1. Giriş
2. 1.Alışkanlık: Proaktif Ol
3. 2.Alışkanlık: Sonunu Düşünerek İşe Başla
4. 3.Alışkanlık: Önemli İşlere Öncelik Ver
5. 4.Alışkanlık: Kazan/ Kazan Diye Düşün
6. 5.Alışkanlık: Önce Anlamaya Çalış, Sonra Anlaşılmaya
7. 6.Alışkanlık: Sinerji Yarat
8. 7.Alışkanlık: Baltayı Bile
Stephan R. Covey çevresiyle yaşadığı problemleri anlatmaya başlar ve ilk olarak kendi çocuğundan örnek verir ve çocuğuna gösterdiği ilginin aslında “Sen becerikli değilsin korunman gerekiyor.” mesajını verdiğini anlar. Bunun üzerine çeşitli araştırmalara başlar ve dünya görüşünün gözle görmek değil, anlamak algılamak ve yorumlamak olan paradigmanın gücünden bahseder. İnsanların farkına varmadan yaşadıkları paradigmaların insan karakteriyle bağdaştıran R. Covey paradigmanın kişilik etiği sonucu olduğunu, değişimin gücü, görmek ve olmak, ilke merkezli paradigmalara yaşanmış güzel örneklerle okuyucusuna anlatmıştır. Covey yedi alışkanlığa gelmeden önce yaşamımızda güçlü bir etkisi olan alışkanlıklarımızın bilgi, beceri ve arzunun kesişmesi olarak ifade eder. Diğer bir boyutta alışkanlıklar bizleri sürekli olgunlaşma modeline yani bağımlılıktan bağımsızlığa, oradan da karşılıklı bağımlılığa götürdüğünü anlatır. Şimdi etkili insanların yapmış oldukları yedi alışkanlıktan birincisine gelelim.
1. PROAKTİF OL:
R.Covey , Henry David THOREAU’nin ünlü sözü insanların yaşam düzeyini bilinçli çabayla yükseltme konusundaki tartışma götürmez yeteneğinden daha cesaret verici bir gerçek bilmiyorum derken insanları hayvanlardan ayıran öz bilinç ya da kendi zihinsel sürecimizi düşünebilme yeteneğinden bahsederek bazı alışkanlıkların insanların DNA’sında bulunduğundan bahsetmiştir. Etkili insanların birinci alışkanlığı olan proaktivite iş yönetimi literatüründe sıkça kullandığımız fakat bir çok sözlükte yer almayan bir sözcük olup inisiyatif anlamına gelen yalnız inisiyatifi ele almaktan çok daha öte bir anlamı vardır. İnsan olarak kendi yaşamlarımızdan sorumlu olduğumuzu davranışlarımız, koşullarımız değil, kararlarımızın işlevidir. Değerlerimizi duygularımızdan üstün tutabiliriz. Bazı şeylerin olması için hem inisiyatifimiz hem de sorumluluk vardır. Sorumlu olduğumuzu bilmek ise diğer bütün alışkanlıkların temelidir.
2.SONUNU DÜŞÜNEREK İŞE BAŞLA:
Yaşamınızın sonunun bir hayali sahnesiyle paradigmasıyla başlamaktır. Sonunu düşünerek işe başlamak, varacağınız yeri iyice belirleyerek başlamak demektir. Şu anda bulunduğunuz yeri ve attığınız adımların her zaman doğru yönde olduğunu anlamanız için nereye gittiğinizi bilmektir. Boş zaferler kazanmak için çaba sarf edilmemeli. Bizim için nelerin çok önemli olduğunu bilmeliyiz. Eğer merdiven doğru duvara dayanmamışsa attığımız her adım bizi yanlış bir yere doğru hızla götürür.
3.ÖNEMLİ İŞLERE ÖNCELİK VER:
R. Covey üçüncü alışkanlığı açıklamasında 1. ve 2. Alışkanlıkların kişisel meyvesi , pratikte gerçekleşmesi olarak anlatmaktadır. 1. Alışkanlıkta ‘Yaratıcı sensin, yönetim sende.’ diye açıklayan R. Covey bunun temelinde insanlara özgü doğuştan gelen dört özel yetiden bahseder. Bunlar hayal gücü, vicdan, özgür irade, öz bilinç. 2. Alışkanlık, ilk ya da zihinsel yaratım temelinde hayal gücü yani gözümüzün önüne beynimizle getirebilme ve vicdan. 3. Alışkanlık fiziksel yaratımdır. Yani 1. ve 2. Alışkanlıkları yönetebilme özeliği. Liderlik ve yönetimden bahsedilmiş olan bu bölümde her iki unsurun birbirinden tümüyle farklılığından bahsedilmiştir ve ‘Etkili bir yönetim, önemli işlere öncelik vermektir.’ diyerek önemli işlerin neler olduğuna liderler karar verir demiştir. Ayrıca bunların gün gün öncelikli olarak gerçekleşmesini sağlayan yöneticilerdir. Yönetim disiplindir, kararları uygulamaktır.
4.KAZAN / KAZAN DİYE DÜŞÜN:
Kazan, yaşamı bir rekabet arenası değildir. Güçlü ya da zayıf, iyi yada kötü, kaybetmek yada kazanmak ama bu tür düşünce tarzı yanlıştır. Bu ilke daha çok güç ve mevkiye dayanır. Başkalarıyla ilgili ilişkilerimizde insana özgü eşsiz yetilerin, öz bilinç, hayal gücü, vicdan ve özgür irade her birinin kullanılmasını gerektirir. Yani karşılıklı öğrenme, karşılıklı etkileme ve karşılıklı yararları içerir. Kazan/Kazan ilkesi bütün ilişkilerimizde başarının temelini oluşturur ve yaşamın beş boyutunu kapsar. Karakterle başlar, ilişkilere doğru ilerler, bundan anlaşmalar doğar, beslenir ve süreci içerir.
5. ÖNCE ANLAMAYA ÇALIŞ SONRA ANLAŞILMAYA:
Bu ilke insanlar arasındaki etkili iletişim anahtarıdır. Biri konuşurken dört düzeyde dinleriz; umursamıyor, aslında onu dinlemiyor olabiliriz. Ya da dinliyormuş gibi yaparız. Seçerek dinliyor, konuşmanın sadece belirli bölümlerini duyuyor olabiliriz. Dikkatle dinliyor, ilgi gösterip enerjimizi söylenen sözlere yöneltiyor olabiliriz. Ama pek azımız beşinci düzeyi; empati dinlemeyi yani kendisini karşısındakinin yerine koyarak dinlemeyi deneriz. Anlaşılmaya çalışmak ise Etos, Patos, Lagos’tur. Bunlar nedir?
Etos: Sizin kişisel inanırlığınızdır.
Patos: Empatik yanınızdır, duygudur.
Lagos: Mantıktır. Sunuşun, akıl yürüten kısmıdır. Üçünü bir arada deneyin
6. SİNERJİ YARAT:
Sinerji ilke merkezli liderliğin özüdür. Sinerji? Bir bütün parçalarının toplamlarından daha büyük olması demektir. İki tahta parçasını bir araya koyduğumuz zaman, ayrı ayrı taşıyabilecekleri ağırlıktan daha fazlasını kaldırır. Bu bir sinerjidir. Kadın ile erkeğin dünyaya bir çocuk getirmesi de bir sinerjiktir. Sinerjinin özü farklılıklara değer vermektir. Onlara saygı göstermek güçlü yanları üzerine inşa etmek, zayıf yanlarını telafi etmektir.
7. BALTAYI BİLE
Baltayı bile, kendi kendimizi korumak ve geliştirmektir. Doğamızın dört boyutunu fiziksel, ruhsal, zihinsel ve sosyal yani duygusal olarak yenilemektir. “Baltayı bilemek” temelde bu dört yönlendirmenin hepsini birden ifade etmektir. Bunu yapmak içinde daha öncede bahsettiğim gibi proaktif olmak gerekmektedir. Bu yaşam boyu kendimize yapabileceğimiz en önemli yatırımdır. Biz kendi çalışmalarımızın aracısıyız ve etkili olup baltayı bu dört biçimde bilemek için düzenli olarak zaman ayırmanın önemini kavramak zorundayız.
Kaynak: gencgelisim.com