Öncelikle bilinçaltı etkisi var. Bazen küçük çocuklar yapıyor bunu, açık ruhsal rahatsızlık belirtisidir.
Suç işleyene karşı çok farklı bakış açıları var. O da onun deneyimi diyen görüş bile var. İnsanları yine de tek davranışı belirlemez. Belki hayatında ilk kez içki içen 15 yaşında biri mesela diyorum sapıttı, gaza geldi, yani konumlar farklı olabilir.
Hepimizin yaptığı hataların biraz daha büyük olanıdır. Bu aslında bir şanssızlık o anki durum, bu bir kader gibi, hani cinnet anı gibi, çünkü yıldız etkileri var insanlarda doğuştan. Diyor ki bu adam cinayet işleyebilir, dolandırıcılık yapar. Diyelim ki genlerinde de bu vardı. İki sebep oldu mu, adam iki sebepten doğuştan mağlup zaten. Kalan cüzzi iradesi %5 ve onu yükselttiyse kurtulur, adamın işi zordur. Bu adam tekamülü çok zor dünyaya gelmiştir. Yani prangalı gibi DNA çalışmasını bu yüzden yapıyorum. Bu yıldız etkilerini kırmak için ve genleri kimse davranışları değildir. Yani bakınca elbette masum olana yapılan affedilir gibi olamaz. Bu çok zordur. Ama sebepler zaten hazırlanmış. Ona ufak bir katılım gerekiyor. İşte bu bir hapishane hayatıdır, bunda seçim hakkı sınırlıdır. DNA çalışması bunları çözer.
Dolunay etkiliyor, millet karısını çocuğunu kesiyor, diğeri tecavüz ediyor, birini öldürüyor. Şartları çok ağır olabilir bazı genlerin ve gezegen konumlarının. Bunu kendinde görebilirsin. Bir huyun vardır sevmiyorsundur ama sanki üstüne yapışmıştır, sanki içindedir onu yaparsın ama istemezsin, otomatikman oluverir. Hatta ağzından sevmediğin babanın söylemlerini duyarsın, onun gibi konuştum dersin. Hepimizin içinde bir zehir var ve bu otomatik işler. Anahtar da yüksek erdemlerimiz farklı farklıdır. Onlara tutunup,yükselmek ama gerçekten zordur. Önce içgüdüsel tavrını kontrolün lazım: yeme,içme, seks, uyku. Sonra zihin, bilinçaltı, sonra hislerin. Bu üç kabuk kırılmadan, hep otomatikte kalırsın. Şimdi bu durumda suçlu kimdir? Şartların adil olmadığı başında belli, sistemde koca bir açık var demektir. Bu işlemez ve adaletsiz nokta öyle ama, bu acımasızca. Aldığın her nefeste bilincinde olmak lazım ve sormak lazım o an ne olursa olsun: Ben bunu neden yapıyorum, otomatik öylesine mi yapıyorum, ailem mi öğretti, kopyalıyor muyum, yoksa egom kibrim mi. Sebebi ben olan ben burada neyim ve nerde bulunuyorum. Muhakememi yapacak olan ben kimim? Önce bu beni bilmem lazım, onu doğurmam lazım onu çıkarmam, özgürleştirmem,dıştakileri susturmam lazım.
İçimden bir ses diyor diyelim, vs vs yap gitsin, ne olacak zaten şöyle şöyle, hoop dur sen de kimsin? sen ben misin, yoksa bir kopya mısın, bu sorgular yapılmalı, yapılabilir, bastırmadan yapılabilir. Tabi ego da olur, elde etme isteği, onay isteği vazgeçeceksin, başardım hissi için. Ama sen kimi memnun ediyorsun, seni mi? içindekio zehiri mi ? İşte orda ölüsün, istersen her gece ye, iç, gez, eğlen ama çok boş olursun, sonunda mutsuz olursun. Ailen olur, yine yapamazsın. İç huzurun kaçmış, başka bir şeye dönmüşsündür. Kendin de sana küser, bu adam o zaman her kötülük yapar. Çünkü mutlu değil gider hırsını köpekten bile alır. Al bak bir sebep daha oldu. Maneviyat olsa da, kendi bazı şeyleri bastırıp, bazı şeyleri anlamsızca yüceltir kişi, mesela çapkın olmak, çünkü arkadaşlarım böyle kendimi ispat etmeliyim. İnsan işte böyle gitgide başkalaşır ve yozlaşır.”
Your Page Title
#satışortaklığı
Suç işleyene karşı çok farklı bakış açıları var. O da onun deneyimi diyen görüş bile var. İnsanları yine de tek davranışı belirlemez. Belki hayatında ilk kez içki içen 15 yaşında biri mesela diyorum sapıttı, gaza geldi, yani konumlar farklı olabilir.
Hepimizin yaptığı hataların biraz daha büyük olanıdır. Bu aslında bir şanssızlık o anki durum, bu bir kader gibi, hani cinnet anı gibi, çünkü yıldız etkileri var insanlarda doğuştan. Diyor ki bu adam cinayet işleyebilir, dolandırıcılık yapar. Diyelim ki genlerinde de bu vardı. İki sebep oldu mu, adam iki sebepten doğuştan mağlup zaten. Kalan cüzzi iradesi %5 ve onu yükselttiyse kurtulur, adamın işi zordur. Bu adam tekamülü çok zor dünyaya gelmiştir. Yani prangalı gibi DNA çalışmasını bu yüzden yapıyorum. Bu yıldız etkilerini kırmak için ve genleri kimse davranışları değildir. Yani bakınca elbette masum olana yapılan affedilir gibi olamaz. Bu çok zordur. Ama sebepler zaten hazırlanmış. Ona ufak bir katılım gerekiyor. İşte bu bir hapishane hayatıdır, bunda seçim hakkı sınırlıdır. DNA çalışması bunları çözer.
Dolunay etkiliyor, millet karısını çocuğunu kesiyor, diğeri tecavüz ediyor, birini öldürüyor. Şartları çok ağır olabilir bazı genlerin ve gezegen konumlarının. Bunu kendinde görebilirsin. Bir huyun vardır sevmiyorsundur ama sanki üstüne yapışmıştır, sanki içindedir onu yaparsın ama istemezsin, otomatikman oluverir. Hatta ağzından sevmediğin babanın söylemlerini duyarsın, onun gibi konuştum dersin. Hepimizin içinde bir zehir var ve bu otomatik işler. Anahtar da yüksek erdemlerimiz farklı farklıdır. Onlara tutunup,yükselmek ama gerçekten zordur. Önce içgüdüsel tavrını kontrolün lazım: yeme,içme, seks, uyku. Sonra zihin, bilinçaltı, sonra hislerin. Bu üç kabuk kırılmadan, hep otomatikte kalırsın. Şimdi bu durumda suçlu kimdir? Şartların adil olmadığı başında belli, sistemde koca bir açık var demektir. Bu işlemez ve adaletsiz nokta öyle ama, bu acımasızca. Aldığın her nefeste bilincinde olmak lazım ve sormak lazım o an ne olursa olsun: Ben bunu neden yapıyorum, otomatik öylesine mi yapıyorum, ailem mi öğretti, kopyalıyor muyum, yoksa egom kibrim mi. Sebebi ben olan ben burada neyim ve nerde bulunuyorum. Muhakememi yapacak olan ben kimim? Önce bu beni bilmem lazım, onu doğurmam lazım onu çıkarmam, özgürleştirmem,dıştakileri susturmam lazım.
İçimden bir ses diyor diyelim, vs vs yap gitsin, ne olacak zaten şöyle şöyle, hoop dur sen de kimsin? sen ben misin, yoksa bir kopya mısın, bu sorgular yapılmalı, yapılabilir, bastırmadan yapılabilir. Tabi ego da olur, elde etme isteği, onay isteği vazgeçeceksin, başardım hissi için. Ama sen kimi memnun ediyorsun, seni mi? içindekio zehiri mi ? İşte orda ölüsün, istersen her gece ye, iç, gez, eğlen ama çok boş olursun, sonunda mutsuz olursun. Ailen olur, yine yapamazsın. İç huzurun kaçmış, başka bir şeye dönmüşsündür. Kendin de sana küser, bu adam o zaman her kötülük yapar. Çünkü mutlu değil gider hırsını köpekten bile alır. Al bak bir sebep daha oldu. Maneviyat olsa da, kendi bazı şeyleri bastırıp, bazı şeyleri anlamsızca yüceltir kişi, mesela çapkın olmak, çünkü arkadaşlarım böyle kendimi ispat etmeliyim. İnsan işte böyle gitgide başkalaşır ve yozlaşır.”