İnsan esma'dan esma harflerden mürekkeptir. Kelimelerin ruhu harflerdir. Bir dilin irfani mi yoksa dünyevi mi olduğunu kelimelerinin içinde barındırdığı harflere bakarak anlayabilirsiniz. Harfler tek başlarına ayetlerdir (bknz hurufu mukatta) ancak idraki dar insanın ayetleri anlayabilmesi için harfler kelimelere dönüştürülmüştür. Kelimelerden cümleler kurar, cümlelerden paragraflar örer, paragraflardan uzun, uzun yazılar inşâ eder anlatmaya çalışırız. Oysa insan rumuzdan anlayana denir. Az kelimeyle çok şey anlatmaya şiir denir. Mecazdan anlayana bilgili kişi, alegoriden anlayana arif kişi denir. Az söz söylemek dilin zekatı, az kelime kullanarak çok şey anlatmak yazarlığın şanındandır. Bu anlamda Osmanlı yazı dilinin harekesiz oluşu onun irfani bir çaba içinde oluşunun göstergesidir.
Harfler sırdır. Sırrı ifşa eden S harfinin eSrarını kelimelerin ormanında harflerin peşine düşerek bulabilir Siniz. S hangi harfin içine girmiş ise Sır olmuştur, eSrar olmuştur, efSun olmuştur. Örneğin gizem ve Sırrın öz akrabalığı yoktur: inSan gizlemek ister oysa toprak çömleklerin üzerine çekilen cilaya verilen Sır ismi gibi, Sır açığa çıkarılması istenen beklenen bir şeydir. Açıktadır ancak herkeS göremediği için Sır olmuştur. Ş gösteriŞ'in remzidir. İçinde yer aldığı kelime ulvi olsun süfli olsun göz kamaŞtırır, Bütün bakıŞları üzerine çeker. İçinde Ş harfi olan bir tane iddiasız kelime bulamazsınız. GüneŞ, ateŞ, aŞk, Şehvet, Şevk, nakıŞ, Şhov, Şehit. Oysa bu kelimelerin benzerleri yakın akrabası sayılan diğerlerine baktığımızda daha Sade, daha Sakin bir hal görürüz. Yukarıdaki Ş li kelimelerin S li benzerlerine bakalım isterseniz. AteŞ ten yükselen ıSı, aŞk ile atışan Sevgi, Şehvetle at koşturan köSnü, Şevk ile yola düşen iStek, nakıŞ ile göz okşayan deSen, Şhov ile sahne alan göSteri ne kadar da Sönük kalıyor Ş nin yanında
AŞk ile ateŞin kızı, Şah ile Şeytanın arkadaŞı: Ş. Bir kelimelin önünde yürüdüğü zaman ona Şekil verir,kelimenin ortasında yer alırsa esası teŞkil eder, kelimenin ayak ucunda bile dursa onu baŞ yapar. İçinde Ş harfi olmayınca Şah olmaz hiçbir kelime. Ş insanı tanımlayınca insana Şahsiyet verir onu, Ş Şah yapar, Şeyh yapar, Şövalye yapar, Şakir yapar, Şakirt yapar, Şehsuvar eder. Şerefli yapar, Şeytanla iŞbirliğine girer Şaki yapar, Şırfıntı yapar, Şempanze yapar, Şirret yapar, Şerefsiz yapar.
Yakıcıdır; GüneŞ ten alır ateŞini. GüneŞ, ateŞ, Şems, Şahap hep ş ile ıŞıldar. S Sırları barındırır karnında. Ş nin yanında Sönük kalır fakat bir çeşit ş'nin akıllı kardeşidir. Aşık olmak yerine Sevmeyi Şüphe etmek yerine Sorgulamayı, teŞhir yerine sergilemeyi Salık verir. TaSnif eder, Soru sorar, Sorgular, Şekillendirmez belki fakat sonuçlandırır. Geveze ve bilge harfler vardır. Türkçede sesli harf dediğimiz A,E,I,İ gibi harfler çok konuşup az söyleyen harflerdendir. Zurnaya, Kavala ses veren nefestir ancak boşluğa üflediğin nefesten ancak tıs sesi alırsın. Sesli harf dediğimiz harflerin bir kısmı bilge bir kısmı yönetici bir kısmı savaşçı mahiyettedir. İttifaklar kurunca farklı kombinasyonlar farklı karakterler ortaya koyarlar,yükselen burcun,burçlar üstündeki etkisi gibi, kaymaklı kadayıf gibi
Yönetici harflerden birisi V dir. Fakat baŞ olmaya Şah olmaya talip değildir o. Vasi olur, padiŞah'a akıl veren Vezir olur, Vali olur, Vekil olur fakat asil olmaz. Valide olur fakat Baba olmaz. Oysa diğer bir yönetici harf B bakan olur amma BaşBakan da olur, Bey olur Buyruk verir, Baş olur emir verir, Baba olur devlet ile özdeşleştirilir. Kısaca harfler sırdır. Yukarıda ifade ettiğim düşüncelerimin bilimsel bir mahiyeti yoktur. İstatistiklerle, nicel gözlemlerle desteklenmemiştir. Modern hurifiliğin temelini atmak gibi bir niyete de sahip değilim. Fakat uzunca bir süredir harflerin kendi başına manası olduğu, tek başına konuştuğuna dair bir inanca sahibim. Harfler sırdır. Sırrına ulaştır ya Rabbim