Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adı/E-Posta:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 3,070
» Son Üye: damon
» Toplam Konular: 2,834
» Toplam Yorumlar: 3,065

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 1654 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 1654 Ziyaretçi

Son Aktiviteler
Sürekli Aynı Sayıyı Görüy...
Forum: MELEK MESAJLARI
Son Yorum: Stannis
03-10-2024, Saat: 18:13
» Yorumlar: 0
» Okunma: 319
Bize ait olmayan sahte an...
Forum: Zihin
Son Yorum: cinsiyetsiztirmavi
29-08-2024, Saat: 01:28
» Yorumlar: 0
» Okunma: 305
RUHLARIN YAZDIRDIĞI SÖYLE...
Forum: ENTERESAN BİLGİLER
Son Yorum: Shfz
20-08-2024, Saat: 01:26
» Yorumlar: 1
» Okunma: 62,006
Nuh’un Gemisi’nin Çözülem...
Forum: TARİH
Son Yorum: Emka
21-02-2024, Saat: 21:57
» Yorumlar: 3
» Okunma: 8,130
DEMON İSİMLERİ LİSTESİ VE...
Forum: DEMONLAR
Son Yorum: Debriyaj_Balatasi
15-02-2024, Saat: 02:30
» Yorumlar: 1
» Okunma: 25,074
Trabzon'da ki Majisyenler
Forum: TRABZON SPİRİTÜELLERİ
Son Yorum: koavemaji
02-02-2024, Saat: 14:11
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,006
11:11'in Manevi Önemi ve ...
Forum: EVRENSEL ENERJİLER
Son Yorum: zeynepbuhan
10-11-2023, Saat: 18:49
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,145
Sürekli Şiddetli Baş Ağrı...
Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI
Son Yorum: Gümüşkurt
25-09-2023, Saat: 19:23
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,521
%100 Etkili Şans İlmi Hav...
Forum: BÜYÜLER
Son Yorum: Gümüşkurt
18-09-2023, Saat: 23:51
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,285
Baş Melek Cebrail'in ismi...
Forum: Gabriel (Cebrail)
Son Yorum: Gümüşkurt
17-09-2023, Saat: 15:38
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,172

 
  DOĞUM TARİHİNE GÖRE KİŞİLİK ANALİZİ
Yazar: Spiritüeller - 27-01-2017, Saat: 22:42 - Forum: KİŞİSEL GELİŞİM - Yorum Yok

1 Ocak-10 Ocak 
Huzursuzluk ve kavgadan hoşlanmayan. Sevdiklerine düşkün, sabırlı ve çalışkan.
Kimsenin bir şeyinde gözü olmayan, kendi çalışıp kazanmaktan yana olan.
Başarılı olmayı isteyen ve rahat, güvende yaşamayı arzulayan. Gayet kibar ve nazik.
Doğru ve dürüst davranan. Başarısızlığa tahammülü olmayan, sevgiye önem veren.
Takdir edilmekten hoşlanan, yeniliklere açık, bulunduğu alanda parlamak isteyen.
Kimi zaman coşkulu bazen karamsar olabilen. Fakat asla pes etmeyen, direnen.

11 Ocak-19 Ocak
Son derece mantıklı, becerikli, akıllı, sözünde duran
Eğitim hayatına önem veren. Öğrendiklerini kolay kolay unutmayan.
Aklını ve yaratıcı hünerlerini kolaylıkla hayata geçirebilen.
Neyin gerekli neyin gereksiz olduğunu iyi ayırt edebilen. Mantıklı.
Gerektiğinde sert konuşabilen. Aynı anda birden fazla konuda bilgi sahibi olabilen.
Gözlem gücü yüksek, iş hayatında başarıya mutlaka ulaşabilen. 

20 Ocak-29 Ocak
Açık sözlü, yenilikçi, toplum bilinci yüksek, arkadaşlık ilişkileri güçlü.
Orijinal düşünebilen, tavırlarıyla ilgi uyandırabilen. Buluşçu.
Gerektiğinde duygularını geri planda tutarak, mantıklı hareket edebilen.
Zihinsel aktivite gücü yüksek, herkesten daha çabuk öğrenebilen.
Uygulamaya dönük, analizci, çağın ötesinde düşünebilen.
Zorluklar karşısında aklıyla kolayca çözüme ulaşan, sınırlamalardan hoşlanmayan.

30 Ocak-8 Şubat
Hızlı düşünebilen, gayet becerikli, dürüst ve arkadaşlıklara önem veren.
Tarafsız bir gözlem gücüne sahip, yapmacık insanlardan hoşlanmayan.
Yabancı dil konusunda başarılı, konuşmaları sıradışı, yenilikçi.
Bulunduğu ortamda kolayca ilgi uyandıran, sıradışı espri kabiliyeti olan.
Zeki, diğerlerinden çok çabuk öğrenen, kısa yoldan sonuca ulaşabilen.
Bilime önem veren, tartışmalardan hoşlanan, ikna gücü yüksek.

9 Şubat-18 Şubat 
Sıradışı ilişkiler yaşamaya hevesli, özgürlüğüne düşkün. Yenilikçi.
Yeni yerler keşfetmeye meraklı, modayı takip eden. Tasarımcı 
Bulunduğu alana yenilikler getiren, orijinal ve çekici. Kaliteyi seven.
Başkalarından oldukça farklı, rutinlikten hoşlanmayan. Arkadaş çevresi geniş.
Seçici, iyi gözlemci, farklı kişiliği ile ilgi uyandırabilen. 
Çekiciliği ile karşı cins tarafından beğenilen, her giydiğini yakıştırmasını bilen.

19 Şubat-29 Şubat
Hayal gücü oldukça yüksek. Sevdiklerine karşı duyarlı, çatışmalardan rahatsızlık duyan.
Şifa gücü yüksek, insanlara sorunlarında yardımcı olabilen. 
Duyarlı bir kişilik. Acıma ve şefkat duygusu yüksek. Pozitif düşünmeye çalışan.
Yaratıcı kabiliyetleri olan, yargılayıcı davranmayan, değişime açık.
Karmaşa içinde yönelimini kaybetmeden ilerleyebilen, negatif insanlardan etkilenebilen.
Derin tutkulara sahip, aşk ilişkilerinde verici ve cömert. Oldukça romantik, hassas.

1 Mart-10 Mart
Duygularının farkında olan, bağımlılıklarına düşkün, kimi zaman değişken.
Sosyal hayatta çekici kimliğiyle ilgi uyandıran, mütevazi ve çok sevilen.
Ailesine düşkün, evini yuvasını önemseyen, aşkta tutkulu, güzel düşünen.
Kötülük bilmeyen, kendine yapıldığında oldukça etkilenen.
Muazzam yeteneklere sahip, sezgileri güçlü, olacakları hissedebilen.
Karşı cins üzerinde duruşu, tavırları, fiziksel özellikleriyle oldukça beğenilen.

11 Mart-20 Mart
Vizyon sahibi, her yerde başarılı olabilen. Hayallerini gerçeğe dönüştürebilen.
Gücünü iyilik ve güzellikler adına yönlendirebilen. Öngörüleri doğru çıkan.
Doğaüstü yetenekleri olan, yalnız kaldığında güçlenen. 
Başkalarını kolaylıkla etkileyebilen. Olumlu ve güçlü enerjilere sahip.
Kararlılık gösterdiği zamanlarda her işin üstesinden kolayca gelebilen.
Güçlü bir manyetizmaya sahip, gizlilikleri kolayca öğrenebilen. Sırdaş.

21 Mart-31 Mart
Fiziksel yönden oldukça güçlü. Hedefini bilen ve yılmadan üzerine gidebilen.
İsteklerine fazlasıyla düşkün. Dediğim dedik asla geri dönmeyen
Emir almaktan hoşlanmayan.
Kendi bildiği yolda ilerlemeyi seven.
Cinselliği yoğun ve etkileyici.
Ateşli ve istekli

1 Nisan-10 Nisan
Çok canlı, bireylik duygusu yüksek
Yaratıcı enerjiye sahip, pırıltılı bir kişilik.
Yönetme gücü olan, insanları kolayca etkileyebilen.
İyi bir oyuncu(sanat), kendini ifade etmesini bilen.
Hayatın güzel yanlarının tadını çıkarmasını bilen.
İsteklerini gerçekleştirme gücüne sahip renkli bir kişi.

10 Nisan-20 Nisan
Keşfetmekten, yeniliklerde bulunmaktan hoşlanan.
Para harcama meyli yüksek, hoşsohbet, açık fikirli.
İyi niyetli, geleceğini şekillendirmeyi seven, yürekli
İnançlı, sağduyulu, cömert ve kendine güvenen.
Adaletli, yardıma hazır, takdir edilmeyi seven.
Yabancı dile meyilli, seyahat etmekten hoşlanan.

20 Nisan-30 Nisan
Güzelliklere aşık, gösterişli ve kaliteli olan herşeyi seven.
Maddi ve manevi değerlerini önemseyen, koruyan, sahiplenen.
Sosyal hayatın içinde yer almaktan zevk alan. Arkadaşlarının önemseyen.
Güzel bir çevrede yaşamak isteyen. Duyarlı ve estetik bir kişi.
İnce ve Nazik yapısıyla takdir edilen ve sevgi duyulan.
Uzlaşmazlık, kavga ve çekişmelerden hoşlanmayan.

1 Mayıs-10 Mayıs
Zihinsel yetenekleri yüksek, aklını önemseyen, sezgileri kuvvetli.
İlgi alanları yoğun, dünyayı gözlemlemekten hoşlanan.
Konuşma ve yazma yeteneği son derece güçlü. İnsanları kolayca çözebilen.
Değerlendirme gücü yoğun, organizasyon becerisi muazzam.
Başkalarıyla çalışmaya müsait, uyumlu. Fazla detaydan hoşlanmayan.
Özgürlüğüne önem veren. Konuşmasıyla karşısındakini etkileyebilen.

11 Mayıs-20 Mayıs
Gayet güvenilir, dürüst yaklaşımlara sahip. Güçlü ve derin duyguları olan.
Aşk ilişkilerinde güvenilir, karşısındakine değer veren.
Gerçekçi düşünebilen, kendine yeterli. Başarma tutkusu olan, çalışkan.
Güzelliklere önem veren, kabalıktan hoşlanmayan. Keskin gözlem gücü olan.
Başkalarının haksız sözlerinden etkilenebilen. Arkadaşlığa önem veren.
Hedefine ulaştığında böbürlenmeyen. İyiliğin, vefanın kıymetini bilen.


banner.jpg



21 Mayıs-31 Mayıs
Çok yönlü ve becerikli. Yargı ve mantık gücüne sahip.
Yenilikten hoşlanan, yeni insanlar tanımaktan zevk alan.
Bilgiyi önemseyen, meraklı ve öğrenmeye aç.
Mantıklı, eğri ile doğruyu ayır etmesini bilen.
Kıvrak zeka, konuşma kabiliyeti, kendini yönlendirebilen.
Düşmanlarını yenmeye başarabilecek kadar akıllı.

1 Haziran-10 Haziran
Sosyal ilişkilerini önemseyen, akıllı davranabilen.
Zeki, uzlaşmacı, hayatın güzel yanlarının tadını çıkarabilen.
Nabza göre şerbet vermeyi bilen. Yeniliklerden hoşlanan.
Değerli olanı bilen, duyarlı ve yapıcı davranabilen.
Rahatına düşkün, sıradan şeylerden hoşlanmayan. Kaliteye önem veren.
İnce, nazik, aşka önem veren. İyi niyetli, arkadaşlıklara önem veren.

11 Haziran-21 Haziran
Modern düşünebilen, tarafsız ve objektif düşünebilen.
Manyetizması güçlü, arkadaşlık olgusunu önemseyen.
Özgürlüğüne düşkün, mantıklı davranabilen.
Orijinal herşeyden hoşlanan. Pek çok insanla anlaşabilen.
Fikirleri bir çok insan tarafından beğenilen. Kuvvetli iradesi olan.
Yaratıcı, bireylik duygusu gelişmiş, haksızlığa boyun eğmeyen.

22 Haziran-30 Haziran
Güvende yaşamak isteyen, empati yönü güçlü, duyarlı kişilik
Ailesine, sevdiklerine önem veren. Koruyucu ve kollayıcı.
Gerçeklerin peşinden koşabilen. İlişkilerde uzlaşmaktan yana olan.
Duygusal değerlerine önem veren, etkileme gücü yüksek.
Karşısındaki kişiyi kolaylıkla etkileyebilen, ruhunun derinliklerine inebilen.
Kendini güvende hissetmediğinde tepkisel davranabilen.

1 Temmuz-11 Temmuz
Düşünce gücü yüksek, sezgileri mükemmel derecede yoğun.
Bulunduğu alanı kötülüklerden arındırabilen, yenilikçi düşünebilen.
Şüphelerini aydınlığa kavuşturabilen, kendini yenileyebilen.
Yüzeyde olanlarla yetinmeyen, araştırmadan güvenmeyen.
Zihnini ve iradesini kendi gelişimi için odaklamasını bilen.
Güçlü iyileştirme gücü olan, güçlü olmayı, güvende olmayı önemseyen.

12 Temmuz-22 Temmuz
Artistik kabiliyeti olan, aydınlanmaktan yana. Sanata meyilli.
Acıma ve şefkat duyguları yüksek. İdealist 
Kendini inandığı bir şeye adayabilen, vizyonu yüksek.
Kendini aşmak isteyen, duyarlı yüreğe sahip, özverili.
Özlemleri olan, hayal gücü yüksek. Duyu dışı algıları olan. 
Birçok insanla anlaşabilen, aşkta derin duygulara sahip.

23 Temmuz-1 Ağustos
Kendinden emin, bağımsız, liderlik gücü yüksek.
Soylu, gururlu, gösterişli, toplumda hemen farkedilen.
Sadakat duygusu yüksek, organizasyon yeteneğine sahip.
Sevdiklerine düşkün, sanatkar, kolayca yükselebilen.
İçi dışı bir, kalbinin sesine kulak verebilen. Sevilmeyi önemseyen.
Yaratıcılık yeteneği olan, isteklerini direkt olarak açıklayabilen.

2 Ağustos-12 Ağustos
Hoşsohbetli, neşeli, etrafını rahatlatan, vicdanlı.
Para harcamayı seven, kaliteye önem veren, gururlu.
Kimseyi kırmaktan hoşlanmayan, yüce gönüllü.
Gezmekten, araştırmaktan hoşlanan, inanç sahibi, maneviyatı güçlü.
İyi bir sırdaş, güçlü bir dost, yüce gönüllü bir insan.
Başkalarının emri altına girmekten hoşlanmayan, özgürlüğü seven.

13 Ağustos-22 Ağustos
Kendini ortaya koyabilen, savaşçı, enerjik, isteklerini elde edebilen.
Bilinçli, cesur, haksızlıklara boyun eğmeyen. Yeni fikirleri önemseyen.
Girişimci, zeki, nerde ne yapması gerektiğini bilen. Açık sözlü.
Hayatta kalmayı başarabilen. Fiziksel gücü yüksek.
Karşısındaki kişiyi çabucak çözebilen, açık sözlü.
Beklemekten hoşlanmayan, yeni projelere, planlamalara istekli.

23 Ağustos-1 Eylül
Mantıklı, becerikli, akıllı, başkalarıyla kolaylıkla bağlantı kurabilen.
Aşkı önemseyen, sorunlardan pek hoşlanmayan.
Kaliteli ortamlar, elit yerlerden hoşlanan. Cahil insanlardan uzak duran.
Keskin gözlem gücüne sahip, bir bakışta eksiklerini görebilen.
Olayların ardındaki gerçekleri önemseyen ve öğrenmek isteyen.
Çabuk kavrayan, net görmek isteyen, iletişimci.

2 Eylül-12 Eylül
Ciddi bakış açısına sahip, sağlam kararlar vermeye çalışan.
Beklentileri akla ve mantığa uygun, çalışkan ve planlı.
Güven olgusunu önemseyen, yanlış kararlar vermekten hoşlanmayan.
Disiplinli çaba, görev ve sorumluluk bilinci yüksek olan.
Dayanıklı, mesleki konularda yetenekli. Dikkatli konuşan.
Yaşından olgun. Sözleri tutarlı, kabul edilmekten hoşlanan.

13 Eylül-22 Eylül
Yerinde konuşan, güçlü bir kişilik, sevme duygusu gayet yüksek.
Uyumlu, dengeli, akıllı ve gayet çekici.
Aşkta sıcak yürekli, nezaket dolu, güçlü imaj sahibi.
Huzursuzluktan hoşlanmayan, böyle ortamlarda bulunmak istemeyen.
Sosyallikten hoşlanan ama aşırı uçlara kaçmayı sevmeyen.
Öncü, akıllı, iletişimci bir kişilik. Tarafsız düşünebilen.

23 Eylül – 2 Ekim
Lüks, güzellik, kaliteden hoşlanan. Sevgi dolu bir kişilik.
Erkekleri yakışıklı, kadınları çok güzel olan.
Sosyal yönü güçlü, yeni fikirleri seven, hassas yaradılışta
Zevkleri için para harcamaktan çekinmeyen, bu yüzden zorlanan.
Seyahat etmekten hoşlanan, yeni insanlarla tanışmaktan zevk alan
Amaçları bir şekilde gerçekleştirebilecek şansa sahip olan.

3 Ekim-13 Ekim
Başkaları tarafından her zaman ilginç, sıra dışı bulunan, çok çekici
Özgürlüğüne düşkün, kurallarla çevrelenmekten hoşlanmayan
Sosyal ilişkilerini önemseyen, popüler ve girdiği ortamlarda farkedilen
Toplum içindeki yerini önemseyen, farklı bulunmaktan hoşlanan
Kararlarını kendi vermekten zevk alan ve bunda ısrar edebilen.
Günün yenilik anlamındaki tüm akımlarını takip eden, uygulayabilen.

14 Ekim-23 Ekim
Fiziksel ve zihinsel anlamda hızlı ve aktif hareket edebilen. 
Sözleriyle ilgi uyandırabilen, zekasıyla her türlü sorunun üstesinden gelebilen
Aşkta aşırı duygusallık yerine gerektiğinde mantığının sesine kulak verebilen.
Hislerini kağıda dökebilen. İşbirliğini önemseyen, etrafıyla uyumlu özel bir kişilik.
Yenilikleri uygulamaktan hoşlanan, cinselliğine önem veren. 
Cazibeli, aydınlık fikirleri olan, başarmaktan, gelişmekten, büyümekte hoşlanan.

24 Ekim-1 Kasım
Kadınları oldukça çekici, Erkekleri karizmatik. Karşı cins üzerinde gayet etkililer.
Mistizm, bilinmeyenler konusunda meraklı ve bu yönde yetenekleri olabilen.
Dönüşüm, değişim ve her türlü yenilikten hoşlanan. Bunun için gerekirse savaşabilen.
Sözleri keskin kendine güvenli. Doğruluktan hoşlanan. Disiplinli ve güçlü bir karakter.
Gizliliklerine önem veren, başkalarının sırlarını kolayca öğrenebilen.
Güç ve kontrol kurmaktan hoşlanan, sözlerinin dinlenmesini isteyen.

2 Kasım-11 Kasım
Oldukça duyarlı, Romantik ve tutkulu. İdeallerinden ödün vermeyen.
Hayal gücü yüksek fakat hayal ettiklerini hayatında uygulayabilen. Sezgileri yüksek.
Aşkla büyümekten, gelişmekten hoşlanan. Aşkı için her türlü mücadeleye giren.
Başkalarının sorunlarına çare bulabilen, empatisi yüksek, yönlendirme gücü yoğun.
Başkalarıyla yarışabilen, yüksek noktalara er veya geç gelebilecek güçlü bir karakter.
Derinlikten hoşlanan, iş olsun diye dost olmayan, dostuna gerçekten yardım edebilen.

12 Kasım-22 Kasım
Oldukça etkileyici bir kişilik. Haksızlıklar karşısında her türlü mücadeleye girişebilen.
Dürüst ve doğrucu bir insan. Hakikatlerin ışığı altında ilerlemekten yana olan.
Toplumsal vizyonu yüksek, girdiği ortamlarda çekiciliği, duruşuyla kolayca ilgi uyandıran.
Gayet şanslı. Sezgileri inanılmaz güçlü. Olacakları hissedebilen. 
Herhangi bir durum ve olayın ardından kolayca toparlanması bilen. Empati yeteneği güçlü.
Altıncı duyusu çok yüksek. Önsezileri inanılmaz kuvvetli. Vatanına, ailesine çok düşkün biri.

23 Kasım-1 Aralık
Ahlaki özellikleri son derece güçlü. İnanışı, özgüven duygusu gelişmiş, dürüst kişilerdir.
Geniş görüşlü, vicdanlı, değerlerine önem veren, yüksek eğitimden hoşlanan.
İyimser, öngörüşleri doğru çıkan. Gezgin bir ruh, yaşamı derinlemesine yaşamaktan hoşlanan.
Aşkta bağlanma duygusu fazla yüksek olmasa da, sevdiklerine düşkün ve onları koruyan.
Başka insanları bilgisiyle, zarafetiyle büyüleyen. Yol gösteren abilik ablalık yapabilen.
İnsancıl, açık fikirli. Etik değerlere ve kanunlara saygılı. Fazla para harcamayı seven.

2 Aralık-11 Aralık
Çok cesur. İnanmadığı hiçbir şeyi kabul etmeyen. Savaşma dürtüsü yüksek.
Haksızlıklara boyun eğmeyen amaca yönelik hareket edebilenl.
Gayet bağımsız zincirlere tahammül etmeyen. Kimsenin lafıyla hareket etmeyen.
Sadık ve oldukça fedakar. Söz verdiği zaman mutlaka yerine getiren.
Aktif, hızlı ve gözüpek. Cinselliği güçlü, tutkulu, girişimci, istediği kişiye elde edebilen.
Kimi zaman oldukça sabırsız, aceleci davranabilen. Rekabetçi, oldukça tutkulu.

12 Aralık-21 Aralık
Kişilik sahibi, bilgisiyle, tecrübeleriyle insanları kolayca etkisi altına alabilen.
Vizyonu güçlü, sezgi gücü yüksek, anlamaktan, keşfetmekten zevk alabilen.
Duygularını kontrol edebilen, sevilmek ve ilgi görmekten fazlasıyla hoşlanan.
Aşkta kendi isteklerine düşkün. Çekiciliğiyle karşı cins üzerinde fazlasıyla etkili olan.
Yanılmaktan hiç hoşlanmayan. Sanata ve yeni gelişmelere açık. Kendini gayet iyi koruyan.
Yenilgilerden yılmayan, gururlu ve kendini geliştirmesini bilen, hakimiyet kurabilen.

22 Aralık-31 Aralık
Sorumluluk sahibi, ne istediğini bilen, doğru ve yerinde kararlar alabilen bir kişilik.
Disiplinli bir çaba ile her türlü güçlüğün üstesinden gelebilen. Sadık ve güvenilir.
İç gözlem gücüne sahip, yavaş ve emin adımlarla ilerlemekten yana olan. 
Koşullar ve şartlara göre kendini ayarlayabilen uçarılıktan asla hoşlanmayan.
Aşkta güven, saygı ve sevgiye değer veren. Oldukça tutkulu, sevdiğine sahip çıkan.

Liderlik gücü yüksek, organize, iş hayatında parlayabilen. Bazen karamsar olabilen.

Bu konuyu yazdır

  NEDEN ESNERİZ HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?
Yazar: Spiritüeller - 27-01-2017, Saat: 19:30 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Sadece uykumuz gelince mi esneriz? Esneme bulaşıcı mıdır? Aslında esnemenin ve fizyolojisinin ardında yatan gerçek hala tam olarak bilinememektedir.

Önceleri esneme, insanın yorgun olduğu zamanlarda kandaki oksijen miktarını artırmak için vücudun yaptığı bir solunum sistemi refleksi olarak düşünülüyordu. Yapılan deneylerin sonucunda, esnemenin, solunum olayına kısa bir destek verdiği, ancak onun önemli bir fonksiyonu olmadığı tespit edilmiştir.

Hem burnumuzla, hem de ağzımızla nefes alabilmemize rağmen, kapalı ağızla esnemek mümkün değildir. En çok ve sık esnemenin olduğu zaman, sabah uykudan kalkma vaktidir. Ortalama bir esneme 6 saniye sürer.

Sadece insanlar değil, kediler, kuşlar, fareler ve birçok canlı türü de esner. Ancak farklı türlerdeki bu davranış biçimi, aynı fonksiyona yönelik olabilir mi? Örneğin insanların gülme olarak yaptığı yüzdeki kas hareketi diğer bazı canlılarda korkunun ifadesi olabilmektedir.

Yapılan araştırmalarda, hayvanların daha çok dikkat gerektiren bir olayı karşılama sırasında esnedikleri, insanların ise, tersine dış uyanlarda azalma olduğunda esnedikleri saptanmıştır.

Derslerde canı sıkılan öğrencilerin değil de, canı sıkıldığı halde uyumamaya çalışanların daha çok esnedikleri gözlemlenmiştir. Bir diğer görüşe göre de, sınava girecek bir öğrencinin veya yarışa girecek bir atletin çok esnemesinin sebebi, organizmanın kendini sakinleştirmesidir.

Esneme de gülme gibi bulaşıcıdır. Esneyen kişinin yüz hatlarında meydana gelen şekillenmenin, diğer insanlar üzerinde esnemeyi teşvik edici bir etki uyandırdığı tahmin ediliyor. Yani nasıl yemek yiyen bir insanı görünce acıkırsak, onun gibi bir şey.

Esnemenin bulaşıcı olduğunu ileri süren bir görüşe göre ise ilk insanlardan kalma bir davranış olarak esnemekteyiz. İlkel atalarımız akşamları ateşin etrafında topluca otururken grubun lideri tüm dişlerini göstererek esner, oturumu kapatır, artık gecenin başladığı, herkesin sabaha kadar yatması ve hareket etmemesi gerektiği sinyalini verirdi. Grubun diğer üyeleri de esneyerek görüş birliği içinde olduklarını beyan ederlerdi.

Günümüzde bu iş için daha karışık teknolojiler kullanılıyor. Baba televizyonu uzaktan kumanda ile kapatıp koltuğundan kalkıyor. Bu nedenle günümüzde esnemenin hiçbir faydası görülmemektedir ve önümüzdeki bir milyon yıl içinde ortadan kalkacağı sanılmaktadır.

neden_esneriz_h5749.jpg

Bu konuyu yazdır

  11 SAYISI VE İLGİNÇ TESADÜFLER
Yazar: Spiritüeller - 27-01-2017, Saat: 19:23 - Forum: ENTERESAN BİLGİLER - Yorum Yok

-New York City 11 harften olusur
-Afganistan 11 harften olusur
-Ramsin Yuseb (1993 te ikiz kuleleri tehdit eden teroristin adi) 11 harften olusur
-George W. Bush 11 harften olusur
 Bunlar tesaduf olabilir evet, peki ya asagidakiler?

-New york, Amerika'nin 11. eyaleti
-ikiz kulelere carpan ilk ucagin ucus numarasi 11 di
-11 numarali ucus 92 yolcu tasiyordu 9+2=11
-Ucus numarasi 77 olan ve kuleye carpan ikinci ucakta 65 yolcu bulunuyordu 6+5=11
-Olay 9 eylulde yani 9/11 de meydana geldi 9+1+1= 11
-911 ayni zamanda Acil Servis numarasidir 9+1+1=11
-11Eylul yilin 254. gunudur 2+5+4=11
-11 Eylul'den sonra yilin sonuna 111 gun kalir
-Madrid'teki 3/11/2004 te meydana gelen terrorist saldirisi ikiz kulelere olan saldirilardan 911 gun sonra meydana geldi

peki devami sizce tesadufmu?

-Bildiginiz gibi Amerikanin sembolu kartaldir;
.Kuranda (9:11) numarali ayet derki; Arapogullari'ndan biri zalim Kartali uyandiricak.Zalim kartal ofkesini Allah'in topraklarindan(arap topraklari) alicak.Insanlar caresizlik icinde olaylari izlerken bircok insan Kartal'in yaptiklarini sevincle karsilicak.ve en sonunda baris gelcek.(ayet numarasina bakin)

Simdi sira asil ilginc olanda (burası en önemli taraf)

1. Bilgisayarinizda en basitinden yeni bos bir windows .txt (text) veya word dosyasi acin.
2. Icine buyuk harflerle Q33 NY yazin. (bu kulelere carpan ilk ucagin havaalanindaki kapi cikis numarasi)
3. Q33 NY un uzerini kopyaliyormus gibi aydinlatin (highlight)
4. .txt (font size) sayfa ayarlarindan yazinin boyutlarini buyutun ve 48 e ayarlayin
5. ve son olarak yazi cesidini wingdings olarak degistirin

sonuç ne mi gözlerinize inanamıcaksınız.

on-bir-sayi-yol-mns-mkl-mnk.jpg

Bu konuyu yazdır

  KIZILDERİLİ ASTROLOJİSİ
Yazar: Spiritüeller - 27-01-2017, Saat: 18:26 - Forum: Astroloji - Yorum Yok

ŞİFA ÇEMBERİ 

Şifa çemberi, tüm dünyayı içeren bir çemberdir. Kızılderililer barınacak yerlerini kurarken, çadır olsun, kulübe olsun, hepsini çoğunlukla daire şeklinde inşa ederlerdi. 

İnsanın yaşamını doğum- ölüm- yeniden doğumdan oluşan bir çember gibi görürlerdi. Değişik yaşlarda, değişen enerjilerin akışını sağlamak ve kendilerini değiştirebilmek için kendi yaşamlarının çemberlerini tanımayı ve kutlamayı bilirlerdi. Çevrelerinde yaşamın ve zamanın kan dolaşımı ilerlerken, değişen mevsimler gibi varlıklarının değişik dönemlerinden geçeceklerini, bu çemberden kopmanın yaşam ritmini yitirmek, iç ve dış gelişmeyi durdurmak anlamına geleceğini bilirlerdi. 

Eski günlerde yaşamını, çemberin etrafında sürekli dolaşarak geçirmek çok önemliydi. Çemberin çevresinde gezinirken, insan, içinden geçtiği ayları, totemleri, bitkileri ve unsurları tanımalı ve öğrenmelidir. 

Şifa çemberinin özü devinim ve değişimdir. Bu bilgiyi kazanan insanlar yaşam içindeki hareket alanlarını genişletmek isteyeceklerdir. 

Hareket halinde olunduğu sürece, çemberde tutulan yön önemli değildir. Ancak insan çemberde belli bir noktada durur ve ilerlemezse, o zaman gelişimi de önlemiş olur. Böylece yalnız kendi güçlerini engellemekle kalmaz, çevresindekilerin yollarını da tıkar, hareket etmelerini önler. 

İnsan çemberde bir yerden alınacak dersleri aldıktan sonra, zamanı gelince oradan ayrılmazsa, aynı noktadan yararlanacak olan başkalarının gelişme şansını engellemiş olur. 

Bazı insanlar çemberi bir yaşam süresince dönebilir, bazılarınınsa daha fazla süreye gereksinimleri vardır. 

AYLAR ve TOTEMLER 

Doğduğu ay, insanın şifa çemberine giriş noktasını ve madenler- bitkiler- hayvanlar alemindeki başlangıç totemlerini belirler. İnsanlar aynı totemden ve aynı aydan olsalar bile, her zaman ortak özellikleri paylaşmazlar. Herkes, çemberi kendi hızında dolaşır. 

TARİH DÖNEM HAYVAN BİTKİ MADEN KORUYUCU RENK KABİLE BÜTÜNLEŞME 

22 Ara - 19 Ocak Toprağın yenilenmesi Yabankazı Kayın Kuvars Waboose Beyaz Kaplumbağa (toprak) Ağaçkakan 
20 Ocak - 18 Şub Dinlenme ve arınma Su samuru Telli kavak Gümüş Waboose Gümüş Kelebek (hava) Mersinbalığı 
19 Şub - 20 Mart Büyük fırtınalar Puma Sinirotu Firuze Waboose Mavi yeşil Kurbağa (su) Bozayı 
21 Mart - 19 Nis Ağaçların çiçeklenmesi Ala doğan Yabani Hindiba Ateş opal Wabun Sarı Fırtına kartalı (ateş) Karga 
20 Nis - 20 May Kurbağaların dönüşü Kunduz Mavi kamass Krisokol Wabun Mavi, Yeşil Kaplumbağa (toprak) Yılan 
21 May - 20 Haz Mısır ekimi Geyik Civan perçemi Yosunlu akik Wabun Beyaz, Yeşil Kelebek (hava) Wapiti 
21 Haz - 22 Tem Bol güneşli günler Ağaçkakan Yabangülü Kırmızı akik Shawnodese Pembe Kurbağa (su) Yabankazı 
23 Tem - 22 Ağu Böğürtlenlerin olgunlaşması Mersin balığı Ahududu Gröna demir Shawnodese Kırmızı Fırtına kartalı (ateş) Su samuru 
23 Ağu - 22 Eyl Hasat Bozayı Menekşe Ametist Shawnodese Erguvan Kaplumbağa (toprak) Puma 
23 Eyl - 23 Eki Yaban ördekleri Karga Sığırkuyruğu çiçeği Jasper Mudjekeewis Kahverengi Kelebek (hava) Ala doğan 
24 Ekim - 21 Kas İlk soğuklar Yılan Devedikeni Bakır Malakit Mudjekeewis Turuncu Kurbağa (su) Kunduz 
22 Kas - 21 Ara Karlı günler Wapiti Karaçam Obsidyen Mudjekeewis Siyah Fırtına kartalı (ateş) Geyik 

KABİLELER 

KAPLUMBAĞA KABİLESİ- TOPRAK: 
Kaplumbağa kabilesinden olanlar, ilk ve en sağlam unsur olan toprakla ilişkili oldukları için dirençli kişilerdir. Toprak gibi, bu kişiler de dokundukları her şeye yardımcı olmak için çalışırlar. 

KURBAĞA KABİLESİ- SU: 
Kurbağa kabilesinden olan insanlar, hızla akan, değişen ve değiştiren bir unsur olan suya benzeyen özellikler taşırlar. Kurbağa kabilesi insanlarının duyguları tıpkı su gibi her an hareket halindedir. Çevrelerinde olup biten ve içlerinde geçen her şey yüreklerinde güçlü bir biçimde yankılanır. Kurbağa insanları çok duygusal kişilerdir ve kendi duygularına bakmaksızın diğer insanların duygularını paylaşırlar. 

KELEBEK KABİLESİ- HAVA: 
Kelebek kabilesinden olan insanların temel unsuru havadır ve bu insanlar tıpkı çevremizi kaplayan hava gibi sürekli bir dönüşüm ve değişim içindedirler. Hava gibi, dokundukları kişileri nesneleri değiştirme güçleri vardır. Tıpkı beklenmedik yönden esen güçlü bir rüzgar gibi bir anda her şeyi karıştırabilirler. Kelebek insanları bedensel ruhsal ve duygusal olarak sürekli hareket halindedirler. Yaşam enerjileri onları, rüzgar gibi sarar ve yeni düşünceler, duygular getirir. Ancak hızlı ve ani enerji akımları nedeniyle ilgilendikleri konulardan birini gerçekten yakalamaları bazen zor olur. 

FIRTINA KARTALI KABİLESİ- ATEŞ: 
Fırtına kartalı kabilesinden olan insanlar her zaman güneşin parlak ışığına bürünmüş gibidirler. Ateş ve güneş gibi onlar da dokundukları ve ilişki kurdukları her şeyi aydınlatır, temel unsurlarına kadar iner, bunların üstüne gerçekten değerli olanı yeniden yaratırlar. İçlerindeki enerji hiç sönmeyen bir ateş gibi yanar, durur ve çevrelerindekileri de etkiler. Yarattıkları değişiklikler, içlerindeki çekirdeğin gücünden gelen değişikliklerdir. Herhangi bir şeyi değiştirebilmeleri için, o şeyin onların ışıklarının erişebileceği bir yerde bulunması yeterlidir. Fırtına kartalı insanları eylemcidir ve her zaman uğraş verebilecekleri yeni alanlar ararlar. Doğru yolu seçmek için hep içlerindeki ateşin gücüne başvururlar. İç güdüleri çok kuvvetlidir ve bundan yararlanmasını da iyi bilirler. 

kizilderili-astrolojisi.jpg


KABİLELERDE DÖNEMLER 

TOPRAĞIN YENİLENME DÖNEMİ ( YABANKAZI ): Kuvars, gücün simgesi olan bir taştır. Yabankazı insanları kuvars kristalinden, yaşamla ilgili her şeyi açık ve berrak bir biçimde kavramayı ve evrenin tüm enerjisini kendi içlerinden geçirip iletebilme yeteneklerini öğrenebilirler. Yabankazı insanların bitkiler alemindeki totemi, yeryüzünün en eski ve en sık rastlanan ağaçlarından biri olan kayın ağacıdır. Yabankazı insanlarının kayın ağacı gibi görkemli, eski gelenekleri ve unutulmuş bilgelikleri yansıtan bir görünümleri vardır. Yabankazı insanları, doğal enerji akışını önleyen zehirli maddelerden kurtulmak için kayın ağacından hem somut, hem de soyut biçimde yararlanabilirler. Tıpkı kayın ağacı gibi, çevrelerindeki havayı gereksiz titreşim ve sarsıntılardan korurlar, ancak bunun ön şartı her şeyden önce kendi enerji akımlarının düzgün olmasıdır. Bu burcun insanlarında genelde sindirim sistemi rahatsızlığı görülür. Yabankazı insanları tıpkı totemleri gibi uzun uçucudurlar ve ruhsal alanda uzun yollar aşabilirler. Bu nedenle içlerinde büyük güçler biriktirirler. Kaplumbağa kabilesinden oldukları için nesnel dünyaya çok bağlıdırlar. Yabankazı insanlarının rengi, kar rengi olan beyazdır. Beyaz, bu totem insanlarının ulaşmak için çaba gösterebilecekleri en yüksek gelişim düzeyini simgeler. Yabankazı insanları ağaçkakan insanları ile bütünleşir. En iyi anlaştıkları kişiler kendileri gibi kaplumbağa kabilesinden olan kunduz ve bozayı insanlarıdır. Kurbağa kabilesinden puma ve yılan insanları da iyi anlaştıkları burçlardandır. 

DİNLENME VE ARINMA DÖNEMİ ( SU SAMURU ): Bu burcun insanları, madenleri gümüş gibi, herkes tarafından sayılan ve sevilen insanlardır. Tıpkı gümüş gibi yumuşak huylu insanlardır. Gümüş renginin birçok sihirli özelliği olduğu söylenir. Bedenle ruhu birbirine bağlayan şeyin, gümüşi bir kordon olduğuna inananlar vardır. Bazı dinlerde, gökyüzünde altın bir tabaka, onun üstünde ise gümüş bir tabaka bulunduğuna ve gümüş tabakanın aşkın en ince titreşimlerini simgelediğine inanılır. Su samuru insanlarının gizemli yetenekleri olduğu söylenir. Bu burcun insanlarının sezgileri çok güçlüdür. Su samuru insanlarının bitkiler alemindeki totemi telli kavaktır. Su samuru insanları telli kavaktan, kendilerine yumuşak ve uyumlu bir şekilde gelen uyarıları, tıpkı kavağın yaprakları gibi hafif ve tatlı bir ezgiyle çevrelerine yaymayı öğrenebilirler. Totemleri ayrıca tüm rüzgarlara göğüs germeyi ve rüzgar ister alçaktan, ister yüksekten essin, her koşulda kırılmadan esnemek yeteneklerini fark etmelerine yardım edebilir. Kelebek ailesinden olmaları, su samuru insanlarının olumlu özelliklerini daha da artırır. Bu burcun insanları, totemleri gibi sıcak yürekli, yumuşak ve sevecen birer ana babadırlar. Su samuru insanları hemen herkesle çok iyi uyum sağlarlar. Özellikle mersinbalığı insanlarıyla bütünleşirler. Kendileri gibi kelebek kabilesinden olan geyik ve karga insanlarıyla da çok iyi anlaşırlar. Fırtına kartalı kabilesinden olan ala doğan ve wapiti insanları da iyi anlaştıkları burçlar arasındadır. 

BÜYÜK FIRTINALAR DÖNEMİ ( PUMA ): Firuze taşında birçok gizemli gücün saklı olduğu söylenir. Puma insanları da taşları gibi birçok olağanüstü güce sahiptirler. Bu insanlarda bir tür doğal ilaç hazinesi saklıdır ve onun yardımıyla yaşamın ve evrenin çeşitli gizemlerini çözebilirler. Puma insanlarının bitkiler alemindeki totemi, şifalı bir bitki olan sinirotudur. Puma insanlarının uğur rengi firuzedir. Mavi, göğün ve duygusal isteklerin simgesidir. Arayış içinde olan, duyguları güçlü, kendi kendisiyle mücadele eden ve melankoliye yatkın bir insan rengidir. Lekesiz saf bir mavi, çıkarsız, sanatsal ve ruhsal duyguların simgesidir. Doğru yolu arayan bir insanın rengidir mavi. Totemi puma olan insanların bu soylu hayvana benzeyen birçok özellikleri vardır. Bu insanlar da, sık sık çevrelerince anlaşılmadıkları duygusuna kapılarak kendi düşünce ve ruh dünyalarının doruklarına çekilirler. Kurbağa kabilesi insanları, duyguların nehir gibi değişen akımını sürekli algılarlar. Kurbağa kabilesinden olmalarının olumlu yanı, evrenin yaratıcı ve birleştirici güçlerini bilmeleri, onlarla birlikte akabilme yeteneğine sahip olmalarıdır. Puma insanları, bozayı insanlarıyla bütünleşirler. Kurbağa kabilesinden olan ağaçkakan ve yılan insanlarıyla iyi anlaşırlar. Kaplumbağa kabilesinden kunduz ve yabankazı insanları da iyi anlaştıkları burçlar arasındadır. Geyik insanlarına dikkat etmelidirler. 

AĞAÇLARIN ÇİÇEKLENME DÖNEMİ ( ALA DOĞAN ): Opal, umut sembolü sayılır, üstünde bu taşı bulunduranların görünmez olacağına inanılırdı. Ala doğan insanlarına, taşları gibi, sözcüğün somut ya da anlamıyla sıcak ve sürekli bir gerilim olduğu yerlerde rastlanabilir. Bu burcun insanları sıcağı ve güneşi severler. Yoğun hareket olan yerlerden, ruhsal, fiziksel duygusal enerjilerinin böyle yerlerde zorlanmasından hoşlanırlar. Ala doğan insanları tıpkı taşlar gibi, ufukta beliren her yeni düşünce için bir umut kaynağıdırlar. Düşünceleri yaşama geçirmekte bir katalizör rolü oynarlar. Ala doğan insanlarının bitki totemi yabani hindibayı hemen herkes tanır. Ala doğan insanları daldan dala atladıkları için, yabani hindiba gibi her yerde belirmek huyları vardır. Ala doğan insanlarının yaşam alanı gökyüzüdür. Doğuştan gelen bir iyimserlikleri, güçlü bir istemleri, işleri istedikleri biçime getirme konusunda korkunç bir dirençleri vardır. Ala doğan insanlarının uğur rengi sarıdır. Bu renk, onların aydın niteliklerini kullanmalarına ve düşüncelerini bilgiye dönüştürmelerine yardım eder. Aynı zamanda karşılaştıkları insanlara ve nesnelere karşı açık olmalarını sağlar, yapılarından gelen neşe, sağlık ve ruhsal iyimserliklerini daha da güçlendirir. Doğuştan arkadaş yanlısı ve iyi geçinilen kişiler oldukları için, hemen herkesle çok kolay anlaşabilirler. Ancak kendileri gibi fırtına kartalı kabilesinden Mersinbalığı ve Wapiti insanlarıyla daha çabuk dost olabilirler. Kişisel bütünleşmelerini karga insanlarında bulurlar. 

KURBAĞALARIN DÖNÜŞ DÖNEMİ ( KUNDUZ ): Krisokol mavi parlaklığı ve topraksı görünüşü nedeniyle, yeryüzü ve gökyüzü güçlerini birleştiren bir taş olduğu inancı yaygındır. Kunduz insanları maden totemlerinden, yeryüzü ve gökyüzü güçlerini birleştirmeyi öğrenebilirler. Kunduz insanlarının bitki totemi yalnızca Kuzey Amerika'da görülen mavi kamass çiçeğidir. ( quanash ) Mavi kamass çiçeği, yalnızca güzelliğiyle değil, dengeli bir besin kaynağı olarak da yüzyıllar boyunca Kızılderililerin yardımcısı olmuştur. Kunduz insanları totemleri gibi yakınlık kurdukları insanları ve nesneleri dengelerler. Kendi kökleri çok derinlere uzandığı için, insanlara ve projelere sağlam bir dayanak oluştururlar. Herkese yaşam gücü ve tadı verirler. Kunduz insanlarının rengi, derin mavidir. İçten gelen bir barış özlemini, mutluluktan kaynaklanan fiziksel ve ruhsal hoşnutluğu, huzuru simgeler. Bu burcun insanları, totemleri gibi, rahatları, huzurları ve güvenlikleri için, çevrelerini güçlü bir biçimde değiştirirler. Kunduz insanları yılan insanlarıyla bütünleşirler. Kaplumbağa kabilesinden yabankazı ve bozayı insanlarıyla da iyi anlaşırlar. Kurbağa kabilesinden puma ve ağaçkakan insanları da iyi anlaştıkları burçlar arasındadır. 

MISIR EKİMİ DÖNEMİ ( GEYİK ): Yosunlu akik iyileştirici gücü olan bir taştır. Geyik insanları, kullanmayı ve geliştirmeyi öğrenirlerse taşları gibi iyileştirici güçlere sahiptirler. Taşları gibi çevrelerindeki insanların gözünü ve gönlünü okşayan bir etki yaratırlar. Geyik insanlarının bitki totemi olan civan perçemi, güzel görünüşlü, yararlı, çok kullanışlı ve verimli bir bitkidir. Civanperçemi gibi bu burcun insanları da, çok yönlü yararlı, yaşadıkları dünyaya neşe, güzellik saçmak isteyen kişilerdir. Totemleri gibi onlar da birlikte çalıştıkları insanların gözlerinin açılmasına, çevreyi daha iyi kavramalarına yardımcı olurlar. Kelebek ailesinden olmaları uçarı özelliklerini daha da güçlendirir. Geyik insanlarının rengi beyaz ve yeşildir. Bu beyaz, her olanağa ve değişime açık olan boşluğun henüz biçimlenmemiş şeylerin beyazıdır. Tıpkı beyazın gökkuşağının tüm renklerini içermesi gibi, geyik insanları da içlerinde sayısız olanak taşırlar. Yeşil, doğanın, iyileşme ve yenilenmenin yeşilidir. Geyik totemin insanları, akıllı, araştırıcı ve yaratıcı kişilerdir. Bu burcun insanları her burçtan insanla kolayca anlaşabilir. Kendileri gibi kelebek kabilesinden olan karga ve su samuru insanlarıyla ve fırtına kartalı kabilesinden olan ala doğan ve mersinbalığı insanlarıyla daha iyi anlaşırlar. Fırtına kartalı kabilesinin üçüncü temsilcisi olan Wapiti insanlarıyla bütünleşirler. 

BOL GÜNEŞLİ GÜNLER DÖNEMİ ( AĞAÇKAKAN ): Kırmızı akik yürekten gelen sevginin ve aşk ilişkisinin simgesiydi. Üzerinde bu taşı bulunduranların yüreklerinin sağlam, duygularının tüm sevgilere açık olacağına inanılırdı. Ağaçkakan insanları, taşları gibi çevrelerini ve özellikle evlerini süsleyip döşemek isterler. Taşları gibi yeni düşünce ve duygulardan çabuk etkilenirler. Ağaçkakan insanları taşları gibi sözcüğün soyut ve somut anlamında kanla ilişkilidirler. Ağaçkakan insanlarının bitki totemi, yabangülüdür. Bitki totemlerinden, yaşam enerjileri düzgün aktığı sürece, çok çeşitli olanaklara sahip olduklarını öğrenebilirler. Güller gibi onlar da güzel insanlar olabilirler ve hem güzel hem yararlı olarak diğer insanları etkileyebilirler. Ağaçkakan insanlarının rengi pembedir. Bu henüz olgunlaşmamız bir pembe, ya da evrensel aşkın pembesi olabilir, bunun türü o insanın gelişme düzeyine bağlıdır. Ağaçkakan insanlarının taşkın duygusallığı, kurbağa kabilesinden oldukları için daha da yoğundur. Bu burcun insanları tıpkı totemleri gibi yaşam içinde diledikleri şarkıyı çalıp söylemelidirler. Ancak özledikleri ezgiyi çalacak dengeye kavuşmak için, her şeyden önce korunaklı bir yuvaya gereksinimleri vardır. Ağaçkakan insanları kendileri gibi kurbağa kabilesinden olan puma ve yılan insanlarıyla iyi anlaşırlar. Kaplumbağa kabilesinden olan bozayı kunduz insanlarıyla iyi bir uyum sağlarlar ve yabankazı insanlarıyla bütünleşirler. 

BÖĞÜRTLENLERİN OLGUNLAŞMA DÖNEMİ ( MERSİN BALIĞI ): Mersinbalığı insanlarının ikinci totemi dünyanın en sert madenlerinden olan demirdir. Tıpkı madenleri gibi birçok çeşitli ve değişik görünümlerde rastlanabilir, ama hepsinin kolayca fark edilen bazı ortak özellikleri vardır. Mersinbalığı insanları gröna gibi genellikle iyi yürekli, duyarlı kişiler olarak dikkati çekerler. Bu insanların soylu, cinsel enerjilerinin güçlü olduğu söylenir. Maden totemleri gröna dan bu enerjiyi dengede tutmasını öğrenmelidirler. Bu insanların demir toteminden gelen belli bir sertlikleri, aynı zamanda yaşamda kazandıkları deneylerle sertleşme yetenekleri vardır. Bitki totemi, çilekgillerin seçkin ve sevilen bir temsilcisi olan ahudududur. Mersinbalığı insanlarının topluluk içinde göze çarpma ve sevilen kişi olma özellikleri bitki totemlerinin etkisiyle daha da güçlenir. Bu insanların çevreye yaydıkları izlenimle, dış görünüşlerinin altında gizlenen şey bambaşkadır. Mersinbalığı insanlarının uğurlu rengi, olgunlaşan ahududuların, değerli gröna taşının kırmızısıdır. Bu renk büyük bir fiziksel enerjinin yaşamla dolup taşan güçlü bir sistemin ve doğal güçlerin simgesidir. Mersinbalığı insanları genellikle bunların tümüne sahiptirler. Kırmızı renk, bu burcun insanları için hem bir onay, hem de bir uyarıdır. Hayvan totemleri gibi mersinbalığı insanları da bulundukları her suda egemenlik kurmak isterler. Bu burcun insanları, su samuru insanlarıyla bütünleşirler. En iyi anlaştıkları burçlar, kendi kabilelerinden olan ala doğan ve Wapiti insanlarıdır. Kelebek kabilesinden olan karga ve geyik insanlarıyla da iyi anlaşırlar. 

HASAT DÖNEMİ ( BOZAYI ): Ametist, sağlıklı insan mantığının, adaletin ve cesaretin simgesi olarak görülür. Bu ayda doğan insanların zekası, diğer aylarda doğanlardan daha keskindir. Ametist gibi onlar da kendilerini ve arkadaşlarını alkolizm, kötümserlik gibi aşırılıklardan koruyabilirler. Taşları gibi başkalarının ruhsal dengelerini bulmalarına, iç ve dış güçlerinin uyum sağlamasına yardımcı olurlar. Bu totemin insanlarının rengi erguvandır. Bu renk, insanı evrenin yaşamsal ve yaratıcı güçlerini tümden kavramaya götürebilen inancın, ruhsal acı ve aydınlanmanın rengidir. Hem deneyden geçmiş bir idealizmi, hem de ruhsal alanı simgeler. Bozayı insanları bu renkten, aydınlanmanın doruklarını ve tırmanırken önlerine çıkabilecek derin çukurları öğrenirler. Bozayı insanları çok eylemci ve gerçekçi kişilerdir. Bu özellikleri kaplumbağa kabilesinden oldukları için daha da güçlüdür. Bu insanların bitki totemi, insan yüreğinin ince titreyişine benzetilen, zarif bir orman çiçeği olan menekşedir. Bitkileri gibi onların da, çevrelerindeki insanların düşünce dünyalarının gizli derinliklerine sızabilme özelliği vardır. Bozayı insanları kışın, totemleri gibi daha yavaş bir tempoya girerler. Bozayı insanları kendileri gibi kaplumbağa kabilesinden olan yabankazı ve kunduz insanlarıyla ve kurbağa kabilesinden olan ağaçkakan, yılan ve puma insanlarıyla iyi anlaşırlar. Puma insanlarıyla bütünleşirler. 

YABAN ÖRDEKLERİ DÖNEMİ ( KARGA ) : Tüm jasper taşlarının sahibine bereket getirdiği ve bu taşlarda hem toprak enerjisinin bulunduğu, hem bu enerjiyi çektiği inancı yaygındır. Karga insanları, taşları gibi o andaki durumlarına, havalarına göre çok değişik biçimlerde görünebilirler. Jasper gibi çok değişik mistik özellikler taşırlar. Jasper gibi aranır ve sevilirler, çünkü çok candan insanlardır. Karga insanları, yapıları ve kelebek kabilesinden olmaları nedeniyle, toprak enerjisini özümsemeye, toprakta daha iyi kök salmaya uğraşmalıdırlar, böylece yaşamdaki görevlerini daha iyi yerine getirebilirler. Karga insanlarının uğur rengi olan kahverengi, yaz boyunca süren gelişme döneminde bütün varlıklara güç veren, şimdi yaklaşan dinlenme ve arınma dönemine hazırlanan sonbahar toprağını simgeler. Bu renk, insanların toprağın ve soyut alemin güçlerini kendi benliklerinde birleştirmelerine yardımcı olur. Kök salmanın ve bu dünyada kararlı bir biçimde davranırken, öte yana geçerek daha yücelere ulaşmaya hazırlığın rengidir. Bu burcun insanlarının bitki totemi olan sığırkuyruğu çiçeği çok yönlü ve şifalı bir bitkidir. Bitki totemlerine bakarak karga insanları çok yönlü ve yararlı yeteneklerini, her zaman hareketli olma ve kendini değiştirme özelliklerini öğrenebilirler. Karga totemi çelişkinin simgesidir. Karga insanlarının duygu dünyası da bu çelişkilerin benzersiz bir örneğidir. Karga insanları totemleri gibi son derece temkinlidirler. Karga insanları kelebek kabilesinden olan su samuru ve geyik insanlarıyla iyi anlaşırlar. Fırtına kartalı kabilesinden olan ala doğan, mersinbalığı ve wapiti insanları da iyi anlaştıkları burçlar arasındadır. Fırtına kartalı kabilesinin kanatlı temsilcisi ala doğan insanlarıyla bütünleşirler. 

İLK SOĞUKLAR DÖNEMİ ( YILAN ): Bakır madeni dünyanın her yöresinde bulunur. Malakitin her türlü enerjiyi, bu arada psişik enerjiyi özümseme gücünü artırdığı öne sürülür. Yılan insanları taşlarından, ilişki kurdukları şeyleri dönüştürme yeteneğini öğrenebilirler. Bakır gibi yılan insanları da bulundukları alanlarda değişim yaratma özelliğine sahiptirler. Bu insanların malakit gibi özel ruhsal güçleri vardır. Ruhsal seslere karşı çok duyarlıdırlar, en ince enerji biçimlerini bile algılayabilirler. Ruhsal alanda güçlü bağları olduğu için nesnel özeleştiri onlar için kaçınılmazdır. Yılan insanlarının bitki totemi devedikenidir. Bu bitkinin iç organları güçlendirdiğine her türlü ağrı ve acıyı kestiğine de inanılırdı. Yılan insanları bitkileri gibi ruhsal duygusal olarak inanılmaz yüksekliklerle derinlikleri yaşayabilirler. Yılan insanları devedikeninden toprağa sımsıkı bağlanmayı öğrenebilir. Yılan insanlarının uğurlu rengi turuncudur. Batan güneşin parlak turuncusu olan bu renk, deneyle ya da öğrenimle elde ettiği bilgileri kullanmayı, beceren canlı ve aydın kişilerin simgesidir. Bu renk, o insanların ruhsal ve bedensel alanı kavrayıp, üstün mantığını, daha alt düzeydekileri yönlendirmede kullandığını gösterir. Aydın yapılı olan bu kişiler yaşamı ve yaşamın öğrettiği dersleri gözlemleyerek gerek kendi yaşamlarında, gerekse başkalarına yardımcı olurken kullanabilirler. Kurbağa kabilesinden olmaları, hırçınlıklarını biraz yumuşatır, aydın yönlerinin engellendiği bazı duyguları tatmalarını sağlar. İlk soğuklar ayında doğan insanlar, totemleri gibi gizemli bir havaya bürünme eğilimindedirler. Başkalarına açılmaları için çok zaman gerekir ve açılsalar bile yine de en derin duygularını kolay kolay açıklayamazlar. Yılan insanlarının en iyi anlaştıkları burçlar aynı kabileden olan puma ve ağaçkakan insanlarıdır. Kaplumbağa kabilesinden olan yabankazı kunduz ve bozayı insanlarıyla de iyi anlaşırlar. Kunduz insanlarıyla bütünleşirler. 

KARLI GÜNLER DÖNEMİ ( WAPİTİ ): Wapiti insanlarının madeni olan obsidiyen " volkan camı " olarak da bilinir. Obsidiyen'in temel maddesi toprak ananın bağrında yattığı için bu taşın, insanları toprak enerjisine bağlayan bir güç taşıdığına, bu güce saygı duymayı ve yararlanmayı öğrettiğine inanılır. Wapiti insanları taşları gibi parlak, saydam yapılı kişilerdir. Yeni bir işe, yeni bir duruma alışmakta zorluk çekerler. Wapiti insanları taşları gibi başkalarının düşüncelerini okuma yeteneğine sahiptirler. Çevrelerindeki insanları, nesnel ve ruhsal her alanda, hissettikleri tehlikelere karşı korurlar. Wapiti insanlarının bitki totemi iğne yapraklı ağaçlardan bir tür olan karaçamdır. Wapiti insanları ağaçları gibi yumuşak ama güçlüdür. Wapiti insanlarının uğurlu rengi yeryüzünü örten gecenin siyahıdır. Gecenin siyahı, her şeyi yeniden doğurabilecek, her şeyi gizleyen ve örten siyahtır. Bu siyah aracılığıyla Wapiti insanları içgüdülerinin ve varlıklarının derinliklerinden gelen bilgileri yüzeye çıkararak yaşamlarına yön verebilirler. Onların siyahı, zamanın önünde giden, tüm gizemleri açıklayabilecek siyahtır. Bu burcun insanları totemleri gibi soylu bir izlenim yaratırlar. Gururlu ve dik bir duruşları, saygı ve sevgi uyandıran bir havaları vardır. Totemleri gibi bu insanlar da, ruhsal alanlarda ve diğer konularda yükseklere tırmanmak için uğraşırlar. Wapiti insanları fırtına kartalı kabilesinin diğer üyeleri olan ala doğan ve mersinbalığı insanlarıyla anlaşırlar. Kelebek kabilesinden olan su samuru, geyik ve karga insanları da iyi anlaştıkları burçlardır. Geyik insanlarıyla birbirini bütünlerler.

Bu konuyu yazdır

  VÜCUDUNUZ HAKKINDA ŞAŞIRTICI 29 BİLGİ
Yazar: Archilles - 27-01-2017, Saat: 10:57 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

İnsan vücudunun ne kadar şaşırtıcı bir sistem olduğunu zaten bugüne kadar çeşitli kereler görüp duyma fırsatınız olmuştur. Bu karmaşık sistemin hepimizi çok şaşırttığı bir gerçek, ancak vücut bizi her geçen gün biraz daha şaşırtmaya devam ediyor.

1. İnsan kalbi yerinden çıkarıldığında bir süre daha atmaya ve etrafındaki havadan oksijen almaya devam eder çünkü kendi elektrik sistemine sahiptir

2. Mide asidi o kadar güçlüdür ki vücudunuz her 3-4 günde bir midenizin iç katmanını baştan aşağı yeniler.

3. İnsan burnu 50.000 kokuyu tanır ve hatırlar, neredeyse köpek burnu kadar güçlüdür

4.Vücudunuzda 96.000 km uzunluğunda kan damarı vardır. Bu uzunluk Ekvator'un çevresinde 2.5 tur atabilir

5. Kalbiniz her gün bir kamyonu 32 km götürmeye yetecek enerji üretir. Ömür boyunca ürettiği enerji ile bir kamyon aya gidip geri dönebilir6. 70 yıllık ömrü boyunca bir insan kendinden ortalama 48 kilo deri döker

6. 70 yıllık ömrü boyunca bir insan kendinden ortalama 48 kilo deri döker

7. Havanın açık olduğu bir gece gökyüzüne bakarsanız Andromeda galaksisini görebilirsiniz, bu gözlerinizin küçücük bir ışık huzmesini yakalayabilecek kadar hassas ve güçlü olduğu anlamına gelir zira bu komşu galaksi 2,5 milyon ışık yılı uzaklıktadır

%25C4%25B0nsan-V%25C3%25BCcuduyla-%25C4%...lgiler.jpg


8. 80 desibel gücünde horlamak mümkündür. Bu seviye bir beton kırıcı hava tabancasının yanında uyumak ile eşdeğerdir. 85 desibelin üzerindeki gürültü seviyeleri insan kulağı için zararlı kabul edilmektedir

9. Bir insan ömrü boyunca 25.000 metreküp hacminde iki yüzme havuzunu dolduracak kadar tükürük üretir

10. Uyanık olduğunda beyniniz bir ampulü yakmaya yetecek kadar elektrik üretir

11. Kemikleriniz aynı ebattaki çelikten daha güçlüdür, buna karşın çelikten 4-5 kat daha hafiftir ve çelikten bile güçlü olan kemiklerinizin %31'i sudur

12. İnsan gözü dijital bir kamera olsaydı, 576 megapiksel olurdu. Piyasada bulabileceğiniz en gelişmiş 80 megapiksel DSLR'nin fiyatı 34.000 dolardır. Ayrıca uzmanlar insan gözünün 10 milyon farklı rengi ayırt edebildiğini tahmin etmektedir

13. Kılıf içerisinde olmasaydı tüm hücrelerinizde yer alan DNA dünyadan Plüton'a gidip geri gelecek kadar esneyebilirdi

14. Ömrünüz boyunca, beyninizin uzun dönem hafızası 1 kuadrilyon (1 milyon x milyar) ayrı bit bilgiyi tutabilir

15. Ortalama bir insan ömründe, kalp yaklaşık olarak 1.5 milyon varil - 200 tankeri doldurmaya yerecek kadar - kan pompalar

16. Vücudunuz saatte 180 milyon kırmızı kan hücresi üretir

17. Hamilelik süresince, eğer annede organ hasarı ortaya çıkarsa, rahimdeki bebek hasarlı organı onarmak için kök hücre gönderir

18. Bir adım atmak için 200 kas çalışır

19. Tek bir hücrede 6 milyar DNA bulunur

20. Bir insan hiç yemek yemeden 2 ay yaşayabilir

21. Tat alma reseptörleri sadece dilinizde bulunmaz, aynı zamanda midenizde, ince bağırsağınızda, pankreasınızda, akciğerinizde, anüste, testislerde ve beyinde de tat alma reseptörleri bulunur

22. Hafızanıza yeni bir şey kaydettiğinizde beyindeki nöronlar arasında yeni bir fiziki bağ oluşturulur. Her yeni kayıt ile beyninizde fiziki bir değişim yaşanır

23. Beyin hücreleriniz ölmeye başlamadan önce oksijensiz 5-10 dakika hayatta kalabilirsiniz

24. Beyninizin %60'ı yağdan oluşur

25. Uzun süreli açlık durumunda insan beyni son bir kurtuluş çaresi olarak kendi kendini yiyecektir

26. Fobiler kalıtımsal olabilir

27. Belli uyaranlara karşı önceden otomatik olarak programlanmış şekilde vermiş olduğunuz tepkilere duygu denir. Yüzünüzü bir duyguyu yansıtacak şekilde değiştirdiğiniz zaman o duyguyu yaşamaya başlarsınız

28. insan gözü her defasında yalnızca görüş alanınızdaki küçük bir alanı görebilir, bunları tek bir resim haline geiterbilmek için saniyede 2-3 seğirme (hızlı, otomatik göz hareketi) gerçekleştirir

29. - Beyniniz kendisini aşırı yüklenmeden ve duygusal çöküntülerden korumak için bildiklerini unutur, bu yeni bilgileri daha kolay ve hızlı öğrenmenizde size yardımcı olur

Bu konuyu yazdır

  DÜNYA'YI KORUYAN GÖRÜNMEZ ALAN
Yazar: Archilles - 27-01-2017, Saat: 10:31 - Forum: BİLGİ PAYLAŞIMI - Yorum Yok

Bu koruyucu alan gezegenimizi direkt olarak Dünyaya doğru gelen güneş dalgalarından korurken, Dünyayı zararlı kozmik radyasyondan koruyan bir bariyer olarak davranıyor.
MIT’teki bilim adamları gezegenimizi koruyan görünmez bir alan olduğunu keşfettiler. Bu gizemli görünmez alan bilim kurgu filminden bir şeye gibi görünüyor.
Atmosferimize giren zararlı kozmik radyasyonu engelliyor ve ilk kez Dünyanın 11,000 km üzerinde Van Allen radyasyon kuşağı yörüngesinde olan iki NASA uzay aracı tarafından fark edildi.
Earth-Force-Field-700x325.jpg
Bu görünmez kuvvet alanı Dünyanın atmosferinin en yüksek katmanından gelen son derece radyoaktif elektronları bloke ediyor. NASA’dan gelen bilgiye göre, bu “yüksek enerjili” elektronlar çok saldırgan ve uzayda ışık hızına yakın hızda hareket ediyor. Bunlar çok tehlikeli, çünkü uydudan uzay aracına kadar temas kurdukları her şeyi kızartabilirler.

Bu alan hakkında daha fazla bilgi edinmek için, NASA iki uzay roketi fırlattı, bu elektronları araştırmak ve uzaya gönderilen astronotların ve ekipmanın güvenliğini artırmak istiyorlar.
NASA, Dünyanın manyetik alanının bu parçacıkları gezegenimize doğru çektiğini ifade ediyor. Ancak, daha önce hiç belirlenmemiş olan görünmez koruyucu alan sayesinde gezegene 10,000 kilometreden daha yakın yaklaşamıyorlar.

Bilim adamları bu esrarengiz alanın düşük frekanslı elektromanyetik alanlar prensibinde işlediğine inanıyorlar, ama kaynağı hala bir gizem.

MIT’teki bilim adamları bu gizemli kutunun kaynağı ile ilgili bir kaç teoriyle geldiler. İlk düşünce bunun Dünyanın manyetik alanı ile ilişkili olduğu idi, ama daha sonra bariyerin Dünyanın manyetik alanı %30’a düştüğü zaman bile var olduğunu buldular.
Örneğin, Güney Amerika üzerinde Dünyanın manyetik alanının bariyerinin önemli miktarda düşük olmasına rağmen, Dünyayı zararlı kozmik radyasyondan eşit derecede koruduğunu not ettiler.

Araştırmacılar devam ettiler ve en muhtemel olarak bariyerleri kaynağının gezegende uzun – menzilli radyo dalgalarının varlığına bağlı olduğunu buldular. Ama, dalgaların nötr elektronlar ile reaksiyona girmeye eğilim gösterdiklerini ve ultra göreli parçacıklara karşı savaşta faydalı olmadıklarını kavradıktan sonra yine yanıldılar. Araştırmalarına devam ettiler ve engelin muhtemelen gezegenimizin üst atmosferinde gerçekleşen “plazmasferik tıslama” olarak bilinen fenomenden dolayı yaratıldığını buldular.

Bu fenomen tehlikeli şekilde hızlı hareket eden parçacıkların hareketini geri püskürtür, onları gezegenimizin manyetik alanının hatlarından birine paralel yola yönlendirir, bu nedenle bunlar atmosfere düşer ve nötr yüklü parçacıklar ile çarpışır, en sonunda yok olurlar.

Bu konuyu yazdır

  GELECEĞİ ÖNCEDEN GÖRMEK
Yazar: Archilles - 27-01-2017, Saat: 10:16 - Forum: PARAPSİKOLOJİ GENEL - Yorum Yok

Premonisyon - Prekognisyon - Postkognisyon

Prekognisyon meydana gelecek olaylarin önceden paranormal olarak algilanmasi fenomenine Parapsikoloji'de verilen addir.

Prekognisyon ile Premonisyon arasindaki fark, prekognisyonun özel bir olay hakkinda açik bir bilgi içermesine karşilik, premonisyonda meydana gelecek olayla ilgili yalnizca belli belirsiz bir hissetmenin sözkonusu olmasidir. Parapsikologlar geleceği bilme fenomeninin gerçek olduğunu, bu fenomenin gerçekliğinin sayisiz vakalarla ortaya konmuş olduğunu kabul etmekle birlikte ve bu fenomeni laboratuvar koşullarinda deneysel olarak inceleyip sonuçlari siniflandirmakla birlikte, fenomenin nasil oluştuğu ve nedeni konusuna bir açiklama getirememektedirler. Prekognisyon fenomeni, büyük çoğunluğu geleceğin önceden düzenlenmiş olamayacağini savunan Parapsikologlar arasinda geleceğin önceden düzenlenip düzenlenmemiş olmasi konusunda bir görüş ayriliğina neden olmuştur. Bu konu, Fatalizm’e karşi çikan Neo-spiritüalist görüşte, geleceğin geçmişte yapilan iradi hareketlerin sonuçlari olarak nedensellik kuralinca kismen belirlenmiş ve insanin iradi hareketleriyle mukadderatini her an belirlemekte olduğu düşüncesiyle açiklanmaktadir.

Parapsikolojik araştirmalara göre, prekognisyon medyumluğunun kapsamindaki fenomenlerin oluşum biçimleri içinde, % 60’ini haberci rüyalar, % 40’ini ise uyanikken kendiliğinden görülen vizyonlar, işitsel halüsinasyonlar, aniden zihinde çakan düşünceler, trans sirasinda alinan duyumlar veya bilme duygusu biçiminde ortaya çikan medyumluk oluşturmaktadir.

Parapsikolojik istatistikler prekognitif duyumlarin büyük kisminin genellikle ilk 48 saat içinde olacak olaylara ilişkin olduğunu göstermektedir. Aylar veya yillar sonra olacak olaylara ilişkin prekognisyonlarin sayisi çok azdir. Yine Parapsikolojik istatistiklere göre, prekognisyon fenomenlerinin % 80’lik kisminda, fenomene konu olan kişiler ile prekognitif duyumu alan kişi arasinda duygusal bir bağ (eş, aile bireyi, dost vs.) olduğu görülmüştür. Bu bağin mevcut olmadiği % 20’lik kisim ise genellikle büyük, önemli felaketlere (uçak düşmesi, deprem, önemli birine suikast girişimi vs.) ilişkin duyumlardir.

Premonisyon

Premonisyon, meydana gelecek olaylari akla dayali bir nedeni olmayan bir huzursuzluk, bir gerginlik, bir kaygi vb. gibi duygu halleriyle belli belirsiz bir biçimde hissetme fenomenine Metapsişik’te verilen addir. Parapsikoloji'de ise bu tür fenomenler için daha ziyade “felaket belirtisi” terimini kullanilir. Bu paranormal fenomen Türkçe'de önsezi olarak bilinir. Premonisyonlarin daha ziyade felaket, ölüm, tehlike gibi, olumsuz sayilan olaylardan önce belirdiği görülmektedir.

Postkognisyon

Postkognisyon, kişinin geçmişte kendisinin bulunmadiği bir olayi paranormal olarak algilamasi fenomenine metapsişikçiler ve parapsikologlar tarafindan verilen addir.

Retrokogkisyon da denilen Postkognisyon fenomeni ruhçulara göre şu üç şekilde gerçekleşebilir:

Kişinin ya da medyumun bedensiz varliklardan bilgi almasi.
Kişinin ya da medyumun geçmişteki olayda yer almiş varliğin “serbest hafiza” kayitlarindan yararlanmasi.

Geçmişteki olayda yer almiş kişinin biraktiği imaj yüklü vibrasyonlarin hassas bir kişi ya da medyum tarafindan algilanmasi.

Psişik kriminolojide, psişik arkeolojide ve kayip eşyalarin yerinin bulunmasinda postkognisyon medyumlarindan yararlandiği ileri sürülür. Bazi psikometri medyumlari ayni zamanda postkognisyon medyumudur. Postkognisyon teozofik literatürde “akaşik okuma” ya da “akaşik kayitlari okuma” olarak adlandirilir. 

uykuda_gelecegi_gormek_mumkun_mu_h1536_556ff.jpg

Bu konuyu yazdır

  KRYON - İNDİGO ÇOCUKLAR
Yazar: Archilles - 26-01-2017, Saat: 18:21 - Forum: KRYON - Yorum Yok

En son potansiyel, dünyada ilk kez var olan yeni bir enerjiyle ilgilidir. Bu daha evvel sözünü ettiğimiz İndigo çocuklardır. İnsan kılığına bürünmüş meleklerin insanın evrimini kolaylaştırmak için gezegene getirdiği barış potansiyelinden söz ediyoruz. Bazılarının kafası İndigo çocukların kim olduğu konusunda karışmıştır. Bu çocuklar yeni bir insan bilincini, huzur ve barışı temsil etmektedir. Binlerce yıldır eski enerjide tanık olduğunuz güç, açgözlülük, kıskançlık gibi insan nitelikleri karanlık bir düalitenin parçasıdır. 

[b]wow-indigo-child-640x372.jpg[/b]

Eğer düalite dengesinin değiştiğini görebilseydiniz bunu anlardınız. Eğer bu çocukların çok özel olduğunu düşünüyorsanız bir de onların çocuklarına bakın! Biyologlar onların gen haritasını çıkardıklarında DNA’larının farklı olduğunu görecekler. Bili İndigoların çocuklarının bağışıklık sisteminin güçlendiğini fark edecek, kolayca yakalandığınız hastalıklara onların yakalanmadığını keşfedecektir. Bu çocukların üstünlüğünün nereden kaynaklandığını merak ediyorsanız söyleyeyim. Sizden kaynaklandı sevgili varlıklar, 1962 ile 1987 yılları arasında meydana gelen değişimden kaynaklandı.

Bu konuyu yazdır

  KÖKLÜ DEĞİŞİM YAPABİLMEK
Yazar: Archilles - 26-01-2017, Saat: 18:13 - Forum: RAMTHA - Yorum Yok

Şahane günler geliyor. Vals biter bitmez Süper Bilinçle birlikte o günler gelecek. Gri Valsçiler de giderek çılgınlaşıyorlar, çünkü tempo hızlanıyor, davranışları her geçen gün biraz daha sertleşiyor. Ama şunu bilin ki, hedeflerine ulaşmak için acele etmeleri ve olayları zorlamaları Süper Bilincin gelmesini hızlandırıyor. Çünkü boşluk kendi üstüne çöktüğünde Süper Bilinç, Tanrının şanı ve göklerin ordusu gelecektir. Boşluk tercihtir, bu aynı zamanda ego tarafından beslenen tiranlar çağının da sonu olacaktır. Ego anti-Tanrıdır, hep de öyle olmuştur. Dinleyin, bir ulusun tamamı bile doğanın hareketini durduramaz. Doğa müdahale etmek zorunda kalırsa büyük canavarlardan çoğu, yani fermuarlar (fay hattı) parçalanacaktır. Büyük volkanlar için için kaynıyor, bir tanesi de Rusya’da kaynamakta. Sonunda Gri Adamlar başarısızlığa uğrayacak ve doğa kazanmış olacaktır. Evet, bunların herhangi biri gerçekleştiğinde pek çok insan ölecektir, doğa bu yola girdiğinde daima çok insan ölmüştür. Doğa şiddetli önlemler alacak ve Gri Adamların Tek Dünya Devletini gerçekleştirme olanağını ortadan kaldıracaktır!

Size bir şeyi kesin olarak söyleyebilirim. Yiyecek stokları azalıp insanlar isyan edince, çoktan beri dillerini tutanlar bağırmaya başlayacak ve ağızlarına geleni söyleyeceklerdir. İtham edecek ve gerçeği tüm dünyaya duyuracaklardır, bu bile Süper Bilinci getirecektir. Eğer Gri Adamların planı başarılı olur ve boşluk kendi üstüne çökerse, sadece peri masallarında var olduğunu sandığınız bir armada (donanma) göreceksiniz. Evet öyle bir armada gerçekten vardır!

Egonun olmadığı bir dünya düşünün. Ego, içinizdeki tanrı tarafından massedilince, imajınızda uykuya dalmış şey uyanacak ve sizler ileri atılarak evrimdeki yerinizi alacaksınız. Burada neden daha uzun yaşayamıyorsunuz? Neden yaşlanma sürecini durduramıyorsunuz? Neden hastalıklarınızı tedavi edemiyorsunuz? Çünkü bütün bunlar egonun, toplumsal bilincin birer ürünüdür. Bedeninizi tedavi etmek için işe maddeden başladığınızı gördüm, oysa onu yaratan ve yönetenden başlamalıydınız, tutumdan! Davranışla ilgili bir problemi çözmek için bedeninize bir şeyler yapıyorsunuz, davranışa değil! Düşünceyi kütleden yola çıkarak değiştiremezsiniz, değişim önce düşüncede başlamalıdır, ancak o zaman madde değiştirilebilir, yani maddenin titreşim frekansı hızlandırılabilir, çünkü her şey yoğunlaşmış düşüncedir. Her nesne düşüncenin yarattığı bir şekildir. Atomu bir arada tutan kozmik yapıştırıcı nedir? Elbette maddenin özünü oluşturan düşünce!

Bedeninizi değiştirerek kaderinizi değiştiremezsiniz. Kaderinizi ancak tutumunuzu değiştirmek suretiyle değiştirebilirsiniz. Et ve kemikten yapınızla Aya gidemezsiniz, bilinmeyene ancak ruh girebilir. Bedeniniz yoluyla aydınlanmadan vazgeçin, ruhunuz yoluyla aydınlanmayı seçin!

Büyük bir hazla bin yıl yaşayabilirsiniz. Egonuz olmasaydı uzun ömrün ve Süper Bilincin sahibi olabilirdiniz. Şu anda egonuz orada oturmuş ruhunuzu elinde tutuyor. Bedeninizin elektrik tesisatına benzer şekilde donandığını biliyor muydunuz? Bu donanım, fiziksel titreşimlerinizin frekansını yükseltmenizi sağlar, böylece titreşiminizde değişiklik yaparak başka bir aleme intikal edebilirsiniz. Buna kumanda edecek olan ruhunuzdur, yani BEN- Tanrı denen benliğiniz.

Süper Bilinç! Ne yediğinizle hiçbir ilgisi yoktur bunun, ne giydiğinizle de, o ne olduğunuzdur. Egonuz, içinizdeki tanrıyı ortaya çıkmaktan alıkoyan gardiyan rolündedir. Gardiyanın gıdası görünümünüz, yani imajınızdır, varlığını sürdürebilmek için kendi imajıyla ruhu kuşatma altında tutmak zorundadır. Egoya, içinizdeki tanrıyı kendini ifade etmekten alıkoyduğu için deccal denir, bilginin evrim yolunda kullanılmak üzere ruhunuza ulaşmasını önler. Okuduğunuz şeyleri neden hatırlayamıyorsunuz? Çünkü egonuz hatırlamanızı istemiyor da ondan. Gri Adamların valsi egonun idealizmini temsil eder. Onların süresi bitince bilinç de bitecek ve Süper Bilinç başlayacaktır. Eğer egonuzu bir hata olarak yorumlamaktan vazgeçip öğrenilmesi gereken bir deneyim olarak aklarsanız, fizik bedeniniz tümüyle canlanır. Çünkü egonuz kıskançlığı, güvensizliği, layık olmama hissini ve korkuyu hep zihninizin önünde tutar. Bunlar yok olunca artık beyniniz açılabilir ve içinizdeki tanrı, varlığınızın gerçek sahibi büyük bir canlılıkla ortaya çıkabilir. Bu öz, tüm evrenin sahibi olan bu çekirdek gelişir, yaşamınız ve idrakiniz gelişir, beyniniz açılır.

Yedinci kilit (çakra) hipofizi açtığında, artık bedeninizde ölüm hormonu olmayacaktır, şu anda herkesin bedeninde ölüm hormonu var. Kadınlar adet görmeye ve erkekler tohumlarını serpmeye başladığından beri ölüm hormonu vardır. O hormon var olur olmaz yaşlanmaya başlarsınız. Hipofizden ölüm hormonu salgılanır, bu da kalbinizin bulunduğu boşlukta, kalbe yakın olan timüs bezinin büzülmesine sebep olur. Timüs bedeninizin ne kadar yaşayacağı konusunda etkili bir organınızdır, aynı zamanda dördüncü kilittir (çakra). Çocukken bu bez bir armut büyüklüğündedir, erişkinliğinizde bir bezelye büyüklüğüne iner. Şu anda timüs sürekli büzülmektedir, o büzüldükçe beden de büzülür ve hastalıklara açık hale gelir. Sonunda gözle görülemeyecek kadar küçüldüğünde, beden fiziksel olarak iflas eder. Bedeninizde bunların olmasının tek nedeni tutumunuzdur. Kaderinizi de, realitenizi de, çevrenizi de, tutumları sorgusuz sualsiz kabullenmeniz yaratır. Egoya bağlı tutum (davranış biçimi, eğilim, bakış açısı) artık yürürlükte değilse, yedinci kilit açılır ve ölüm hormonu bedenden uzaklaştırılır, ardından timüsü harekete geçiren başka bir hormon salgılanır. Yedinci kilidin büyümesiyle hücrelerin gerekli düğmelerine basılmış ve sürekli bir yenilenme sağlanmış olur.

Süper Bilinç devrinde şimdiye kadar defalarca yaşadığınız kokuşmuş deneyimleri ve tiranlığı artık ardınızda bırakacaksınız, sefaleti ve ölümü ardınızda bırakacaksınız, dünün esaretini ve mutsuzluğunu da ardınızda bırakacaksınız. Evrim yolunda ileri atılacak ve her şeyi yaşama yeteneğine sahip bir bedenle yol alacaksınız.

Bedeninizi çevreleyen ışığı, yüce özünüzü, sizin deyiminizle auranızı neden göremediğinizi biliyor musunuz? Çünkü realiteniz onu görmenize izin vermez. Gelecek günlerde gözleriniz şimdiye kadar hiç görmemiş olduğunuz şeyleri doğal olarak görecek. En çok istediğim şeylerden biri, görünmeyen bu ışığı görebilmenizdir. Süper Bilinç geldiğinde göklerin ordusunu ve başka boyutları da görebileceksiniz. Sadece kendi evreninizin olanaklarını araştırmakla kalmayacak, daha önce hiç sözü edilmemiş, tasavvuru olanaksız alemleri de keşfedeceksiniz. Sizin mirasınız işte budur! Bu uygarlık asla çökmeyecektir, gerçeği bilin ve aydınlanın! Süper Bilinç hayal edilen fakat şimdiye kadar hiç tadılmayan, ama bu zamanda gerçekleşme olasılığı çok büyük olan bir olaydır. Hayatta kalıp görmeye değer doğrusu!

Mam_Od_Wks.jpg

Bu konuyu yazdır

  İNSANLIKTAN SAKLANAN EN BÜYÜK SIR:EPİFİZ
Yazar: Archilles - 26-01-2017, Saat: 17:56 - Forum: ENTERESAN BİLGİLER - Yorum Yok

İnsan vücudunda (beyinde) epifiz bezi olarak bilinen, aynı zamanda üçüncü göz olarak adlandırılan bir organ bulunmakta. 

Epifiz bezinin ingilizce asıl adı Pineal Gland’dır. Pineal denmesinin sebebi ise bu organ çam kozalağına benzemekte. Hatta birebir aynı şekilde. Çam kozalağının ingilizcesi de pine cone. Bunları detaylı belirtiyoruz çünkü birazdan lazım olacak.Beynin merkezine yakın iki yarım küresi arasında yer alan bu küçük çam kozalağı, uyuma, uyanma zaman kavramı, vücudu geceye gündüze göre ayarlama, mevsimsel fonksiyonlar dahil kabataslak bütün işlerle uğraşan, asıl görevi seratonin ve melatonin hormanlarını salgılamak olan bir doku parçası. Hatta astral seyahat denilen gerçekliği kanıtlanmamış ama çoğu kişinin inandığı ruh seyahati olayının bu doku parçası ile mümkün olduğu söyleniyor. Göçmen kuşların ve görme engelli insanların yol bulma kabiliyeti bile Epifiz bezi sayesinde başarılı olduğu söyleniyor.

pineal3.jpg

Yüksek güçlerin bu bilgiyi bizden saklamasının en büyük sebebi ise insanların nasıl güçlü bir dokuya sahip olduklarını, nasıl bir potansiyelleri olduklarının farkına varmalarını istememelerinden kaynaklanıyor.

Hz. İsa’nın “karanlıkta oturanlar gerçek (büyük) ışığı görürler” sözünün epifiz bezi için söylendiği iddia edilmekte. Bezin 3. göz olarak adlandırılmasının bir diğer sebebi ise dokusal olarak göz yapısına benzemesiymiş. Ancak bir fark ile, gözlerimiz ışık ile harekete geçerken, epifiz bezi ise karanlıkta, ışık kesildiğinde aktif oluyor. Hz. İsa’nın sözüne de buradan bir çıkarım yapılmış.

Epifiz bezi kelimenin tam anlamıyla insanlar için fiziksel ve ruhsal dünya arasındaki bir bağlantı noktası. Hatta ünlü bilim adamı Rene Descartes insan ruhunun bu salgı bezinin üstünde bulunduğunu iddia etmiş yüzyıllar önce.. Bu bezi etkinleştirmenin yoga, meditasyon ve diğer gizli yöntemlerle mümkün olduğu söyleniyor. Bu etkinleştirmeyi mümkün kılmak demek, astral seyahat ile başka boyutlarda seyahat etmek ile aynı şey demek oluyor bu arada Eski Sovyetler Birliği hükümetleri dahil olmak üzere çeşitli gölge örgütler, kamudan gizli şekilde kilitli odalar arkasında bu bilgiyi uzun yıllar araştırıp saklamışlar.

Bu konuyu yazdır