanı tam net değildir.
Kaynak: Nedir.com
|
|
|
Yunan Mitolojisi Tarihçesi |
Yazar: Archilles - 31-05-2016, Saat: 18:45 - Forum: Yunan Mitolojisi
- Yorum Yok
|
|
Yunan mitolojisi, eski Yunanların inançlarını, yaşadıkları şiddetli fırtınaları, volkanları, depremleri yansıtan hikayelerdir. Yunan mitolojisi, nesilden nesile ağızdan ağıza yayılan efsanelerdir bu yüzden anlatılanlar çeşitlilik gösterir.
Dünyanın Yaratılışı:
Tanrıların Savaşı Yunanlara göre, her şeyden önce derin bir kaos vardı. Var olan sadece geceydi, ötesi boşluk, sessizlik, sonsuzluk ve karanlıktı. Sonra, her nasıl olduysa, aşk ışık ve gündüzle geldi. Onunla beraber, Gaea, yani dünya çıkageldi. Kısa bir süre içerisinde, Gaea, kendi başına Uranüsü (cennet) yarattı. Uranüs, Gaeanın her şeye ortak olan bir arkadaşı oldu ve beraber yeni tanrıları yarattılar. Fakat Uranüs çok kötü bir baba ve kocaydı. Kendi çocuklarından nefret ederdi. Bu durum Gaeayı çok kızdırıyordu ve bir gün, en genç tanrı olan Cronus babasının tahtını ele geçirdi. Dünyanın en güçlü tanrısı Cronustu. Kendi kız kardeşi Rhea ile evlenen Cronus, babasının tahtını ele geçirdiğini unutamıyor, kendi çocuklarının da onu bir gün alt edebileceğinden korkuyor ve bu durum onu her geçen gün daha hırslı hale getiriyordu. En sonunda çocuklarını diri diri yemeye karar verdi. Rhea, çocuğunu doğurunca onu Cronusa götürür, onları yemesini izlerdi. Fakat tanrılar ölümsüzdü, sonsuza kadar Cronusun midesine hapis olmuşlar, orda büyümeye devam ediyorlardı.
Bu durumdan bıkıp usanan Rhea, son doğurduğu çocuğu Zeusu Cronusa teslim etmedi, onun yerine kocasına bir taş götürdü. Hiç bakmadan taşı midesine indiren Cronus, bir çocuğunu daha alt ettiğini düşünüyordu. Fakat Zeus bir mağarada diğer canlılar tarafından yetiştiriliyordu.
Yıllar sonra gücünü toplayan Zeus, babasına savaş açtı ve kardeşlerini sürdükleri hapis hayatından kurtardı. Artık Yunan Mitolojisi yeni tanrıları ve tanrıçalara sahipti: Olimpuslular
Olimpuslular
Zeus, en güçlü tanrı ve lider olmasına rağmen, kardeşlerine yetkiler vermiştir. Zeus, Poseidon, Hades, Hera ve Demeter Cronusun öz altı çocuğudur. Diğer olimposlular Zeusun çocuklarıdır fakat nasıl doğdukları bilinmemektedir. Hades hariç her tanrı, Olimpus adı verilen dağda yaşamaktadır. Cronusun kızları ve oğulları olan Olimpuslular ve onların çocukları mitolojinin merkezini oluşturmuşlardır ve her birinin kendine özgü önemli özelliği vardır.
1) Zeus
Babasını alt ettikten sonra, Zeus sadece Olimpusluların değil bütün evrenin hakimi olmuştur. Şimşek ve kartal onun simgesidir. Zeus istediği kişinin kılığına bürünebilir bunun sayesinde pek çok savaş kazanmıştır.
2) Poseidon
Zeusun erkek kardeşi ve denizlerin tanrısıdır. Poseidon, aynı zamanlarda depremler de yaratabilir. Üç dişli mızrak Poseidonun simgesidir. Poseidonun denizleri ve atları yarattığı söylenir.
3) Hades
En büyük kardeş olan Hades, Zeusun oyunları sonucunda yeraltında yaşamaktadır ve oranın tanrısıdır. Antik Yunan yasalarına göre, yaşı büyük olan her konuda bir avantaja sahiptir. Bu duruma göre, tahtın sahibi hadesti. Fakat Zeusun ısrarları sonucunda, 3 erkek kardeş, Hades, Zeus ve Poseidon, kibrit çöplerini çekmeye karar verdiler. Zeus bir oyun sonucu en kısa çöpü Hadese çektirip, onu Tartarus (evren)in derinliklerine yollamıştır.
Hadesin kurallarına göre eğer yalnız bir genç kız, kendi başına kırlarda çiçek toplarsa çok büyük bir felaket meydana gelecek demektir. Bir gün, Persephone adında bir genç kız, kırlarda çiçek toplamaktadır. Karanlıktan uzanan siyah bir el, genç kızı yerin altına çekmiştir. Kötülerin ve Ölümün tanrısı Hades, kraliçesini seçmiş bulunmaktadır. Hadesle Persephonenin anlaşmasına göre, Persephone yılın altı ayını yerin üstünde, diğer altı ayını ise yerin altında yaşamaktadır. Hades ne kadar zengin olsa da, çok fazla görünen bir tanrı değildir. Üç başlı bir köpek onu korur. Bir gün Poseidon Hadesi utandırmak için mızrağı ile yere vurduğunda, depremler sayesinde yer yarıldığından Hadesin çirkin yeraltı ülkesi görülmüştür. İntikamı seven Hadesin, 70.000 kişilik ölüler ordusu ile Atlantik denizini kuruttuğu söylenir.
4) Hera
Hera, Zeusun karısıdır ve doğal olarak Tanrıların kraliçesidir. Heranın sembolü tavuskuşudur. Evliliğin ve doğumun tanrıçasıdır.
5) Hestia
Hestia diğer tanrılar ya da tanrıçalar kadar önde olan bir tanrı değildir. Hestia huzurun tanrıçasıdır. Eğer evinizde bir huzur, ailenizde bir mutluluk varsa Hestia sizi kutsamış demektir.
6) Demeter
Hestia gibi, Demeterde diğer tanrı ve tanrıçaların gölgesinde kalmıştır. Demeter, yaşamın en önemli varlığının, tahılın tanrıçasıdır.
7) Athena
Athena, bilgelik tanrıçası olarak bilinir. Athena direkt olarak savaşlarla ilişkilendirilmese de, yine de yunan savaşlarında bulunmuştur. Diğer mitolojik tanrılar gibi, Athenanın doğumuyla ilgili ilginç söylentiler vardır. Bunlardan biri, Athenanın Zeusun kafasından doğduğudur.
8) Apollo
Apollo çok popüler bir tanrıdır ve doğruluk ve kehanet tanrısı olarak bilinir. Yunan kralları için, apolloyu her savaştan sonra ödüllendirmek artık normal hale gelmiştir. Her ne kadar Apollonun sembolü yay olsa da, genellikle lir ile resmedilir.
9) Hermes
Hermes, tuhaf görünen bir tanrıdır. Kafasına tas gibi bir kanatlı kask takar. Buna ek olarak, sandaletlerinde de kanatlar vardır ve bir asa taşır. Hermes, Tanrının habercisidir. Kanatlardan anlaşılacağı üzere, Hermes bir yerden bir yere hızla gidebilir.
10) Artemis
Hestia ve Demeter gibi, Artemis de gölgede kalan tanrılardandır. Av tanrıçasıdır ve vahşi doğayı temsil eder.
11) Afrodit
Afrodit, aşkın ve güzelliğin tanrıçasıdır. Uzun sarı saçları ve inanılmaz güzelliği Rönesans döneminde bile kendini göstermiştir. Afrodite aşık olan krallar birbirileri ile savaşmışlar ve pek çok krallık yıkılmıştır.
12) Dionysus
Dionysus, şarap ve festival tanrısı olarak bilinir. Hayatın sürmesi için diğer tanrılar kadar çok önem arz etmeyen bir tanrıdır. Günümüzde, Yunanistanda hala Dionysus adına festivaller düzenlenmektedir.
|
|
|
|