'Nasılsın' diye sorduklarında verdiğin cevaplar soruyu geçiştirmeye yönelik, alışkanlığa dönüştürülmüş, otomatikleşmiş, samimiyetsiz ''iyiyim, eh işte, idare ediyoruz '' vb. yanıtlar mı.. ya da kendini iyi hissetmediğini düşündüğün ve eksiklik hissiyle verdiğin ''iyi olmaya çalışıyoruz, yuvarlanıp gidiyoruz '' tarzı gündelik, normal olarak adlandırdığımız ruh halini yansıtan ve kısıtlı bir algılayışla oluşturulmuş hazır cevaplar mı...
Neden 'mükemmelim' diyemiyorsun?
Harikayım.. KUSURSUZUM!!
Her şeyi olduğu gibi, kendi doğallığında değil de zihnin ve bilinçaltının çarpıtılmış şartlanmalarıyla algıladığımız için kendimizi de bir eksiklik duygusuyla, geçici ruh halleriyle özdeşleşerek, gerçekte olduğumuzdan 'aşağı' bir düzeyde yansıtıyoruz.
Gerçekte sen ''kendini bilen evrensin''!!
Tüm varlığı doyasıya kendinmiş gibi hissedemediğin için kendini de yarım, eksik hissediyor ve dışarıya böyle yansıtıyorsun.
Eğer sen varoluşun özü olduğunu hatırlayabilir ve her şeyin tam da olması gerektiği gibi kendi mükemmelliğinde zihnin şartlanmalarından ötede, kısıtlı anlamlarla oluşturulan tanımlamaların ulaşamayacağı bir seviyede olduğunu kavrayabilirsen, nasılsın sorusuna tüm samimiyetinle vereceğin cevap 'kusursuz' olur.!!
Bir şeyin diğerinden daha iyi ya da kötü olduğu, bir an'ın diğerinden daha güzel olduğu, bir kişinin diğerinden üstün ya da aşağıda olduğu, ekonomik durumunun, toplumsal rollerinin önemli olduğu düşüncesi zihnin var olanı bütünsel değil ayrı bir kişilik yaratıp parçalayarak, ayrıştırarak algılama eğiliminin sonucudur.
Kusurlu olduğumuz bir yanılsamadır.
Aileden ve toplumdan başlayarak ikili ilişkilere, düşüncelere, ideolojilere ve en çok da dini inançlara yerleşmiş olan olan bu derin yanılsama bebekliğimizden itibaren bize empoze edilen en büyük yalanlardan birisidir.
Diğer tüm yanılsamalar gibi bizden de başkasına ve daha başkalarına düşünce kalıpları ve inançlar biçiminde aktarılır.
Bu yüzden kendi bilinçaltınla yapacağın her yüzleşme, sana empoze edilene karşı vereceğin içsel savaş kolay olmayabilir.
Ama sonsuzlukla özdeşleştiğinde hiçbir sıradan düşüncenin ulaşamayacağı bir avantaj elde edersin.
Artık kendini çarpıtılmış düşüncelerin yansımalarından değil bilincinde olduğun sarsılmaz gerçekliğin ışığıyla görmeye başlamışsındır.
Hayatının her anına, ta en derinlerine yansıyan bu kavrayışın ışığı en sıkıntılı ruh hallerinin oluşturulduğu en zor durumlarda bile sana mükemmel olduğunu hatırlatacaktır.
Zihinde yaratılan egosal bir kişilik değil,
'Evrenin Kendisi' olarak sen Kusursuzsun!!
Alıntı Mutlak Farkındalık
Your Page Title
#satışortaklığı
Neden 'mükemmelim' diyemiyorsun?
Harikayım.. KUSURSUZUM!!
Her şeyi olduğu gibi, kendi doğallığında değil de zihnin ve bilinçaltının çarpıtılmış şartlanmalarıyla algıladığımız için kendimizi de bir eksiklik duygusuyla, geçici ruh halleriyle özdeşleşerek, gerçekte olduğumuzdan 'aşağı' bir düzeyde yansıtıyoruz.
Gerçekte sen ''kendini bilen evrensin''!!
Tüm varlığı doyasıya kendinmiş gibi hissedemediğin için kendini de yarım, eksik hissediyor ve dışarıya böyle yansıtıyorsun.
Eğer sen varoluşun özü olduğunu hatırlayabilir ve her şeyin tam da olması gerektiği gibi kendi mükemmelliğinde zihnin şartlanmalarından ötede, kısıtlı anlamlarla oluşturulan tanımlamaların ulaşamayacağı bir seviyede olduğunu kavrayabilirsen, nasılsın sorusuna tüm samimiyetinle vereceğin cevap 'kusursuz' olur.!!
Bir şeyin diğerinden daha iyi ya da kötü olduğu, bir an'ın diğerinden daha güzel olduğu, bir kişinin diğerinden üstün ya da aşağıda olduğu, ekonomik durumunun, toplumsal rollerinin önemli olduğu düşüncesi zihnin var olanı bütünsel değil ayrı bir kişilik yaratıp parçalayarak, ayrıştırarak algılama eğiliminin sonucudur.
Kusurlu olduğumuz bir yanılsamadır.
Aileden ve toplumdan başlayarak ikili ilişkilere, düşüncelere, ideolojilere ve en çok da dini inançlara yerleşmiş olan olan bu derin yanılsama bebekliğimizden itibaren bize empoze edilen en büyük yalanlardan birisidir.
Diğer tüm yanılsamalar gibi bizden de başkasına ve daha başkalarına düşünce kalıpları ve inançlar biçiminde aktarılır.
Bu yüzden kendi bilinçaltınla yapacağın her yüzleşme, sana empoze edilene karşı vereceğin içsel savaş kolay olmayabilir.
Ama sonsuzlukla özdeşleştiğinde hiçbir sıradan düşüncenin ulaşamayacağı bir avantaj elde edersin.
Artık kendini çarpıtılmış düşüncelerin yansımalarından değil bilincinde olduğun sarsılmaz gerçekliğin ışığıyla görmeye başlamışsındır.
Hayatının her anına, ta en derinlerine yansıyan bu kavrayışın ışığı en sıkıntılı ruh hallerinin oluşturulduğu en zor durumlarda bile sana mükemmel olduğunu hatırlatacaktır.
Zihinde yaratılan egosal bir kişilik değil,
'Evrenin Kendisi' olarak sen Kusursuzsun!!
Alıntı Mutlak Farkındalık