Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adı/E-Posta:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 3,074
» Son Üye: desdinova
» Toplam Konular: 2,836
» Toplam Yorumlar: 3,067

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 1188 kullanıcı aktif
» 1 Kayıtlı
» 1187 Ziyaretçi
desdinova

Son Aktiviteler
Nereden Başlamalıyım?
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: desdinova
07-04-2025, Saat: 11:03
» Yorumlar: 0
» Okunma: 40
Ayahuasca çayi hakkinda b...
Forum: ŞAMANİZM
Son Yorum: Gümüşkurt
29-12-2024, Saat: 23:19
» Yorumlar: 0
» Okunma: 278
Sürekli Aynı Sayıyı Görüy...
Forum: MELEK MESAJLARI
Son Yorum: Stannis
03-10-2024, Saat: 18:13
» Yorumlar: 0
» Okunma: 699
Bize ait olmayan sahte an...
Forum: Zihin
Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi
29-08-2024, Saat: 01:28
» Yorumlar: 0
» Okunma: 621
RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE...
Forum: ENTERESAN BİLGİLER
Son Yorum: Shfz
20-08-2024, Saat: 01:26
» Yorumlar: 1
» Okunma: 62,424
Nuh’un Gemisi’nin Çözülem...
Forum: TARİH
Son Yorum: Emka
21-02-2024, Saat: 21:57
» Yorumlar: 3
» Okunma: 8,720
DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE...
Forum: DEMONLAR
Son Yorum: Debriyaj_Balatasi
15-02-2024, Saat: 02:30
» Yorumlar: 1
» Okunma: 25,915
Trabzon'da ki Majisyenler
Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: koavemaji
02-02-2024, Saat: 14:11
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,249
11:11'in Manevi Önemi ve ...
Forum: EVRENSEL ENERJİLER
Son Yorum: zeynepbuhan
10-11-2023, Saat: 18:49
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,450
Sürekli Şiddetli Baş Ağrı...
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: Gümüşkurt
25-09-2023, Saat: 19:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,780

 
  NLP ile Kendine format atmak mümkün mü?
Yazar: Emka - 24-10-2018, Saat: 13:31 - Forum: NLP - Yorum Yok

NLP ile hayatınızda artık neyin daha iyi olması sizin elinizde. Sihirli kelimemiz nasıl?

NLP = (Neuro Linguistic Programming) Sinir Dili Programlaması
Neuro (beyni temsil eder) ile; insanların görme, işitme, hissetme, koklama ve tatma duyuları ve bu duyuların yönetildiği beyin ve sinir sistemi vurgulanır.

Linguistic (sinirsel uyarılar) ile; yaşam deneyimlerinin dil vasıtası ile kodlanması, dilin deneyim edinme ve değişim süreçlerindeki etkisi vurgulanır.

Programming (programlama) ile; arzu edilen değişiklikleri gerçekleştirmek üzere, duygu, düşünce ve davranışlarımız üzerinde, bilinçli veya bilinçdışı akıl yardımıyla yapılan yeniden düzenleme biçimi vurgulanmaktadır.


ty.jpg


NLP nedir?
NLP, yaşamımızda üzerinde düşünmeden, otomatik olarak gerçekleştirmiş olduğumuz algılama, düşünme ve davranış süreçlerini, bilinçli hale getirme ve geliştirmede üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda, zihnin işleyişi ile ilgili, yetmişli yılların sonlarına doğru Amerika’da geliştirilmiş bir model ve metodolojidir.

Kişisel yetenek ve becerilerin açığa çıkarılıp pekiştirilmesinde kullanılan NLP, duygu, düşünce ve davranış kalıplarını bilinçli hale getirip hedef odaklı ve yapıcı bir şekilde geliştirmede kullanılan bir dizi yöntemler sunar.

Modelleme
NLP’nin altyapısını, insanların çevrelerini nasıl algılayıp ne şekilde tepki gösterdikleri, nasıl iletişim kurdukları ve davranış kalıpları üzerinde yapılan araştırmalar oluşturur.
NLP de bu tür araştırmalar özellikle kendi alanlarında çok başarılı olan insanların stratejileri üzerinde yoğunlaştırılmıştır. Buna NLP de “Modelleme” (Modelling) denir ve günümüzde hızlı öğrenme “Accelerated Learning”in önemli bir parçasıdır.

NLP araştırmaları sonucunda geliştirilen bilgi teknik ve yöntemler, insanlar arasındaki iletişimi pekiştirmede kullanıldığı gibi, hedef ve çözüm bulma süreçlerinde de yıllardır başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.

Birçok insan NLP’yi kendi kişisel gelişimi için kullanıyor
Sizi kısıtlayan korkuların, alışkanlıkların ve benzeri etkenlerin üstesinden gelip, sizi hedefleriniz doğrultusunda destekleyen yeni davranış seçeneklerinin oluşturulmasında NLP size destek sağlar. NLP’nin temel varsayımları ve özel uygulamaları, geçmişten gelen korkularınızı, kısıtlayıcı inançlarınızı, zarar veren alışkanlıklarınızı değiştirmede size yardımcı olacak etkili çözümler sunarak yaşam enerjinizi yeniden keşfetmenizi sağlar.

NLP bu süreci, iletişim kurma, tepki verme ve hissetme seçeneklerinizi zenginleştirerek destekler. Daha fazla seçeneğe sahip insanlar, daha isabetli tercihlerde bulunabilirler. Yaşamınızdan menmun değilseniz, NLP sizlere belki de daha önce üzerinde hiç düşünmediğiniz yeni yaşam alternatifleri sunabilir.

NLP ile hayatınızda artık neyin daha iyi olması sizin elinizde. Sihirli kelimemiz nasıl? Tüm çalışmalarımız bunun üzerine kurgulanıp ilerliyor.
Birçok insan var olan ritüellerine o kadar bağlı kalıyor ki kendini unutma evresine giriyor, aslında buna uyku modu diye nitelendirebiliriz. Uyanmanın zamanı geldiğinde neler kaçırdığımızın ve asıl bizim ne istediğimiz ile yüzleşme vaktidir. NLP de ilk olarak ben Nasıl daha iyi olurum diyerek farkındalığımızı aktif hale getiriyoruz. Kendi kurallarımızın altında esareti yaşıyoruz. Potansiyelinizi açığa çıkarmanızın tam zamanı farkındalığın yaşamınızı nasıl yeniden şekillendirip, yeni keşiflere yolculuk yapmanıza imkan sağlayacaktır . Algınız, bakış açınız, olayları yorumlamanız, enerjiniz evrende ve etrafınızda olan her şeyin değiştiğini keşfedeceksiniz. NLP ile yeni farklı zihinsel bir deneyim yaşıyorsunuz.

Günümüzde birçok kişi potansiyellerinin çok küçük bir bölümünü yaşamlarına yansıtabiliyorlar. Kendi istek ve hedeflerine ulaşmak için kısıtlı zamana sahip olduklarını düşünüyorlar peki gerçekten öyle mi. İsteklerinizi gerçekleştirmeniz konusunda gerekli bilgi ve becerilere ulaşmanın yollarını bulmanız ve keşfetmeniz konusunda önemli zihinsel yola çıkıyorsunuz.

Ne kadar değerli özel olduğumuzu keşfetmeli günlük hayatta kullandığımız limitli potansiyeli bırakıp, asıl potansiyelinize NLP ile buluşma fırsatı yakalıyorsunuz. Korkularımız, kaygılarımız, kendimize sunduğumuz engellerimizden kurtulmamızı konusunda önemli rol oynuyor.

Hayatınızın kontrolünü NLP ile elinize almanıza yardımcı oluyoruz.
Çalışmalarımızda öncelikle kişinin içsel konuşmalarını net şekilde dile getirmesine yardımcı oluyoruz ve ardından dönüşmek istediği versiyonu için nelerin gerektiğini yazıyoruz çünkü yazıda büyü vardır. İstediğimiz ve istemediğimiz her şeyi sıralıyoruz.

Duygularımızla yüzleşmeyi onları arka plana atmadan varlıklarını kabul edip verdikleri mesajı anlayıp olması gereken yere yerleştirmeyi hedef alıyoruz. Duygularımızı kendi yönetimimiz altına alarak hayatımızı özgür hale gelmesini amaçlıyoruz. Çalışmalarımız esnasında bu yöntemin kişinin öncelikle özgüvenini geri kazanmasını sağladığını kısa sürede gözlemliyoruz. Kendi değişimimizi gözle görünecek boyuta taşıdığımızda geriye kalan doğru Kodlamalarla her türlü sizi geriye atan negatif, olumsuz etkileri geride bırakmayı hedef alıyoruz. İstediğimiz, amaçladığımız yaşam kalitesine NLP yöntemleriyle en doğru ve kalıcı şekilde ulaşıyoruz.

NLP yöntemleri kişilerin istek ve amaçları doğrultusunda değişmektedir. Bulunduğunuz durum, göz önüne alınarak engel olarak görülen konular üzerinde çalışmalara başlıyoruz. Korkularımız, endişeler, kaygılar, fobiler, geçmişten gelen kötü deneyimlerin yanlış kodlamalardan arınıyoruz. Yeni ve üst versiyonumuza ulaşmamızı sağlıyor bu çalışmalar.

Negatif hislerimiz gittiğinde geriye özgüven ile barış sağlayıp yeni versiyonumuza yani asıl potansiyelimizi keşfetmek için ikinci aşamaya geçiyoruz. Sizin yetenek ve bilgileriniz dahilinde yeni kodlamalarla daha konforlu bir yaşamadım atmış oluyorsunuz. Olaylar üzerinde anda kalarak nasıl sorunları çözebileceğinizi duygularınızı doğru şekilde kullanabilmeyi de amaçlıyoruz.

Deneyimlerimizin kötü izleri gittiğinde mükemmel deneyim olarak hayatımızı kolaylaştırmak için kullanabiliyoruz. NLP de yapılan aşamalı tüm bu çalışmalar işinizde daha başarılı olmanız yada aile, özel yaşamınızda ilişkilerinizde kendinizi daha iyi ifade etmenize yardımcı oluyor. Yaşam da kendinizi tamda olması gerektiği gibi yaşamanıza hayatın gerçek anlamlarını doğru şekilde algılayıp yaşamanıza yardımcı oluyoruz.


Kaynak: indigo Dergisi - 
Yazar: Pınar Erdoğan – Kişisel gelişim uzmanı

Bu konuyu yazdır

  Kabul etmekten korkmayın: Hayatınızı değiştirecek 7 gerçek
Yazar: Emka - 22-10-2018, Saat: 14:00 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

Sınırlar aşıp konfor alanından çıkmak çoğu kişi için en korkutucu zamanlardır. Bu aşamada o korunaklı bölgeden çıkarak hayatın gerçekleri bir bir kişinin karşısına çıkar ve zorluklar da bunun beraberinde gelir. Ancak özgürlüğe kavuşup gerçek bir birey olmak için bu aşamaya gelmek şarttır. Gerçek er ya da geç karşınıza çıkacaktır.

Bu aşamada herkes yaşamlarındaki yarı gerçekleri ve yalanları kucakladığının farkına varır ya da kendine itiraf etmeye başlar. Zamanla bu yarı gerçekler ve yalanlar aşılmaya başlansa da yolumuza tekrardan çıkarlar ve bazen bizi büyümekten, öğrenmekten, sevmekten ve en büyük potansiyelimize kadar yaşamaktan alıkoyarlar. Gerçekler korkutucudur ama tüm bu gerçekleri aşmanın yolu da kabul etmekten geçer. İşte bu aşamada size yol gösterecek olan 7 hayat gerçeği…

1. Mücadele ettiğimiz şeylerin büyük çoğunluğunu kendimiz yaratıyoruz ve onları bir anda aşmayı umuyoruz.

Her zaman mücadele içerisindeyiz. Her gün bunlarla baş etmeye çalışıyoruz. Endişeleniyoruz, geciktiriyoruz, yalnız hissediyoruz, yeterince iyi olmadığımızı düşünüyoruz, daha çok paramız olmasını diliyoruz, farklı bir işe yönelmek istiyoruz, her şeyin çok daha kolay olmasını diliyoruz… Düşündüğümüz şey her ne olursa olsun bunları kendimiz yaratıyoruz. Bunların hepsi biz onları akıllarımızda yarattığımız için gerçek. Kendimizi hayatın nasıl olması gerektiğine dair idealler ve fantezilerle dolduruyoruz. Endişeleniyoruz çünkü “Ya beklediğim gibi bir şey gerçekleşmezse?” sorusu aklımızdan çıkmıyor. Sinirleniyoruz çünkü “Hayat böyle olmamalıydı” düşüncesi yakamızı bırakmıyor. Ancak bunların hepsi sizin zihninizde. Oysa ki formül basit: Eğer daha iyi düşünürseniz daha iyi yaşayabilirsiniz.

Derin bir nefes alın ve geçmişe dair ‘keşke’lerinizi bir kenara bırakın. Henüz yaşanmayan geleceğin de size getireceği sürprizlere açık olun. Bu esnada anı yaşayın. Kendinizi yargılamayın. Sadece odaklanarak yaşadığınız anı deneyimleyin.

2. Başkalarının bizi yargılamasından ya da eleştirmesinden korkuyoruz.

Başka insanların sizin hakkınızda ne düşündüğü kimin umurunda? Kişisel değerinizi başkalarının fikirlerine bağlamak, size güveniniz ve mutluluğunuz söz konusu olduğunda ciddi sorunlara yol açabilecek kusurlu bir gerçeklik duygusu verir. Ancak bunu yine de kolay kolay aşamayız. Başkalarının cazip olduğumuzu düşünmesini ister, sosyal medyadaki beğeni ve yorum sayısını kontrol ederiz. Yani birçoğumuz diğerlerinin düşündükleri şeyleri önemseriz.

Başkalarının görüşlerine önem vermek yanlış değildir ancak insanlar görünen birkaç şeye dayanarak sizi yargılıyorsa siz de bir etki havuzuna dahil olmuş olursunuz. Bu da size bir şeyleri yanlış yaptığınızı düşündürür. Başkalarının yönlendirmelerine göre hayatınızı yaşadığınızdaysa mutsuzluk hayatınızın merkezine yerleşir. O yüzden kendinize sık sık şunu hatırlatın: Çoğu insanın hakkımda düşündükleri o kadar da önemli değil!

hayatinizi-degistirecek-gercekler-2-728x456.jpg


3. Geçmiş deneyimlerimize dayanarak olduğumuzdan daha az yetenekli olduğumuzu düşünüyoruz.

Bir şeylerde başarısız olduğunuz bunun tüm hayatınızı etkileyeceği anlamına gelmez. Zihinsel olarak geçmişte olduğundan daha yavaş büyüdüğümüzü biliyor olsak da yeteneklerimizin çoğunun büyüdüğünü unuturuz. Ancak insanın içerisinde bitmeyen bir güç vardır ve bu her zaman gelişime açık olduğunun bir göstergesidir. Ancak bunlar ilerlediğimiz yolda bize engel olmak yerine bizi motive etmelidir. Tabii bu esnada geçmişi tamamen yok sayamayız. Bu noktada yapmamız gereken geçmişten ders alarak gelecek için bunların hepsini güncellemektir.

4. Gerçek acı, kalp kırıklığı ve başarısızlık büyümemize yardımcı olabilecek sonuçlardır.

İkonik romanlar, şarkılar ya da buluşlar geçmişten gelen acılar, kalp kırıklıkları ve başarısızlıklardan ilham alarak oluşuyor. Hatta Post-Travmatik Büyüme olarak adlandırılan yeni bir psikoloji alanı, çoğu insanın zorlu yaratıcı ve entelektüel gelişim için zorluklarını ve travmalarını kullanabileceğini öne sürüyor. Araştırmacılar travmanın insanların uzun süreli memnuniyetlerini, duygusal güçlerini ve becerilerini artırmalarına yardımcı olabileceğini belirtiyorlar.

Dünyayı ‘güvenli bir bölge’ olarak gördüğümüz zaman, paramparça olan şeyleri yeniden gözden geçirmek zorunda kalıyoruz. Bir anda çevreye dikkatlice bakma ve yeni başlayanların gözleriyle bir şeyler görme fırsatı buluyoruz. Bu da kişisel ve profesyonel gelişim için son derece fayda sağlıyor. Bu aşamada da her zaman mükemmel hayat yaşayan kusursuz bir insan olmadığınızı bilerek kendinizi olduğunuz gibi, tüm gerçekliklerinizle kabul etmelisiniz.

5. Hayatta istediğimiz şeyi elde etmek için bazı şeylerden ödün vermeliyiz.

Önemli şeylere “evet” diyebilmek için bazı iyi şeylere “hayır” demeliyiz. Hayatınızda büyürken odaklanmanız gereken şeyleri iyi bir şekilde seçmeniz gerekir. Çünkü bu esnada her an, binlerce küçük şey dikkatiniz için yarışır. Bütün bunlar iki kategoriye ayrılır ve kafanızı karıştırmayı başarır: Öncelikleri olan şeyler ve olmayan şeyler. İş yerinde başarıya ulaşmak için çalışmak şarttır ama her gün çok uzun saatlerinizi buna harcayamazsınız. Gün sadece 24 saattir! Ancak her zaman olduğundan daha fazla çalışarak, sisteminizi kademe kademe artırarak başarıya ulaşmanız çok daha kolay bir hal alır. Hayatta bir şeyi gerçekten istiyorsanız bunun bir bedelinin olduğunu unutmayın.

6. Tutku bulduğumuz değil yaptığımız bir şeydir.

Birçoğumuz eninde sonunda bizi mutluluğa ve başarıya ulaştıracak olan “tutkumuzu bulmaya” çalışıyoruz. Tutkumuzu bulmaya çalıştığımız zaman ise onun bir şekilde bir ağacın arkasında ya da bir kayanın altında saklandığını düşünürüz. Ama tutku birden bire karşımıza çıkacak bir şey değildir. Tutkuyu bulmanın yolu bir şeyleri doğru yapmaktan geçer.

Çoğumuz gün içerisindeki görevlerimizi yaparken bile aklımızın ve kalbimizin yarısını kullanıyoruz. Çünkü o esnada sihirli bir değneğin gelip bize dokunacağını umuyoruz. Hayatınızda daha fazla tutku istiyorsanız, şu anda bunun hakkında bir şeyler yapın. Kalbinizi ve zihninizi tam olarak işin içine dahil edin. Yarına bırakmadan, beklemeden bugün harekete geçin.

7. Şu andan daha iyi bir başlama zamanı yoktur.

Bir Çin atasözü “Ağaç dikmek için en iyi zaman yirmi yıl önceydi. İkinci en iyi zaman ise şimdi” der. Siz de hedefleriniz üzerine düşünürken bu sözü aklınızın bir köşesine yazın. Hayattaki mevcut konumunuz, geçmiş planlama ve karar verme sürecinizin bir yansımasıdır. Geleceğinizin daha iyi sonuçlar vermesini istiyorsanız, hayatınızda acil ve zorlayıcı değişiklikler yapmanız gerekir. Hayattan bir şey bekliyorsanız, nefes almak istediğiniz gibi onu istemelisiniz. Bunun için de bugünden başlayarak ilk adımı atmalısınız. Kolay olmayabilir ancak şimdi başlamazsanız hayallerinize ulaşmayı o kadar erteliyorsunuz demektir.


Kaynak: uplifers

Bu konuyu yazdır

  Büyük Kozmik Kütüphane Akaşik Kayıtlar
Yazar: Emka - 22-10-2018, Saat: 13:51 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Akaşik Kayıtları hiç duydunuz mu? Kuşkusuz Akaşik Kayıtlar, şimdiye kadar var olan her şeyin saklandığı muazzam bir kozmik kütüphanedir: zamanın ve mekânın sınırları dışında yer alan devasa bir hafıza bankası gibidir.

Akaşik kayıtların, geçmiş yaşamlarımız, şu anki ve gelecekteki olasılıklar (reenkarnasyon teorisinin bir parçasını oluşturan) hakkındaki bilgilere erişebildiğimiz kozmik bilginin süperbilgisi olarak hareket eden tüm bilgimizi ve deneyimlerimizi içerdiğine inanılmaktadır.

Fakat bu kayıtlar yalnızca insan ruhuyla ilgili bilgi içermez, sözde Akaşik kayıtlar, yaşamın başlangıcından mikrokozmos ve makrokozmostan ortaya çıkan, gelecek olasılıklara kadar tüm evrenin bilgisine de sahiptir. Theosofik ve Antroposofik bakış açısından, Akaşik kayıtların geçmişte, günümüzde veya gelecekte meydana gelmiş olan tüm insan olaylarının, düşüncelerinin, sözlerinin, duygularının ve niyetlerinin bir özeti olduğunu anlıyoruz.


Akashic-Records.jpg


Böyle bir kozmik hafıza bankasının var olduğu fikri, zamandan beri bilim insanlarını ve filozofları büyülemiştir.

Akasha ya da ākāśa, geleneksel Hint kozmolojisinde ya uzay ya da âlemin bir terimidir.

Kadim Sanskrit’te, eski Hindular’ın tüm evren boyunca var olduğuna inandığı ve tüm evrende varolan ve sesin aracı olacağı düşünülemez, maddi olmayan, somut ve soyut bir akışkan olan ‘eter’ (âther) ‘i tanımlamakta kullanılır.

Kristal Linkler tarafından belirtildiği gibi, Surat Shabda Yoga kozmolojisinde Akaşik Kayıtlar Trikuti’nin nedensel düzleminde yer alacaktır.

 Akasha’daki inananlar, Akasha’nın ne kadar yaygın kullanıldığına dair çok sayıda iddiada bulundu:

-Hindular ve Sanskrit’in dilinin kendisinin Akasha’dan çıkarıldığı iddiası.

-Mısır’da Akasha’yı okuyanların yüksek tutulduğu ve Firavunlara günlük faaliyetler ve rüya yorumları hakkında tavsiyelerde bulunulduğu iddiası.

-İrlanda, İskoçya, Galler ve İngiltere’nin Druid kültürlerinin Akasha’ya erişme yeteneğini gösterdiği iddiası.

Alice A. Bailey, Patanjali’nin Yoga Sutrasındaki Ruhun Işığı adlı kitabında yazdı – Kitap 3 – Birlik elde edildi ve sonuçları (1927):

“Akaşik kayıtlar, gezegenimizin tüm arzularını ve dünya deneyimlerini kayıt altına alan büyük bir fotoğraf filmi gibidir. Onu algılayanlar, üzerinde resmedilenleri görecekler: Zamanla her insanın yaşam deneyimleri, tüm hayvan krallığının deneyimlerine tepkiler, her insan biriminin karmik doğasının (arzuya dayalı) düşünce biçimlerinin toplanması. Sadece eğitimli bir okültist, gerçek deneyim ile hayal gücü ve keskin arzunun yarattığı astral resimler arasında ayrım yapabilir.”

Başka bir deyişle, Akaşik Kayıtları, teoride, zaman ve mekânın dışında, fiziksel olmayan bir şekilde var olan “veri” olarak tanımlayabiliriz. Akaşik kayıtlar, eterin içine gömülü ve kayıtlı bir tür sonsuz bellek (zamanın başlangıcından beri olan her şeyin) olarak da özetlenebilir.

Yani, eğer böyle bir kütüphane var ise, ona erişebilmemizin bir yolu var mı?

Akaşik kayıtlar, evrenin tüm bilgisini ve tarihini içeriyorsa, hayatın başlangıcından mikrokozmos ve makrokozmostan ortaya çıkan gelecek olasılıklara kadar, bu kozmik kütüphaneye erişme, ona erişen kişinin sonsuz bilgiye sahip olacağı anlamına gelir.

Eğer gerçekleşmiş olan, gerçekleşmekte olan ve henüz gerçekleşmemiş olan her şey bu varsayılan kozmik kütüphanenin içinde yer alıyorsa, o zaman ona ulaşmak, o kişinin henüz gerçekleşmeyecek olan olayları bileceği anlamına gelir.

Nostradamus – Dünya tarihinde en kötü şöhretlilerden biri

Fransa’da 1555’te Michel de Nôtre-Dame, Nostradamus, tuhaf fikirler, tuhaf bilgilerle dolu bir dizi gizemli ayet yazmaya başladı. Bunların Dünya’daki gelecekteki olayların şaşırtıcı tahminleri olduğu iddia ediliyor. Çalışmasıyla Nostradamus’un yüzlerce yıl önce felaketleri tahmin etmeyi başardığı düşünülmektedir.

Ayrıca, Nostradamus’un tüm dünya tarihini bugüne kadarki ölümünden ve çok ötesinde tahmin ettiği iddia edilmektedir.
Fransız Hekim ve eczacı, 1871’deki Büyük Şikago Ateşi’ni ve 1930’lardaki Hitler’in yükselişini tahmin ederek kredilendirilmiştir. Ayrıca 11 Eylül 2001 hakkında şunları yazdı: Yerkürenin merkezinden gelen yangınlar, Yeni Şehir etrafında titremelere neden olacak. İki büyük kaya uzun bir süre savaşacak; Arethusa yeni bir ırmağı kızdıracak.

Ayrıca Ay’a inişi, J.F.K.’nin suikastını ve nükleer bombayı tahmin etti.

Peki bunu nasıl yaptı? Onun tahminleri yanlış yorumlanmış olan şiirlerin ve kişisel yazıların sonucu muydu?

Ya da, bazı yazarların önerdiği gibi, Nostradamus’un aslında geleceği öngörmeyi başarması mümkün müdür? Ve bunu gizemli bir kozmik enerjiye girerek mi yaptı: Akaşik Kayıtlar.

Edgar Cayce — diğer Nostradamus

Birçok kişi tarafından uyuyan peygamber olarak adlandırılan Edgar Cayce, çalışmalarının çoğunu bilmediği gerçeğine rağmen en popüler insanlardan biri olarak kalmıştır.

Cayce, bugün halihazırda gerçekleşen pek çok kehanetten, İkinci Dünya Savaşı ya da Kennedy de dahil olmak üzere birçok cumhurbaşkanının ölümü hakkında tahminde bulunmuştur.

Hayatını, diğerlerinin yanı sıra, düzenleme, basiret, UFO, Atlantis, maneviyat ve şifa ile ilgili konuları araştırmaya adadı.
Tıpkı Nostradamus gibi, uzun yıllar önce gerçekleşecek olan şeyleri görmenin inanılmaz armağanı olmuş gibi görünüyordu. Vesuvius ve Etna yanardağlarından birinin ya da her ikisinin uyanışını açıkladı.

1934’te, Japon topraklarının çoğunun denize kaydığını tahmin etti. Merakla, Japon jeolog Nobichico Obara, Japonya’nın sürekli olarak yılda iki ila üç santimetre denize döküldüğünü savunuyor.

Peki bunu nasıl yaptı? Nostradamus gibi Cayce de Akaşik Kayıtlara erişmeyi başardı mı?

Baba Vanga ve inanılmaz kehanetleri

Nostradamus ve Cayce gibi, Bulgaristan’dan kör bir mistik olan Baba Vanga, gelecekten inanılmaz şeyler öngördü.

Birçok yazar tarafından 21. yüzyılın Nostradamus’u olarak anılmaktadır. Her nasılsa, 11 Eylül terör saldırılarını, 2004 Boks Günü tsunamisini öngörmeyi başardı ve aynı zamanda dünyayı yıllar önce terör örgütü IŞİD’in yükselişi konusunda da uyardı.
Baba Vanga’ya göre 9/11:
“Korku, korku! Amerikan kardeşleri (iki kardeşin kulelerine atıfta bulunulduğu düşünülüyor) çelik kuşların saldırısına uğradıktan sonra düşecek (iki kaçırılmış yolcu uçağı olduğu düşünüldü). “Kurtlar bir çalıda uluyan (ABD Başkanı George Bush’a referans olduğuna inanılan) ve masum kan akacak.”
Ayrıca 2000 yılında Rus Denizaltı Kursk trajik kaderini tahmin etmeyi başardı;
“Yüzyılın başında, 1999 ya da 2000 yılının Ağustos ayında, Kursk suyla kaplanacak ve bütün dünya onun üzerine sızacak.”


Kaynak: Galaksiarşivi

Bu konuyu yazdır

  Gizemli 5000 Yıllık Taş Toplar
Yazar: Emka - 22-10-2018, Saat: 13:43 - Forum: İCATLAR VE KEŞİFLER - Yorum Yok

Avrupa’nın Geç Taş Devri’ne ait, taştan yapılmış toplar, 200 yıl önce ilk keşfedildiği günden beri arkeologları şaşırtmaya devam ediyor.

Sarmal oyulmuş Towie topu (ortada) dahil, oyulmuş taş topların 3 boyutlu modelleri artık çevrimiçi olarak
yayınlanıyor. C: İskoçya Ulusal Müzesi

Bu esrarengiz nesnelerin 500’den fazlası, en çok kuzeydoğu İskoçya’da olmak üzere, aynı zamanda Orkney Adaları, İngiltere, İrlanda ve Norveç’te de bulundu.

Arkeologlar hala Neolitik taş topların orijinal amacını veya anlamını bilmiyorlar, ki bu toplar dünyanın herhangi bir yerinde bulunan en iyi Neolitik sanat örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Ama şimdi, özellikle halkla paylaşmak için muhteşem topların sanal 3D modelleri yaratıldı. Buna ek olarak, modeller, toplar üzerindeki çizimler gibi gizli desenler de dahil olmak üzere bazı yeni detayları ortaya çıkardı.

Çevrimiçi modelleri yaratan İskoçya Ulusal Müzeleri’ndeki küratör Hugo Anderson-Whymark, yıllar boyunca taş toplar için birçok fonksiyonun önerildiğini söylüyor.

Mesela ihtimaller arasında, silahların ezilmesi için taş başları veya Neolitik tüccarlar için standartlaştırılmış ağırlıklar veya megalitik anıtlarda kullanılan dev taşların taşınması için makaralar olarak yapılması gibi amaçlar var.

Bir teori, oyulmuş taş topların birçoğunun sicim ile sarılmış olması. bu da sapan gibi atılmasına izin veriyordu. Diğer teoriler, topları dini bağlılığın nesneleri veya sosyal statünün sembolleri olarak tanımlıyor.

tas1.jpeg


Neolitik gizem

Edinburgh’daki İskoçya Ulusal Müzesi, İskoçya ve Orkney Adaları’ndaki Neolitik arkeolojik alanlarda bulunan yaklaşık 140 ve diğer yerlerden 60 tane oyulmuş taş top içeren koleksiyona sahip.

Edinburgh’da her ne kadar bunların sadece birkaç tanesi sergileniyor olsa da, müze koleksiyonundan elde edilen toplam 60 adet 3 boyutlu Neolitik oymalı taş balta modeli artık online olarak yayınlanıyor. Böylece dünyanın her yerinde antik harikalarla ilgilenen herkes bunları ayrıntılı olarak inceleyebilir ve herhangi bir açıdan görebilir.

Çevrimiçi koleksiyon, bu nesnelerin en ünlüsünü, 1860 civarında İskoçya’nın kuzeydoğusundaki Towie kasabası yakınlarında bulunan Towie topunu da içeriyor. Top, dört lobunun üçünde sarmal desenlerle oyulmuş. Neolitik sanatın şimdiye kadar bulunan en güzel örneklerinden biri.

Bazı arkeologlar, bu tarz karmaşık nesnelerin sadece taş aletlerle oyulabileceğine inanmakta zorlandılar ve bu topları, yanlış bir şekilde geç Demir Çağı ve Erken Ortaçağ döneminde İskoçya’da, günümüzden 1800 ila 1100 yıl önce yaşayan Pikt’ler ile ilişkilendirdiler.

Ancak daha sonra arkeologlar, oyulmuş taş topları daha erkene, yani Neolitik döneme tarihlendirebildiler, yaklaşık 5.000 yıl önce sadece taş aletlerin kullanıldığı zamanlar.

Oyulmuş taş toplar üzerinde kullanılan dekoratif motiflerin birçoğu, Towie topuna oyulmuş detaylı daireler ve spiraller de dahil olmak üzere, uzun taş kaplı geçitlerin sonunda İrlanda’da Newgrange mezar olarak kullanılan yer altındaki gömme odalara sahip olan Neolitik mezarlarındaki oymalarda da bulunuyordu.

Anderson-Whymark, tasarımların benzerliğinin, Avrupa’daki Neolitik dönem boyunca farklı bölgelerdeki insanların ortak fikirleri paylaştıklarını ve bu durumun toplulukları arasında bazı etkileşimler gösterdiğini söylüyor.

Üç boyutlu antik nesneler

Çevrimiçi 3 boyutlu modeller, yüzey dokularının ve nesnelerin renklerinin ayrıntılı fotoğraflarını, boyutları ve şekilleri hakkında kesin verilerle birleştirmeyi içeren fotogrametri ile oluşturuldu.

Fotogrametri süreci, bazı toplar hakkında yeni bilgiler ortaya koyarken, bazılarında ise açıkça görülemeyecek olan oyma ve yontma izlerini açığa çıkardı.

Araştırmacılar, oyulmuş taş topların anlaşılmasının anahtarının, “normal” boyutta yattığını düşünüyor. Bu da, daha sert taş aletler tarafından yontulurken ya da yuvarlandıklarında elde tutmak için mükemmel bir boyutta olmalarıyla sağlanıyor.

Oymalı taş toplardan birinin yaratılması uzun bir süreç olmalıydı – bunların birçoğu, tasarımlarının üzerinde çalıştıkları gibi, belki de uzun yıllar hatta kuşaklar boyunca geliştiğini gösteriyor.

Anderson-Whymark, Neolitik halkların amaç ve anlamlarıyla ilgili tartışma ve spekülasyonlar devam ederken, taş toplarının kalıcı gizemlerini koruyabileceklerini söylüyor.

“Bu olayların daha detaylı bir analizi ile gelecekte bu hikayeden biraz daha fazlasını elde edebiliriz. Fakat her zaman biraz esrarengiz kalacaklar.”


kaynak: Galaksiarşivi

Bu konuyu yazdır

  Tekrar Etmeniz Halinde Bilinçaltınızı Formatlayıp Sizi Her Gün Geliştirecek 5 Şey
Yazar: Emka - 22-10-2018, Saat: 13:36 - Forum: Bilinçaltı - Yorum Yok

Daha önceki birçok yazımız da, bilinçaltımızın beynimizin ve vücudumuzun üzerinde ne denli güçlü etkilere sahip olduğundan bahsetmiştik. Üstelik bu durum yapılan birçok bağımsız deneyle ve plasebo ve nocebo gibi etkilerle gözlemlendiği üzere bilimin reddetmediği bir konumda. Bilinçaltı bu denli güçlü bir alet ise, bu aleti kullanabilmek için bize gerekli olan şey de telkindir. Bu yazıda, bilinçaltını kullanarak kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olacak bazı telkinler sıralandı. Kendinizi rahat hissetiğiniz bir konumda, isterseniz sevdiğiniz bir müziği dinlediğiniz sırada, aşağıdaki başlıkları, kendi kendinize içinizden en az 20 defa tekrar edin.

Ben değerliyim

Sizin kim olduğunuzu tanımlayan tüm kalıplar sadece siz onları görmeyi seçtiğiniz için oradalar. Sizin dışınızda başka hiç kimse sizin değerinizi belirleyecek güce sahip değildir. Her kim olursanız olun, kendi değerinizi olduğundan aşağı görmeyi bırakın. Siz sandığınızdan çok daha değerlisiniz ve bu değerin farkına varmalısınız. Bunu yaparsanız, bir yıldız gibi ışık saçmaya başlayacaksınız. “Siz değerlisiniz.”

Ben yapabilirim

Aklınızda kendinizi yetersiz gördüğünüz ve bu yüzden sürekli olarak ertelediğiniz şeyler var öyle değil mi? Aslında yaptığınız şey özünde çok yüksek olan potansiyelinizi olduğundan daha aşağıda görmek. Bunun farkına varın. Düşündüğünüz herşeyi yapabileck kudrete sahipsiniz. Bu sizin genlerinizde var. Aklınıza koyduğunuz şeyleri yavaş yavaş hayata geçireceksiniz ve gücünüzün farkına varacaksınız. “Siz yapabilirsiniz.”


esnme.jpg


Para ve bolluk beni bulur

Paraya ve varlığa ulaşılması zor ve öte bir anlam yüklemeyi bırakın. Sizi bilinçaltı düzeyde belli bir gelir aralığına hapseden ve bunun dışında bir gelişmeyi bloke eden “fakir edebiyatından” kopma sözleri terkedin! Yüksek maaşlara sahip olmadıkları halde, para konularunda hiç sıkıntı çekmeyen, şanslı olan insanları düşünün. Bu insanlar ne kadar kötü durumda olurlarsa olsunlar, daima u durumun düzeleceğine inanırlar ve gerçekten de öyle olur. Bu sizin içinde geçerli olabilir. “Para ve bolluk sizi bulur.”

Ben sağlıklıyım

Paradan sonra bir diğer tartışmalı alan sağlıktır. Bizim toplum olarak yaptığımız en büyük hatalardan biri hal hatır sorulduğunda sürekli olarak bir sağlık problemi yaşıyormuşcasına konuşmamız ve hareket etmemizdir. En son ne zaman biri size “nasılsın?” diye sorduğunda dolu dolu “iyiyim.” dediniz? “İdare eder.” “İyi diyelim, iyi olsun.” “Ne olsun ya aynıyız.” gibi kısıtlayıcı cümleler kurar dururuz. Sürekli olarak bu gibi iletişim durumlarında, “iyiyim ama aslında o kadar da değil.” ya da “iyiyim ama her an kötü olabilirim.” mesajını tüm evrene yayıyoruz ve doğal olarak yaşadığımız gerçeklikte bu yönde oluyor. Bundan sonra, biri size hal hatır sorduğunda dolu dolu “iyiyim!” demeyi deneyin. “Siz sağlıklısınız.”

Kendime güveniyorum


Sizi ve diğer insanları farklı kılan tek şey zihin yapınızdır. Kimsenin kaşı, gözü, zekası bir diğer insandan üstün değildir. Bu kavramların hepsi görecelidir ve bizim belirlediğimiz limitlerle sınırlıdır. Bu yüzden, kendinize güvenin. Hiç kimse sizden üstün veya aşağıda değil bunu unutmayın. İstediğiniz her ortama girecek ve düzgünce kendinizi ifade edecek potansiyele sahipsiniz, kendinizi zihninizin içinde sınırlandırmayın, siz çok daha fazlasısınız. “Kendinize güveniyorsunuz.”

Bu konuyu yazdır

  Karşınızdaki Kişinin Zihnini Çözmenizi Sağlayacak 6 Psikolojik Taktik
Yazar: Emka - 22-10-2018, Saat: 13:32 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Birçok insan, zihin okumanın bir çeşit mekanizma kontrolünden başka bir şey olmadığını inanıyor. Karşınızdaki kişinin bir sonraki hamlesini anlıyorsanız o insanı manipüle edebilir ve gelecekte neler yapacağını tahmin edebilirsiniz. İşin parlak tarafından bakarsak da, birinin zihnini okumak onun bakış açısını anlamamızı ve onunla daha derin bir iletişime geçmemizi sağlar.

İşte bir insanın zihnini okuyabilmenin 6 basit yolu:

1.Vücut dili

Vücut dili bir insanın ne düşündüğünün başka bir işaretidir. Eğer alnı kırışmışsa o kişi streslidir. Nasıl duruyor? Oturuyor mu ayakta mı? Sizde nasıl duruyor?

2. Nefes alıp verişini gözlemleyin

Nasıl nefes alıp veriyor? Eğer sığ bir şekilde alıp veriyorsa stres içinde olduğunun bir göstergesi olabilir. Bir insanın psikolojik durumunu bilmek istiyorsanız, nasıl nefes alıp verdiğini izleyin. Eğer hızlı nefes alıp veriyorsa endişeli olduğu anlamına gelebilir. Sizin bir şeyleri bilmenizi istemiyor anlamına da gelebilir. Bu kişi utangaç veya endişeli biri olabilir hatta bir şeyler saklıyor da olabilir. Eğer birisi rahat bir nefes aldıysa psikolojik durumu sakindir ve bu da söylediklerinin genelde doğru olduğunu gösterir.

3. Gözlerini okuyun

Gözler detektör gibidir. Yapılan araştırmaların da gösterdiği gibi, yoğun düşüncelere daldığınızda göz bebekleriniz büyür. İlginçtir ki, beyninize aşırı yüklendiğinizde de göz bebekleriniz oldukça büyür. Biriyle konuşurken göz bebekleri büyüyorsa, daha sonra küçülüyorsa o kişinin sizin söylediklerinizle pek ilgili olmadığı anlamına gelir. Ancak göz bebekleri büyük kalıyorsa size ve söylediklerinize karşı aşırı ilgili olduğu anlamına gelir.

adam-close-up.jpg


4. Ses tonunu dinleyin

Ses tonu her şeyi gösterebilir. Kelimeleri söylediği hız. Yavaşsa sakin, hızlıysa endişelidir. Kelimler onları besleyen enerji kadar önemli değildir. Bunu açıklamaya gerek yoktur. Çünkü ses tonunun ne anlama geldiğini bilirsiniz. Ancak bazen bir şeyleri anlayabilmek için, ses tonuna gerçekten odaklanmamız gerekir.

5. O insanla vakit geçirin

Birinin düşüncelerini gerçekten öğrenmek istiyorsanız onunla vakit geçirin. Bir gün öğlen vakit geçirin ve çok şey öğreneceksiniz. Bu kişiyle zaman geçirdiğinizde, bu kişinin belli durumlarda vereceği tepkileri anlamak daha kolay olacaktır.

6. O insanın enerjinizi absorbe etmediğinden emin olun


Her şey size bağlı. Endişeli bir duruma yaklaşıyorsanız partneriniz bu gerilimi yansıtacaktır. Ancak, daha rahat bir ruh hali ile bir duruma yaklaşıyorsanız, diğer insanların enerjisini absorbe edebilirsiniz. Hepimiz başkalarına nasıl hissettiğini sorabiliriz. Çevremizdekilerin farkında olmaya çalışırken özfarkındalık çok önemlidir. Kendinizin farkında değilseniz, başka bir insanın zihnini asla okuyamazsınız.

Bu konuyu yazdır

  Tarihte İlk Defa Kara Delikten Bir Şeyin Çıktığı Görüldü
Yazar: Magnetho - 21-10-2018, Saat: 20:53 - Forum: EVREN VE BİLİM - Yorum Yok

Kara deliklerin her şeyi yuttuğu düşünülürken son olayla tüm dengeler bozuldu.

Kara delikler korkunç olsalar da keşfedilmeyi bekliyorlar. Peki, kara delikler nedir? İçine çektiği şeylere ne oluyor?

Bu zamana kadar bilim insanlarının kara delikler hakkında bildikleri tek bir şey vardı: Kara delikler o kadar güçlü bir çekim kuvvetine sahiptir ki içinden hiçbir şeyin çıkması mümkün değildir.

tarihte-ilk-defa-kara-delikten-bir-seyin...806565.jpg

Ancak NASA kara delikten çıkan bir şeyi kaydetti. NASA’nın keşif görevlerinden olan Swift ve NuSTAR, 324 milyon ışık yılı uzaklıktaki bir kara delikten çıkan bir ışık patlaması gözlemlediler. Yeni bulgular son derece güçlü enerji parçacıkları koronaların bir karadelik etrafında toplandıklarında bir X-ray ışını oluşturduğunu gösteriyor.

Kara delikler ışıkları saçmazlar. Ancak etrafında içerisine çektiği partiküller sonucu oluşan bir ışık halkasıyla görülürler. Koronalar fazlasıyla yaygın olsalar da düzensizdirler.

dc67812aee4ea2083c4496c5ff39bc9c9cb6d125.jpeg

Bilim insanlarına göre koronalar çok yüksek hızlarda hareket ederler. Kara delikten çıkmayı başaran koronanın ışık hızının yüzde yirmisi hızında hareket ettiği belirtildi.

NASA “Araştırmalarımızın sonucu bize gösteriyor ki kara delikten çıkan X-ray ışınının sebebi fırlatılmış bir koronaydı” açıklamasını yaptı. NASA kara delikler hakkında bütün sorulara cevap veremese de bu olay kara delikleri anlamak konusunda büyük bir kaynak olacağa benziyor.

Kaynak:webtekno.com

Bu konuyu yazdır

  Kendinize Karşı Bakış Açınızı Değiştirecek 12 Sert Gerçekler
Yazar: Emka - 20-10-2018, Saat: 20:37 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Hepimiz kendimizi farklı şekillerde düşünürüz. Olumlu bir bakış açınız olsun ya da olmasın bir ihtimaliniz varsa, bu “gerçekleri” kullanabilirsiniz.


Neden kendimizle ilgili sevmediğimiz şeylerin uzun bir listesini düşünebiliriz. Kendinizi ne kadar pozitif görürseniz hayatınız bir okadar olumlu olur. Aşağıda, hayatınızda hatırladığınızdan emin olmanız gereken bazı gerçekleri gözden geçireceğiz. Bu şeyler bildiğinizden daha çok büyümenize yardımcı olacaktır.


Dawn_Real-You_Alan-Watts.jpg


Bakış Açınızı Değiştirecek 12 Gerçek

1. Bazen bir mesafeden çok daha net görebilirsiniz.
Bazen geri adım atmak, bazı şeyleri görme biçiminde büyük bir fark yaratır. Geri adım atmaya çalışıyorsanız, işleri daha iyi hale getireceksiniz. Kendinize bir mola vermekten çekinmeyin.

2. Asla çok geç değildir.
Çok geç diye bir şey yoktur. Hayallerinizi her zaman kovalayabilir ve hedeflerinizi her zaman başarabilirsiniz. Sadece yeterince uğraşmak zorundasınız.

3.Bazen kendinizi iyi hissetmeyeceksiniz ve bunda yanlış hiç bir şey yok.
İyi günler ve kötü günler geçireceksin. Hayatta her şey harika değil. Bazen acı olacak.

4. Nerede olursanız olun, bulunduğunuz yerden uzun bir yol kat ettiniz.
Henüz olmak istemediğin bir yerde olmasanız bile çok yol kat ettiniz. Kendini küçük görme, çünkü hayatında çok şey yaptın.

5. Başınıza gelen şeylerle tanımlanamazsınız.
Hayatında sana olan şeyler, kim olduğunu tanımlamaz. Sen insansın. Geçmişte bu kadar sıkışıp kalmanıza gerek yok.

6. Hatalarınızdan daha fazlasısınız.
Yaptığın hatalar siz değilsiniz. Düşündüğünüzden çok daha fazlasısın. Negatif odaklanmayı bırakmalısınız.

7. Başkalarının sahip olduğu görüşlerin önemi yoktur.
Başkalarının sahip olduğu görüşler kim olduğunuzu telafi etmiyor. Onların görüşleri sizin için önemli olmamalıdır. Gerçeği biliyorsunuz.

8. Mutluluk için ne kadar çok arama yaparsanız o kadar mutsuz olursunuz.
Gerçek mutluluk içten gelir; başka bir kişide bulamazsınız. Onu aramak uzun vadede sizi daha da kötü hissettirecektir.

9. Geçmiş ve gelecek yok.
Geçmiş ve gelecek hiçbir şey değildir. Şimdi önemli olan tek şeydir. Kontrol edemediğiniz şeylere takılmayın.

10. Biraz kızgın olmanın yanlış bir tarafı yoktur.
Hepimiz biraz kızgınızdır! Kızgınlıkla ilgili yanlış bir şey yoktur. Zamanı geldiğinde kendinizi iyileştirebileceksiniz.

11. Mükemmellik mevcut değildir.
Mükemmel diye bir şey yoktur. Mükemmellik için çok fazla çabalamamalısınız. Kimse mükemmel değildir, herkesin kendi mücadeleleri vardır.

12.En Kötü Eleştirmen Kendinizsiniz
Kendinizi en çok yıpratan sizsiniz ve kendiniz için o kadar da zor olmamalısınız. En kötü eleştirmen yerine en iyi amigo olun.

Bu konuyu yazdır

  Thoth'un Antik Mısır Kitabı İnsanlara Doğaüstü Yetenekler Verdiği Söyleniyor
Yazar: Emka - 20-10-2018, Saat: 16:51 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Tanımayanlar için Thoth kitabı, okuyucunun her türlü büyülü şeyi yapmasına izin veren çok çeşitli büyüler içerdiği söylenen bir kitaptır. Kulağa biraz çılgınca gelse de, arkasındaki hikayeler oldukça ilginç.

Thoth, genel olarak, Mısırın yazma tanrısı, büyü ve daha fazlasıdır. Eski Mısır'a gelince en önemli tanrılardan biriydi ve çok fazla güç tutuyordu. Efsaneye göre Thoth, Ra'nın dudaklarından doğmuştur.

Thoth, insanların tarih ve benzeri şeyleri kaydetmek için kullandığı yazılı kelimeyi yarattı. Bazı hikayelere göre, insanlığa bile söz verdi. Thoth kitabı, insanlık tarihi boyunca biraz bahsedilen kutsal bir gizem kitabıdır. 


thoth-1.jpg


İlk defa Turis Papirüs'deydi ve içinden büyüler kullanarak bir firavunu öldürme girişiminde başarısız oldu.

Efsaneye göre kitap orijinal olarak Nil'in dibinde saklandı ve yılanlarla korunan bir dizi kutu içine kilitlendi. Neferkaptah'ın kitabı almayı başardığı, ancak sonunda intihar ettiği ve kitabın yanına gömüldüğü söylenir. Oradan kitap çalındı ??ve geri döndü. Bu efsane, kitaptaki bilginin ‘sıradan insan' olmayanlar için yaratıldığını açıkça belirtmeyi amaçlamaktadır.’


Bu kitabı okuyanın her şey hakkında bilgi sahibi olacağı söylenmiştir. Ölüleri bile hayata döndürebilirler. Yanlış ellerdeki bu anlam gerçek cehennemi ortaya çıkabilir.

Bu konuyu yazdır

  Koruyucu Meleğinizin Olduğunu Gösteren 10 İşaret
Yazar: Emka - 20-10-2018, Saat: 00:28 - Forum: Melek Enerjileri - Yorum Yok

Koruyucu meleklerin aramızda hareket etmeleri, bizi gözetlemeleri ve yaşamlarımız boyunca bizi korumaları fikri, çoğu zaman rahat bir şeydir. Bu bize, en karanlık zamanlarda bile, daha büyük şeyler olduğuna inandırarak, bu gezegende yürüyen insanlardan daha fazla umut veriyor. 

İşte Koruyucu Meleğinizin Olduğunu Gösteren 10 İşaret

1.Şekilli Bulutlar

Çocukken, muhtemelen çimlere uzanarak, yüzen bulutları izleyerek ve çeşitli şekilleri tanımlayarak zaman geçirdiniz. Bununla birlikte, eğer bu şekiller size bir arkadaşınızı veya sevdiklerinizi hatırlatırsa, bir zamanlar inandığınız kadar rastgele olmayabilirler. Ruhlar bir mesajı iletmek için bulutları kullanabilir, orada olduklarını bilmenizi sağlayabilirler. 

2.Renkler

Çoğumuz farkında olmasa da, her Başmelek, enerjisini tanımlayan farklı bir renkle ilişkilidir. Bu rengi giyerek, açık bir davetiye göndermek gibi, onları hayatlarımıza davet edebiliriz. Aynı zamanda, bu rengi yakınınızda olduğunu size bildirmek için de kullanabilirler. Aniden her yerde aynı rengi görmeye başlarsanız dikkat edin. Bir kaç kez, emin olun, bu bir tesadüf olabilir - ama eğer devam ederse çok daha iyi bir şeyin işareti de olabilir.

3.Kulaklarınızda Çalan Zil

Kulaklarınızda zil sesi duyuyorsanız ve fiziksel bir açıklaması yoksa, not alın. Ruhsal varlıklar bize rehberlik etmeye ya da bize bilgi sağlamaya çalıştıklarında, bu genellikle "indirmeler" denilen şeyden, perdenin öbür tarafındaki daha yüksek bilginin geçmesinden gelir. Bu bilgi bize manevi düzeyde geçtiği için, kulaklarımızda bir zil sesi veya vızıldama sesi şeklinde gelir.

4.Müzik

Müziğin evrensel bir dil olduğunu söylerler, tüm dillerin, kültürlerin ve ulusların birbirleriyle bağlantı kurmasına izin verir. Bununla birlikte, aynı zamanda ruhsal alandan mesajlar iletme yeteneğine de sahiptir. Ölen bir arkadaş ya da aile üyesi ile ilişkilendirdiğiniz belirli bir şarkı var mı? Belirli bir şarkıyı kafanızdan çıkaramayacağınızı veya gittiğiniz her yerde bir şarkıyı gördüğünüzü fark edebilirsiniz. Bu sadece bir tesadüf olarak açıklanabilirken, manevi alandan bir mesaj olabilir.


fantasy-2538845_960_720.jpg


5.Melek Müdahalesi

Diğer işaretlerden biride, hayatlarının bir noktasında, ani bir mucize için olmasa da umutsuz görünen bir durumdan kurtulan insanlar vardır. Düşündüğünüz bir şeyi aramak için durdunuz, ya da içgüdüleriniz sizi biryere gitmekten vazgeçirmiş olabilir. Bunlar birer mucizedir, ilahi müdahaleye bir örnektir. Birinin sizi izlediğine dair bir işarettir.

6.Kelebekler

Birçok din ve kültürde değişim ve dönüşümün sembolü olarak tanınan kelebekler, bizden önce gelenlerle de bağlantılıdır. Ruh dünyasına geçtikten sonra, tanıdığımız formda her zaman geri dönüş yapamazlar. Bunun yerine, dışarı çıkmak ve orada olduklarını bize bildirmek için kelebekler kullanabilirler.

7.Hayvanlar

Yaşamınızdaki en zor zamanlarınızı geçirirken, etrafınızdaki her şeye dikkat edin. Duygusal olarak uğraşıyorsanız ve yakınlarda bulunan bir hayvan veya kuş olduğunu fark ederseniz veya size destek sunmuş gibi yaklaşıyorsa bunun bir sebebi olabilir. Koruyucu meleklerimiz her zaman doğrudan bizimle bağlantı kuramazken, başka bir varlıktan bize destek sunabilirler.,

8.Beyaz Tüyler

Beyaz tüyler uzun zamandır meleklerin varlığıyla ilişkili bir saflık ve barış işareti olarak görülmüştür. Eğer yerde birini görürseniz, bunun tesadüf olmadığını düşünün. Bulduğunuz tüyler meleklerinizin üzerinde seyrettiği bir işaret olabilir.

9.Parıldayan ve Yanıp Sönen Işıklar

Ruhani varlıklar dünyamıza manevi alandan girdiğinde, onlar sizin gibi fiziksel bir varlık olarak gelmezler. Bunun yerine, dünyamızda hareket eden bir enerji olarak tezahür ederler. Fiziksel olarak onların varlığını fiziksel olarak görmüyorsanız da, onları gözünüzün köşesinden görebilirsiniz. Bu genellikle bir ışık parlaması veya parlak bir etki olarak görülür.

10.Duygular ve Duyumlar


Dikkat etmeniz gereken pek çok fiziksel, somut işaret bulunurken, kendi sezgilerinizin gücünü ve ilk elden deneyimlerinizi asla küçümsemeyin. Bazen sadece birinin yakın olduğunu biliyorsunuz. Bu duyguya konfor, güvenlik ve huzur duyguları eşlik ediyorsa, o zaman koruyucu meleğiniz yakınızda olabilir. Birinin seni izlediği gibi ya da omzunuzda bir eli hissetmek gibi de olabilir.

Bu konuyu yazdır