Eğer gerçekten de evrensel zekayla bütünleşebilirsek, içimizdeki tanrı ve tanrıçaları uyandırabiliriz. Bu sayede hayatlarımız sınırsız, neşe ve bolluk dolu bir şölene dönebilir. Fakat çocukluktan gelen sosyo-kültürel etkiler, çeşitli olumsuz deneyimler, şartlanmalar ve negatif enerjiler, yüreğimize korku tohumları ekerek, sınırsız kaynakla bütünleşmemizi önlüyor. Bu sayede yaşamdan istediklerimizi yeterince alamayabileceğimiz gibi fiziksel sağlığımız da olumsuz etkileniyor.
İçimizdeki Tanrı/Tanrıça’yı uyandırmak, ya da içimizdeki Tanrı/Tanrıça’ya uyanmak… Her ikisi de aslında aynı şey… Bu büyülü yolculuğa çıkmak istiyorsanız, olumlamalar bu mucizevi dönüşümde önemli rol oynayacaktır.
Aslına bakılırsa aşağıdaki 7 olumlama bildiğimiz ve içsel bilgimize dahil olan bilgileri içerir. Buna rağmen hayat aşamaları bu bilgileri unutmamıza ya da göz ardı etmemize yol açar. Bu nedenle olumlamaları hayatımıza sokmak, onların enerji ve güçlerinden yeniden faydalanmamızı sağlayacaktır. Aşağıdaki olumlamaları meditasyonunuza ya da ritüellerinize dahil edebilir, ara sıra yüksek sesle kendi kendinize söyleyebilir, yazabilir ya da güç bir durum karşısında kaldığınızda gözlerinizi kapayıp zihninizden tekrarlayabilirsiniz.
1)Ben, olduğum halimle kendimi seviyorum…
Sevgi, neşe ve mutluluk, hayatımıza ancak kendimizi sevdiğimizde dahil olur. Herkes kendini sevdiğini iddia etse de, hayatımızdaki başarısızlıklar ve hatalarımız yüzünden bazen kendimizi içten içe suçlarız. Ancak hatalarımızın farkına varıp bir daha yapmamayı seçtiğimizde, gelişim yolunda çok büyük bir adım atmış oluruz. Her insan Tanrı’nın ve yaradılışın eksiksiz bir parçasıdır ve doğada nedensiz ve gereksiz hiçbir varlık, oluş, durum yoktur. En azından bu kusursuzluğun bir parçası olduğunuz için kendinizi sevmelisiniz.
Kendinizde değiştirmek istediğiniz bazı özellikler varsa bile önce değiştirmek istediğiniz şeyi kabul edip, neden hayatınıza bunu çektiğinizi öğrenmeden değişim gerçekleşemez.Gelişim yolunun ve Tanrı’ya açılan kapının ilk yolu kendinizi bir bütün olarak, her durumunuz ve her halinizle kabul edip sevmektir.
Bu olumlamayla ilgili Mevlana’nın dostu Şems’in bir sözü her şeyi açıkça özetliyor:
"Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir. Sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı, sevin. Yakında gül yollayacak demektir.”
2)Hayatımın tüm sorumluluğunu alıyorum…
Çoğu zaman başımıza gelen kötü olaylar için başkalarını suçlamaya ya da suçu şanssızlığa atmaya eğilimliyizdir. Çünkü böyle olduğunda hayatımızdaki kötü olayların sorumluluğunu taşımak zorunda kalmayız. Ancak böyle yaptığımızda yaşadığımız olumsuz durumları da kendimiz yarattığımız ya da bir sebeple başımıza geldiğini anlayıp, bunun kökenine inmedikçe benzer olaylar ve döngüler tekrar etmeye devam eder. Eğer ortada bir problem varsa bunun bize ne öğretmek istediğini anladıktan ve dersimizi aldıktan sonra yolumuza devam etmeliyiz. Başımıza gelen tüm olaylar kendi yaratımlarımız sonucudur…
3)Ben kendi gerçeğimi ifade ederim…
İçsel bilgeliğinize güvenin, çünkü o sınırsız evrensel kaynak ile bağlantılıdır. Kendi gerçeklerinizi ve doğrularınızı söylemekten, kendinizi ifade etmekten korkmayın… Söylediğiniz ve yaptığınız her şey için "dürüstlük ve doğruluk” sizin odak noktanız olmalı…
4)Ben kendi özgünlüğümden haz alıyorum…
Tüm bilincinizle şunu bilmelisiniz ki aslında bu dünya için bir hediyesiniz. Çünkü hiçbir varlık birbirinin aynısı ya da bir kopyası değil. Herkes özgün ve biricik… İşte bu nedenlerle ve birbirimizi tamamlayıp gelişmek için bu dünyaya geliyoruz. Bunun farkına varın ve keyfini çıkarın…
5)Enerji seviyemi ve duygularımı onurlandırıyorum…
Hayatın her dönemi aslında bir döngüdür. Kendine ait ritmi ve akışı vardır. Mutsuz ve çökkün hissettiğiniz günler oluyorsa, kendinizi çok daha mutlu ve enerjik hissedeceğiniz günler de olacaktır. Birisi olmadan diğerinin de asla olamayacağını bilin.
Pek çok bilge hayatı bir sarkaca benzeterek bir uca ne kadar çok giderseniz, diğer uca da o kadar gidebileceğinizi söyler. Siz de hayatı gözlemlediğinizde en mutsuz günlerinizi mutlu günlerin izlediğini ya da tam tersini görebilirsiniz. Gün doğumuna en yakın zaman, gecenin en karanlık olduğu zamandır…
6)Ben, aradığım neşenin kendisiyim…
Kendinizin en iyi arkadaşı olun ve kendinizi hayatın neşesine açın. Kendinizi bir neşe kaynağı olarak gördüğünüzde neşeli olaylar ve insanlar zaten size çekilecektir…
7)Ben kendimi tamamlıyorum…
Aslında her yönden mükemmel olduğunuzu ve tüm kusur ve hatalarınızla aslında kusursuz olduğunuzu biliyor musunuz? Çünkü doğada kusurlu olan hiçbir şey yoktur ve siz de onun ayrılmaz bir parçasısınız. Bu nedenle kendinize yüklenmekten kaçının, diğer insanların sizin hakkınızdaki olumsuz düşüncelerinin enerjinizi düşürmesine izin vermeyin ve kendi kendinizin merkezi olduğunuzu fark edin.
Bu olumlamalar ve özellikle yapacağınız meditasyon çalışmaları sayesinde, olumlamaların enerjilerini içinize çekeceksiniz. Böylelikle hayatın besleyici ve zenginleştirici kaynağından daha fazla özümleyerek, kendi mucizelerinizi yaratabileceksiniz…
Alıntı: Alternatifterapi
Sevgi, neşe ve mutluluk, hayatımıza ancak kendimizi sevdiğimizde dahil olur. Herkes kendini sevdiğini iddia etse de, hayatımızdaki başarısızlıklar ve hatalarımız yüzünden bazen kendimizi içten içe suçlarız. Ancak hatalarımızın farkına varıp bir daha yapmamayı seçtiğimizde, gelişim yolunda çok büyük bir adım atmış oluruz. Her insan Tanrı’nın ve yaradılışın eksiksiz bir parçasıdır ve doğada nedensiz ve gereksiz hiçbir varlık, oluş, durum yoktur. En azından bu kusursuzluğun bir parçası olduğunuz için kendinizi sevmelisiniz.
Kendinizde değiştirmek istediğiniz bazı özellikler varsa bile önce değiştirmek istediğiniz şeyi kabul edip, neden hayatınıza bunu çektiğinizi öğrenmeden değişim gerçekleşemez.Gelişim yolunun ve Tanrı’ya açılan kapının ilk yolu kendinizi bir bütün olarak, her durumunuz ve her halinizle kabul edip sevmektir.
Bu olumlamayla ilgili Mevlana’nın dostu Şems’in bir sözü her şeyi açıkça özetliyor:
"Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir. Sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı, sevin. Yakında gül yollayacak demektir.”
2)Hayatımın tüm sorumluluğunu alıyorum…
Çoğu zaman başımıza gelen kötü olaylar için başkalarını suçlamaya ya da suçu şanssızlığa atmaya eğilimliyizdir. Çünkü böyle olduğunda hayatımızdaki kötü olayların sorumluluğunu taşımak zorunda kalmayız. Ancak böyle yaptığımızda yaşadığımız olumsuz durumları da kendimiz yarattığımız ya da bir sebeple başımıza geldiğini anlayıp, bunun kökenine inmedikçe benzer olaylar ve döngüler tekrar etmeye devam eder. Eğer ortada bir problem varsa bunun bize ne öğretmek istediğini anladıktan ve dersimizi aldıktan sonra yolumuza devam etmeliyiz. Başımıza gelen tüm olaylar kendi yaratımlarımız sonucudur…
3)Ben kendi gerçeğimi ifade ederim…
İçsel bilgeliğinize güvenin, çünkü o sınırsız evrensel kaynak ile bağlantılıdır. Kendi gerçeklerinizi ve doğrularınızı söylemekten, kendinizi ifade etmekten korkmayın… Söylediğiniz ve yaptığınız her şey için "dürüstlük ve doğruluk” sizin odak noktanız olmalı…
4)Ben kendi özgünlüğümden haz alıyorum…
Tüm bilincinizle şunu bilmelisiniz ki aslında bu dünya için bir hediyesiniz. Çünkü hiçbir varlık birbirinin aynısı ya da bir kopyası değil. Herkes özgün ve biricik… İşte bu nedenlerle ve birbirimizi tamamlayıp gelişmek için bu dünyaya geliyoruz. Bunun farkına varın ve keyfini çıkarın…
5)Enerji seviyemi ve duygularımı onurlandırıyorum…
Hayatın her dönemi aslında bir döngüdür. Kendine ait ritmi ve akışı vardır. Mutsuz ve çökkün hissettiğiniz günler oluyorsa, kendinizi çok daha mutlu ve enerjik hissedeceğiniz günler de olacaktır. Birisi olmadan diğerinin de asla olamayacağını bilin.
Pek çok bilge hayatı bir sarkaca benzeterek bir uca ne kadar çok giderseniz, diğer uca da o kadar gidebileceğinizi söyler. Siz de hayatı gözlemlediğinizde en mutsuz günlerinizi mutlu günlerin izlediğini ya da tam tersini görebilirsiniz. Gün doğumuna en yakın zaman, gecenin en karanlık olduğu zamandır…
6)Ben, aradığım neşenin kendisiyim…
Kendinizin en iyi arkadaşı olun ve kendinizi hayatın neşesine açın. Kendinizi bir neşe kaynağı olarak gördüğünüzde neşeli olaylar ve insanlar zaten size çekilecektir…
7)Ben kendimi tamamlıyorum…
Aslında her yönden mükemmel olduğunuzu ve tüm kusur ve hatalarınızla aslında kusursuz olduğunuzu biliyor musunuz? Çünkü doğada kusurlu olan hiçbir şey yoktur ve siz de onun ayrılmaz bir parçasısınız. Bu nedenle kendinize yüklenmekten kaçının, diğer insanların sizin hakkınızdaki olumsuz düşüncelerinin enerjinizi düşürmesine izin vermeyin ve kendi kendinizin merkezi olduğunuzu fark edin.
Bu olumlamalar ve özellikle yapacağınız meditasyon çalışmaları sayesinde, olumlamaların enerjilerini içinize çekeceksiniz. Böylelikle hayatın besleyici ve zenginleştirici kaynağından daha fazla özümleyerek, kendi mucizelerinizi yaratabileceksiniz…
Alıntı: Alternatifterapi